Mardin Artuklu Üniversitesi'nce Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen, "Toplum ve Medeniyet Dersleri" etkinliğine katılan Beşikçi, konuşmasında, Ortadoğu'nun kadim halkları arasında iyi ilişkiler kurulması ve bütünlüğün sağlanmasının önemli olduğunu söyledi.
Bütünlüğün sağlanması için resmi ideolojinin eleştirilmesi gerektiğini savunan Beşikçi, "Kürtler, Ortadoğu'da, Yakın Doğu'da Ermeniler, Süryaniler, Yezidiler, Araplar ve Türkler ile yaşıyor. O zaman bu bütünlüğü kurmak önemli. Bilim, özellikle de sosyal bilim bu konuları gündeme getirmek durumunda" diye konuştu.
Geçmişte, "Kürtçe" denildiğinde veya Kürtlerden söz edildiğinde yargılanıldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Türk siyasal sisteminde resmi ideoloji çok önemli bir kurum, hatta en önemli kurumdur. Kürt halkını ve dilini inkar etmek, resmi ideolojiyi tekrar etme anlamına gelir. Resmi ideolojinin sürekli eleştirilmesi gerekir. Üniversiteler ve medya, resmi ideolojiyi yoğun şekilde eleştirmelidir. Tabi ki bu eleştiri bilim, siyaset ve diplomasi kavramlarıyla yapılacaktır. Kürtlerle ilgili gayet açık, somut olaylar ve olgular var. Üniversiteler, Kürtler ile ilgili hakikatleri, 1930, 1940, 1950 ve 1960'lı yıllarda araştırmadı. Bilakis hakikati çarpıtma, yok etme, inkar etme çabası içinde oldu. Medya da o dönem böyle bir çaba içindeydi."
Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk de halkların vicdanını kendi vicdanları olarak nitelendiren Beşikçi'nin, kimliklere sahip çıkmayı kendilerine öğrettiğini ifade ederek, bu nedenle Beşikçi'ye Kürt halkı olarak minnet duyduklarını belirtti.
Beşikçi'nin, Kürt halkı için büyük çaba gösterdiğine işaret eden Türk, "Sayın Beşikçi, gerçekten Kürt halkının geleceği ve özgürlüğü için büyük çaba gösterdi, büyük bedeller ödedi ama Kürt halkı onun kimliğine bakmıyor, halklar için yarattığı değerlere bakıyor. Kendilerine sundukları katkılardan dolayı teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Mücadele edilirken çağdaş, insani ve vicdani değerlere önem verilmesi gerektiğine dikkati çeken Türk, şöyle konuştu:
"Çoğulculuğu, katılımcılığı içselleştiremezsek, ruhumuzda yaşatmazsak, bir başkasının hakkının bizim hakkımız kadar kutsal olduğunu göremezsek asla başarıya ulaşamayız. Demokrasi, gerçekten sevgidir. Birbirimize değer verdiğimiz, birbirimizin fikrini anladığımız sistemdir. Kendi fikirlerimizin çok doğru olduğunu savunabiliriz ancak bir başkasının fikrinin de değerli olduğunu kabullendiğimiz zaman önümüzü görürüz, geleceğimizi doğru kurarız ve orada halkların gerçek kardeşliğini de sağlarız. Ancak bu şekilde başarıya ulaşabiliriz."
