İki gün sürecek toplantıda Avrupa'da İslam'ın kurumsallaşması, İslamofobi, dini eğitim ve birlikte yaşama kültürü gibi konular masaya yatırılacak.
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler ve Belçika Başbakan Yardımcısı, İçişleri ve Eşit Haklar Bakanı Joelle Milquet, Başbakan Yardımcısı, Sosyal Politikalar ve Sağlık Bakanı Laurette Onkelinx ve Flaman Hükümeti Başbakan Yardımcısı Ingrid Lieten'ın açılış konuşmalarını yapacağı ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in birlikte yaşama kültürü üzerine konferans vereceği toplantıya Belçika, Fransa, Almanya, İngiltere, Rusya, Avusturya, Danimarka, Bosna Hersek, Hırvatistan, Makedonya, Slovenya, Kosova, Karadağ, Polonya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) Müslümanların temsilcileri ve başmüftüler katılıyor.
Belçika Diyanet Vakfı Başkanı ve Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. Halife Keskin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın inisiyatifiyle Avrupa Birliği'nin başkenti olması yanında Belçika'da İslam'ın resmi dinler arasında tanınmasının 40'ıncı yılı dolayısıyla Brüksel'de düzenlenecek toplantının "Avrupa'da İslam için bir yol haritası çizmesini umduğunu" söyledi.
Keskin, toplantının Avusturya'yla Batı Avrupa'da İslam'ı tanıyan iki ülkeden biri olan Belçika'da düzenlenmesinin sembolik anlamı olduğunu belirterek, diğer Avrupa ülkelerinin Belçika'yı model almasını istedi.
Halife Keskin, Flamanlar, Valonlar ve küçük bir toplum da olsa Almanların bir arada yaşadığı Belçika'nın farklı dil ve kültürlerin birlikte yaşaması açısından önemli bir tecrübeye sahip olduğunu ve 1974 yılında İslam'ı resmi din olarak tanımasının Avusturya'dan farklı olarak Müslüman toplumunun ihtiyaçlarına cevap verme arayışından kaynaklandığını hatırlattı.
Keskin, Belçika'nın İslam'ı resmi dinler arasına dahil etmesinin çok önemli sonuçlarına dikkat çekerek, okullarda İslam'ın seçmeli dersler arasında bulunduğunu ve 1000'den fazla İslam din dersi öğretmeninin görev yaptığını, camilerin dini kurumlar olarak tanındığını ve talep edilmesi halinde din görevlilerinin maaşlarının devlet tarafından ödendiğini aktardı.
"Belçika birçok açıdan bütün Avrupa ülkeleri için güzel bir örnek teşkil ediyor" diyen Keskin, bu kapsamda Belçika'nın çok kültürlü yaşam tecrübesine, cami inşaatlarında, minarelerinin ruhsatlarında karşılaşılan engellerin ve İslamofobik saldırıların bu ülkede göreceli olarak daha az olmasına işaret etti.
Yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde Avrupa'da ırkçı ve İslam karşıtı söylemlerin artmasını üzülerek müşahede ettiklerini belirten Keskin, "Fakat Avrupa'nın adaletine ve Avrupalının hümanizm anlayışına güveniyoruz. Şahsi kanaatim Avrupa toplumu bu tür aşırılıklara müsaade etmeyecektir" dedi.
Keskin, Avrupa Müslümanları buluşmasının Avrupa'da yaygınlaşan İslamofobik hadiselere karşı önemli bir adım olacağını, toplantıda diğer gündem maddelerine ilaveten İslam'ın ve Müslümanların Batı toplumlarında nasıl daha iyi anlatılacağı ve maruz kalınan saldırılarda hangi mercilere başvurulacağı gibi konuların müzakere edileceğini sözlerine ekledi.