Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanık Çitil ile taraf avukatları hazır bulundu. HDP Muş Milletvekili Demir Çelik ile İnsan Hakları Derneği Çorum Temsilciliği üyeleri de duruşmayı izleyenler arasında yer aldı.
Mahkeme Başkanı Süreyya Saygın, duruşmada önce cumhuriyet savcısının mütalaasını sunmasını istedi. Cumhuriyet savcısı, "sanığın üzerine atılı suçları işlediğine ilişkin soyut beyanlar haricinde mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği" görüşüne yer vererek, sanık Çitil'in tüm suçlamalardan beraatını talep etti.
Mütalaanın ardından söz alan müşteki avukatı Abdulkadir Yıldız, cumhuriyet savcısının mütalaasına katılmadıklarını belirterek, "Mütalaaya karşı beyanlarımızı sunmak için en az bir ay süre talep ediyoruz" dedi.
Daha sonra sanık Çitil ile avukat Yurdakan Yıldız söz aldı.
Sanık Çitil, cumhuriyet savcısının mütalaasına katıldığını ifade ederek, "Savcının kanaatine katılıyorum. Davanın tüm bilgi ve delilleri toplandı. Mümkünse hemen beraatımı istiyorum" diye konuştu.
Avukat Yıldız da mütalaaya karşı son savunmalarını hazırlamak için kısa bir süre istediklerini dile getirdi.
Görüşlerin alınmasının ardından mahkeme heyeti, müşteki ve sanık avukatının mütalaaya karşı beyanlarını hazırlamaları için duruşmayı erteledi.
Duruşmanın ardından HDP Muş Milletvekili Demir Çelik ile müşteki avukatları adliye önünde basın açıklaması yaptı.
Milletvekili Demir Çelik, Çorum Adliyesi'nde görülen davada bir skandala imza atıldığını savunarak, şunları kaydetti:
"Çorum'da bir skandala daha imza atan adalet anlayışı ve zihniyetiyle karşılaştık. Çorum Adliyesi'nin kör karanlık raflarında ve sayfalarında tutulmaya mahkum edilen bir dava için buradayız. 1993 yılının Derik Jandarma Komutanı iken 10'un üzerinde faili belli olmayan katliama tabi tutulan insanların ölümünden sorumlu sanık Musa Çitil, yargılanıp hukuk ve adalet karşısına çıkarılması ve yüzleşmeyle tarihin aklanmasına tabi tutulması gerekirken, bugün savcılık tarafından verilen mütalaa ile bir kez daha bir skandala imza atılmıştır."
Çelik, insan hakları savunucuları olarak hukuk ve adalet arayışı içerisinde olduklarını belirterek, "Bunun arkasını bırakmayacağız. Yüksek mahkemeden Anayasa Mahkemesi'ne, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar tüm haklarımızı kullanarak, buradaki skandalı, hukuk dışılığı mahkum edecek, en azından kaybettiğimiz insanların vicdanlarını sızlatmayacak bir karara imza atılması çabası içerisinde olacağız" ifadelerini kullandı.