Görmez, Türkiye Diyanet Vakfı'nın kuruluşunun 40. yılı etkinlikleri kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığında düzenlenen Uluslararası Öğrenci Yıl Sonu Programı'nda, etkinliğe katılan tüm öğrencilere ve Türkiye Diyanet Vakfı'nın hizmetlerine öncülük eden herkese teşekkür etti.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı'nın gönül coğrafyasında, 7 kıtada başlattığı hareketin, iyilik, ilim, eğitim ve gönül hareketi olduğunu belirten Görmez, "Bu hareket ilelebet daim olsun. Önce yurt dışındaki millet varlığımıza hizmet götürdüler, sonra akraba gruplara ulaştılar, sonra Rusya'nın içindeki Müslüman kardeşlerimize ve onların çocuklarına, Orta Asya'ya, Kafkasya'ya, Baltık cumhuriyetlerine, Balkanlar'a... Daha sonra Afrika ile tanıştık, 2006 yılından itibaren. Maalesef 2006 yılına kadar Afrika ile hiç irtibatımız olamamıştı, Allah'a hamdolsun, 2006 yılından itibaren Afrika'da kaybettiğimiz kardeşlerimizle buluştuk" diye konuştu.
Latin Amerika ile de buluştuklarını, bu yılın sonunda Latin Amerika Dini Liderler Zirvesi'ni İstanbul'da yapacaklarını ifade eden Görmez, "Dünyanın neresinde bir Müslüman topluluk varsa ona ulaşmayı gaye edindik. Bundan böyle bu iyilik hareketinin gitmediği dünyada hiçbir kıta, hiçbir topluluk olmayacak diye umut ediyoruz. Bütün dünyada 7 kıtada insanlığın hizmetinde olacağız" değerlendirmesinde bulundu.
Görmez, gidilen yerlere din hizmeti, eğitimi, cami ve mescit yapımının yanında insani hizmet de götürdüklerini aktararak ancak en büyük hizmetin öğrencilere yönelik olduğunu, şu anda yurt içi ve dışında 5 bin öğrencileri olduğunu vurguladı. Görmez, şöyle devam etti:
"Nice mezunlarımız, başka ülkelerde müftü, Diyanet İşleri Başkanı, milletvekili, belediye başkanı oldular. Her biri o ülkeler ile bizim ülkemiz arasında gönül elçisi oldu. İnşallah, bu hizmet artarak devam edecek. Asya'dan gelen gençler, inşallah yüz yıllık komünist idare altında kimliklerini kaybeden Müslüman kardeşlerimizin kendi kimliklerini yeniden inşa etmesine katkıda bulunacaklar. Maveraünnehrin maverasını yeniden keşfedecekler. O topluluklara da keşfettirecekler. Balkanlar'dan gelen gençler, Güneydoğu Avrupa'da, Avrupa'nın kıyısında birlikte yaşama ahlakını, hukukunu yeniden öğretecekler. Avrupa'dan gelen gençlerimiz, Avrupa'nın idrakine, İslamofobia dediğimiz bütün yüreklere salınan İslam korkusunu kaldıracaklar ve onun yerine İslam'ın rahmet mesajlarını yeniden yerleştirecekler. Afrika'dan gelen gençlerimiz, Afrikalı Müslümanların makus talihini yenecekler. Sömürgecilerin, iki asırdır her türlü zorbalığına karşı ilimle, irfanla, sevgiyle, adaletle, faziletle kendi milletlerini, toplumlarını yeniden ayağa kaldırmaya çalışacaklardır."
Son günlerde bütün dünyanın Nijerya kaçırılan 200 kız çocuğunu konuştuğuna da dikkati çeken Görmez, şunları kaydetti:
"Elbette akıl, iman, vicdan sahibi her mümin, böyle bir zulmü, böyle bir haksızlığı yapan haramileri telin etmek zorundadır. Ancak bu haramileri telin ederken, aynı zamanda 2 asırdır Afrika'nın bütün nimetlerini alıp götüren ve bu cinnet ortamını meydana getiren sömürge yönetimlerini de telin etmek zorundadır. Bu kız çocuklarını kaçıran haramileri telin etmek ne kadar gerekiyorsa aynı zamanda Afrika'da 2 asırdır bu akıl ve ruh tutulmasını, bu akıl ve ruh hastalığını ortaya koyan sömürge ideolojilerini de de telin etmek zorunda. Bu 200 kız çocuğunu kaçıran haramileri telin etmek ne kadar gerekiyorsa 2 asırdır Afrika İslam'ın önünde her türlü tuzağı kuran, her türlü fitneyi fesadı oluşturarak Afrika İslamını ortadan kaldırmaya çalışan sömürge ideolojilerini de o şekilde telin etmek gerekiyor."
Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlikte, Türkiye'de öğrenim gören yabancı öğrenciler, ilahi, türkü ve marşlar söyledi, şiirler okudu. Etkinliğin ardından öğrenciler, Görmez'e çiçek verdi.