Der Spiegel dergisinde yer alan habere göre, devlet koruması altındayken 39 yaşında ölü bulunan muhbir Thomas R'nin NSU ile bağlantılı olup olmadığını çözmeye çalışan başsavcılık, "Corelli" adlı muhbirin ölümüyle ilgili soruşturmaya el koydu.
Federal Başsavcılığın yürüttüğü soruşturma çerçevesinde, 25 Nisan'da Thomas R.'nin Paderborn'daki evinde arama yapıldığı, dizüstü bilgisayar, harici disket ve çok sayıda CD'ye incelenmek üzere el konulduğu belirtildi.
- "Corelli"nin esrarengiz bağlantıları çözülemedi
Hamburg eyaletinin iç istihbarat teşkilatına bu yılın başında gönderilen ve üzerinde "NSU/NSDAP" yazan 2006 yılı tarihli bir CD, muhbir Thomas R.'nin NSU terör örgütü ile bağlantılı olabileceği şüphelerine yol açmıştı.
İçinde Neonazilere ilişkin yaklaşık 15 bin veri bulunun CD'yi iç istihbarat teşkilatına gönderen ve ismi açıklanmayan bir başka muhbir, bunu 8 yıl önce Thomas R'den aldığı bilgisini vermişti.
Kamuoyunun NSU terör örgütünün varlığından ilk olarak 2011 yılında haberdar olması, Corelli adlı muhbir tarafından hazırlandığı tahmin edilen 2006 yılına ait CD'de NSU isminin geçmesi, kuşkulara neden olmuştu.
Corelli kod adlı muhbir Thomas R, önceki yıllarda verdiği ifadelerinde NSU terör örgütüyle herhangi bir bağlantısı olmadığını iddia etmişti. Ancak NSU terör örgütü üyelerinden Uwe Mundlos'a ait telefon ve adres rehberinde, Thomas R'nin adresi bulunmuştu.
- Hastalığı bugüne kadar bilinmiyordu
Münih'te devam eden NSU davasına gelecek aylarda tanık olarak ifade vermek üzere davet edilmesi beklenen Thomas R'nin geçen ay şüpheli bir şekilde ölmesi, kamuoyunda soru işaretlerine yol açmıştı.
Devlet koruması altında olan aşırı sağcı muhbirin, 39 yaşında, bugüne kadar bilinmeyen, gizli şeker hastalığı nedeniyle öldüğü bildirilmişti.
- NSU'nun aydınlatılamayan bağlantıları
Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldüren, çok sayıda bombalama olayı ve soygun gerçekleştiren NSU terör örgütü ancak 2011 yılıı sonunda ortaya çıkarılabilmişti.
Neonazi 3 kişi tarafından kurulduğu iddia edilen NSU'nun üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 2011 yılı kasım ayında bir banka soygunu gerçekleştirdikten sonra polisin takibinden kurtulmak için saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü.
NSU'nun hayattaki tek üyesi olan ve tutuklu yargılanan Beate Zschaepe'nin susma hakkını kullanması nedeniyle "karanlık bağlantıları" aydınlatılamıyor ve birçok soru hala yanıt bekliyor.
NSU'yu kuran Neonazilerin yıllarca yeraltında faaliyet göstermesine rağmen Alman güvenlik birimleri ve istihbaratı tarafından tespit edilememiş olması, Almanya'da büyük bir skandala yol açmıştı.
NSU üyelerinin geçmişte bazı aşırı sağcılar ve istihbaratçılarla ilişki kurmuş olmaları, skandalın boyutlarını daha da genişletmişti.
Almanya iç istihbarat teşkilatında aşırı sağcı gruplara ve kullanılan muhbirlere ilişkin bazı belgelerin 2011 yılı sonunda imha edilmesi ve bunun kamuoyuna sızması kuşkulara yol açmıştı.