İtalya'nın Floransa kentinde her yıl Avrupa Günü münasebetiyle Avrupa Üniversitesi Enstitüsü tarafından düzenlenen konferanslar serisine katılan Barroso, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Avrupa dış politikasını son dönemde meşgul eden Ukrayna krizi için "Bay Putin, bir başka kriz yaratmayı tercih etti" diyen Barroso, "Ukrayna krizi, Berlin duvarının yıkılışı ve demir perdenin çöküşünün ardından Avrupa güvenliğini tehdit eden en büyük kriz" ifadesini kullandı. Barroso, Ukrayna krizinin, bölgenin istikrarsızlaşması bakımından geniş alana yayılma riski bulunduğunu dile getirdi.
Krizde Avrupa'nın, temel olarak Ukrayna'yı desteklemeye ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e Ukrayna'nın demokratik, istikrarlı, egemen bir devlet olabileceğini göstermeye yönelik tutum sergilediğini dile getiren Barroso, "Putin'in son açıklamaları tansiyonu düşürme yönünde. Siyasi çözüm için fırsat olacak mı, izleyeceğiz. Ben diplomasi için hala şans olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Barrosso, Rusya'ya yönelik daha güçlü tavır alınabileceğini ancak bu konuya AB üyelerinin farklı yaklaşımları olduğunu kaydetti.
Rusya ile çatışmanın ya da yeni bir soğuk savaşın Avrupa'nın çıkarına olmayacağına dikkati çeken AB Komisyonu Başkanı, Rusya ile Avrupa'nın uzaklaşmasının kendileri için iyi olmayacağını ama bunun Rusya'yı daha kötü etkileyip, daha izole edeceğini ifade etti.
Avrupa'nın geleceği açısından Avrupa Komisyonu politikasına, partizanlıktan çok Avrupalı olma ideolojisinin hakim olması gerektiğini savunan Barroso, bugün Avrupa Parlamentosu seçimlerine daha ulusal çerçevede yaklaşıldığına işaret etti.
Jose Manuel Barroso, Avrupa'nın son yıllarda karşı karşıya kaldığı borç krizinin de birlik için önemli bir stres testi olduğunu belirterek bu krizin aşıldığını düşündüğünü ancak hala bir takım sorunlar olduğunu dile getirdi. Barroso, avronun ve Avrupa'nın entegrasyonunun çökeceğini savunanların yanıldığını belirtti.
