Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Ali Tatlıdil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2004'te sektör temsilcilerinin biraraya gelerek kurduğu TÜRES'in, İstanbul'dan Türkiye'ye yayılma politikasına girdiğini, diğer illerde açılacak şubelerin hazır olduğunu söyledi.
TÜRES'in, Türk mutfağının ünlü markalarının da aralarında yer aldığı 215 üyeye sahip olduğunu anlatan Tatlıdil, "Bazı üyelerimiz dünya markası olma yolunda ilerliyor. Türk mutfağını temsil eden büyük bir çoğunluk şu anda bizim derneğin çatısı altında toplanmış durumda. Derneğimizin kuruluş amaçlarından biri Türk mutfağını dünyaya tanıtmak, dünyada bilinir hale getirmek, Türk mutfağıyla ilgili çalışmalar yapmak" dedi.
Cumhuriyetin 100. yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefine, sektör temsilcileri olarak katkı sunmak için istişarelerde bulunduklarını ifade eden Tatlıdil, bu görüşmeler sonucunda bazı kararlar aldıklarını bildirdi.
Ali Tatlıdil, 2023'e az bir süre kaldığını belirterek, "Kısa ve orta vadede 500 milyar dolar hedefine ulaşmak için dünyada bir Türk markasının çıkması zor gözüküyor. Ancak bu markanın hizmet sektöründen özellikle restoran ve lokantacılar sektöründen çıkacağı kanaatindeyiz. Zaten Türk mutfağını temsil edenlere bakarsak; tencere yemekleri, köfte, kebap, döner, tatlı çeşitlerini görebiliyoruz. Bu çeşitleri yurt dışında rahatlıkla pazarlayabileceğimiz işletmelerimiz ve markalarımız mevcut. Fakat bu işletmelerimizin bir şekilde yurt dışına taşınması lazım" diye konuştu.
- "2023 hedeflerinin ciddi bir kısmını cüzi yatırımlarla karşılayabiliriz"
TÜRES Yönetim Kurulu Başkanı Tatlıdil, yetkililerden de bu konuda destek istediklerini aktararak, şunları kaydetti:
"Devlet büyüklerimizden beklentimiz, bu işletmecilerimizin dışarıda tecrübe kazanması, yatırıma özendirilmesidir. Bazı teşvikler var ancak bunlar pratikte çok uygulanabilir şeyler değil. Özellikle Ekonomi Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığının, işletmecilerimizin yurt dışına açılmasına yönelik projeleri desteklemelerini, belirli yerlerde birer şube açması için öncü olmalarını bekliyoruz. Bundan sonrası gelecektir. Destek verildiği takdirde, 2023 hedeflerinin ciddi bir kısmını cüzi yatırımlarla sektörümüzün karşılayacağına inanıyoruz. Önümüzdeki süreç uzun değil ama 2023 ihracat hedefinin hiç olmazsa yüzde 10'luk kısmını Türk mutfağının marka değeriyle rahatlıkla karşılayabileceğini düşünüyorum. Türk mutfağının markasının ihracatıyla bu oranı yükseltebiliriz de."
Bu beklentiyle proje hazırladıklarını ve her fırsatta yetkililere bunu anlatmaya çalıştıklarını vurgulayan Tatlıdil, dünyada beğeni toplayacağına inanılan firmaların teşvik edilmesi, bu konuyla ilgili gerekirse fon oluşturulması ve mekanın açılmasının gerektiğini söyledi.
- "Kişi başına düşen geliri 30 bin doların üzerindeki ülkeler ilk tercihimiz"
Yurt dışında, Türk mutfağının özel markalarının beğeniye sunulması için kişi başına düşen milli geliri yüksek ülkelerin seçilmesinin doğru olacağını ifade eden Tatlıdil, "Özellikle Amerika, Japonya, İsveç, Norveç ve bazı Orta Doğu ülkelerinde restoran açmak önemli. Buraya gelen turistlerin kebabı, döneri, köfteyi nasıl beğenerek yediğini görüyoruz. Tatlılarımız ve diğer ürünlerimiz de beğeniliyor" dedi.
- "Büyükelçiliklere yazı gönderilecek"
Türk mutfağının yurt dışında tanıtımına ve pazarlanmasına yönelik çalışmalarını anlatan Tatlıdil, bazı ülkelerin büyükelçilikleriyle ve ticari ataşelerine yazı göndereceklerini söyledi.
Ali Tatlıdil, bu ülkelerden Türk mutfağını temsil edecek işletme mekanlarının tespiti, kiralama maliyeti ve inşaat giderleri gibi konularda bilgi isteyeceklerini aktardı.
Sektördeki simit firmalarının bunu yapmaya başladığını belirten Tatlıdil, bu örneklerin Türk mutfağının marka değeri adına artması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin mutfağını temsil eden ürünlerin tamamının bir arada olacağı, kültür ve turizm ürünlerinin tanıtılabileceği, turizm informasyon konusunda irtibat bürosunun bulunabileceği büyük alanların da oluşturulmasının önemli olduğu kaydeden Tatlıdil, bunun ülke turizmine de önemli katkı sunacağını bildirdi.