Başbuğ, "Vardiya Bizde Platformu" tarafından Beşiktaş'taki 85. kez düzenlenen "Sessiz Çığlık" eylemine katıldı.
Üzerinde "Adalet yoksa barış da olmaz" yazılı pankart açan, ellerinde "Balyoz ve casusluk davalarında esarete son" şeklinde dövizler taşıyan grup, bando eşliğinde saygı duruşunda bulunup, İstiklal Marşı'nı okuduktan sonra çeşitli sloganlar attı.
Burada konuşan Başbuğ, yaşamını yitiren "Balyoz Planı" davası hükümlüsü emekli Albay Murat Özenalp'in ailesinin acısını paylaştığını belirterek, başsağlığı diledi.
Özenalp'in hayatının başarılarla geçtiğini, derecelerle mezun olduğunu, cezaevindeyken de safra kesesi ameliyatı geçirdiğini ve stent takıldığını ifade eden Başbuğ, Özenalp'in, 5 No'lu haddiskteki listede adının yer alması nedeniyle yargılandığını söyledi.
Balyoz Planı davasındaki "ordunun camileri bombalatacağı" iddialarına değinen Başbuğ, o zaman da böyle bir şeyin olamayacağını söylediğini belirterek, Özenalp'in yakınlarının da ordunun bombalatacağı iddia edilen Fatih Camisi'nde dua okuttuklarını anlattı.
- "Murat Albay'a yapılanı affedebilir miyiz?"
Başbuğ, "Bizler Murat Albaya yapılanı affedebilir miyiz? Mümkün değil. Affedilemez. Murat Albay'ın aramızdan ayrılması yoluna taş döşeyenler mutlaka bulunmalıdır ve gereken cezayı görmelidir. Bunun takipçisi olacağız. Murat Albayım yattığın yere rahat uyu. Bu Türk milleti sana ve ailene sahip çıkacak. Bundan emin ol" dedi.
ABD'de düzenlenen siber suçlarla ilgili bir konferansta, bilişim teknolojileri alanında araştırma yapan bir grubun başkanının gerçekleştirdiği sunumun başlığının "Ergenekon ve Balyoz davasında yapılan dijital sahtelikler" olduğunu belirten Başbuğ, bunun Türk basınına yansımadığını aktardı.
Sunumdan alıntılar yapan Başbuğ, şunları kaydetti:
"Ne deniyor? Niyeti bozuklar ama bunun yanında üstün teknolojik imkanlara sahip olanlar. Kimler bunlar? Ne yapmışlardır? Delillerle oynayarak ülkelerin silahlı kuvvetlerinin güçlerini kırmışlardır. Bunu yapanlar ancak düşmanlar olabilir. Şimdi soruyorum. Bu ülkenin güvenliğinden kim sorumlu? Anayasa'ya göre Bakanlar Kurulu. Bakanlar Kurulu'nu denetleyecek kim? TBMM. TBMM siyasi partilerden oluşuyor. Yabancı diyor ki 'Ey Türk millet uyuma. Sahte delilerle senin ordun güçsüz kılındı. Bunu niyeti bozuk ama imkanlara sahip düşmanların yaptı.' Bunu kim ortaya çıkartacak? Biraz evvel saydığım kurumlar ve kuruluşlar. Bunlar hala sessiz mi kalacak bu olaylara? Bu niye sorulmuyor? Bunu medyamız, sözüm ona aydınlarımız, hukuk fakültelerimiz niçin gündeme getirip sorgulamıyor?"
Başvuru üzerine Birleşmiş Milletler'in keyfi tutuklularla ilgili kurulunun, Balyoz Planı davasında "keyfi tutuklamalar olduğu" yanıtını verdiğini dile getiren Başbuğ, ancak mahkemenin bunlara "beni bağlamaz" dediğini söyledi.
"Devletin de tanıdığı bir kurum sizi nasıl bağlamaz" diyen Başbuğ, bu mahkemelerin tutukluluk süreleri, gerekçeli kararın yazımı, mahkemeye gelen tanıkların dinlenilmesiyle ilgili kanunlara da uymadığını kaydetti. Başbuğ, "Sizi kim bağlıyor? O zaman tek akla gelen, size bir yerlerden ulaştırılan talimatlar, direktifler" diye konuştu.
Bu süreçte "askeri vesayetin kaldırıldığını" söyleyen aydınları da eleştiren Başbuğ, "İnsanları korkutarak, hukuk cinayetleri işlenerek, 'askeri vesayeti kaldırdık, biz demokratız' diyorsunuz. Demokrasinin en önemli faktörü, hukukun üstünlüğü. Siz aydın değilsiniz. Siz insan bile değilsiniz" ifadelerini kullandı.
- Adalet nöbeti
Balyoz Planı davası sanıklarının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptıkları müracaatın beklediğini hatırlatan Başbuğ, şunları söyledi:
"Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvurular var. 6-7 ayı geçti. Ümit ediyoruz ve bekliyoruz ki Anayasa Mahkemesi, bu bireysel başvuruları en kısa zamanda dikkate alacak ve adaletin gerektirdiği kararı verecek. Bekliyoruz, umuyoruz. Mahalli seçimlerden sonra yeniden yargılama konusunu yasal düzenlemeyle gündeme getireceğiz sözü verildi. Yeniden yargılanma yolunun yasal düzenlemelerle açılması için ne daha bekliyorsunuz? Yeter artık biz daha fazla Murat gibi şehit vermeye hazır değiliz. Kaldıramayız bunu."
Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, 236 silah arkadaşının davalar nedeniyle tutuklu olduğunu belirterek, bunların hepsini yakinen tanıdığını, emekli Orgeneral Çetin Doğan'dan tugay komutanlığını devraldığını söyledi. Başbuğ, cezaevinde olan arkadaşları ile onların ailelerinin çektiği acıyı paylaştığını ifade etti.
Anayasa Mahkemesi önünde adalet nöbeti yapan avukatlara da şükranlarını sunduğunu dile getiren Başbuğ, mücadelelerine tutuklu silah arkadaşları cezaevinden çıkana kadar devam edeceklerini kaydetti.
Adil yargılanmanın yapılması, komploları kuranların adaletin önüne çıkartılmasının da takipçisi olacaklarını belirten Başbuğ, "Yetkili ve sorumlu makamlarda olanlara sesleniyorum. Sizler yetkili makamlardasınız, aynı zamanda sorumluluk altındasınız. Bu yaşananlar sizlere vicdanen, ahlaken sorumluluk yüklüyor. Hukuken de sorumluluklar yükleniyorsunuz. Cezaevine hayatını kaybedenler, halen hasta olanlar var. Temennimiz Murat Albay son olsun. Bu olanlardan yarın sizler de kurtulamazsınız. Yarın bunların ahlaki, vicdani, hukuki sorumluluğu vardır. Bu sorumluluk her gün gittikçe ağırlaşıyor. Artık uyanın ne yapmanız gerekiyorsa yapın" değerlendirmesinde bulundu.
