Abdülkadir Selvi: Gülen'in referansı CIA
Yenişafak Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi bugünkü yazısında Fethullah Gülen ve cemaatini uluslararası arenadaki güçleri de işaret ederek eleştiri yağmuruna tuttu...
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-05-13 08:49:22
İşte Abdülkadir Selvi'nin "Gülen'in referansı CIA" başlıklı o yazısı:
Sis perdesi aralanıyor, gerçek fotoğraf ortaya çıkıyor.
AK Parti iktidarının imkanlarından en fazla yararlanan Cemaat, AK Parti'ye karşı neden darbe girişiminde bulundu sorusunun yanıtı yeni yeni ortaya çıkıyor.
Başka sorularımız da olmuştu.
17 Aralık operasyonunun dumanı tüterken, Cemaat, AK Parti hükümetini düşürme, Recep Tayyip Erdoğan'ı devirme ihalesini neye karşılık aldı diye sormuştuk.
Midas'ın kulakları misali bir dereye gidip bağırmadık bunları.
AK Parti iktidarından önce kaç bakanınız vardı, şimdi kaç bakanınız var
AK Parti iktidarından önce kaç üniversiteniz vardı şimdi kaç üniversiteniz var
AK Parti iktidarından önce kaç valiniz vardı şimdi kaç valiniz var diye sormuştuk.
Bu soruları uzatmak mümkündü.
Ancak orada 12 yıllık AK Parti iktidarı süresince, TUSKON'undan medyaya, bürokrasiden, bankasına kadar en az 15 kat büyüyen Cemaat, bindiği dalı niye kesiyordu?
Başbakan Erdoğan, 'Ne istedilerse vermedik mi?' diye sormuştu.
Ne istedilerse almışlardı.
Ancak kendileri için altın yumurtlayan tavuğu kesmelerinin bir gerekçesi olmalıydı.
Başbakan'ın saygı yüklü ifadelerle Türkiye'ye davet ettiği Fethullah Gülen'den, ABD'den Türkiye'ye iade edilmesi istenen Fethullah Gülen noktasına gelineceğini hesap edememişler miydi acaba?
Ya daha büyük kazanç sağlayacakları bir iktidar odağı tespit etmişlerdi ya da bir bedel ödüyorlardı.
Bu sorulara alacağımız cevap, zincirin kayıp halkalarından birinin tamamlanması anlamını taşıyor.
Sedat Ergin'in 9 Mayıs tarihinde Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesinde yazdıkları da, zincire bir halka ekleyecek cinsten önemli bilgiler içeriyor.
Titiz gazeteciliği ile bilinen Sedat Ergin, 'Fethullah Gülen ABD'de oturma iznini nasıl aldı' başlıklı yazısında, Gülen'in oturma izni alabilmek için verdiği hukuk mücadelesini anlatıyor.
Muhtelif vize kategorilerinde yaptığı başvuruların reddedilmesi üzerine Gülen, 2006 yılında 'I-140' olarak adlandırılan, kalıcı çalışma vizesi için başvuruda bulunuyor. Daha çok insanlığa yararlı buluş yapan bilim adamlarına verilen bu vize türünü talep edebilmek için Gülen, eğitim alınanda sıra dışı bir yetenek olarak gösteriliyor. Ancak göçmen bürosu, Gülen'in din adamı olduğunu belirterek bu talebi reddediyor.
Bunun üzerine uzun soluklu yargı süreci başlıyor. Gülen'in avukatı Thedore Murphy bütün yazışmalarında müvekkilinin oturma izni almasının, 'ABD'nin yararına olacağı' tezini işliyor.
Acaba, Gülen'in avukatının bu tezi, 17 Aralık operasyonunun arkasındaki soru işaretlerinden birini yanıtlamaya yeter mi?
Neyse...
Biz Sedat Ergin'in yazısından iz sürmeye devam edelim.
'Dava dosyasındaki yazışmalardan içinde dikkat çeken diğer noktalardan biri, Gülen'in vize talebini destekleyebilmek için mahkemeye 30 kadar referans mektubu sunmuş olmasıdır.'
Referans olarak sunulan isimlerin bir profilini de çıkarmış Sedat Ergin.
'4 Haziran 2008 tarihindeki dilekçe metnine bakıldığında, listedeki isimlerin çoğunun teoloji alanında uzman Amerikalı akademisyenler ve Hıristiyanlığın önde gelen mezheplerini temsil eden üst kademe din adamı olduğu görülüyor' diyor.
Dinlerarası diyalog kapsamında Papa ile görüşen ama Recep Tayyip Erdoğan'a beddua eden Gülen için elbette ki Hıristiyan din adamları referans olacak.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
SON VİDEO HABER
Haber Ara