Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Zeki İbrahimgil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Balkanlar'da Türk eserlerinin en çok tahrip edildiği yerlerin Türk ve Müslümanların yaşamadığı yerler olduğunu tespit ettiklerini söyledi.
Balkanlarda, cami, han, hamam, tekke, köprü, şifahane gibi yapıların da aralarında bulunduğu 4 bin ila 5 bin yapının ayakta olduğunu ifade eden İbrahimgil, bu eserlerin en çok tahrip edildiği ülkeler olarak Macaristan, Hırvatistan, Romanya ve Sırbistan'ı saydı.
- Türk hamamına doktor izni
İbrahimgil, tahriple tezat olarak özellikle Macaristan'da, turist çekmesi amacıyla Osmanlı eserlerine sahip çıkılmaya başlandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Bugün Macaristan'da 41 Osmanlı eserinden 27'si ayakta kalmış durumda. Fakat en çok Türk eserlerine sahip çıkan da ne hikmettir Macaristan... Yani eserlerimizin ortaya çıkması için kazı yapıyor, yıkılan eserlerin temellerini ortaya çıkarıyor. Macaristan kendi imkanlarıyla cami restore ediliyor müze olarak kullanılıyor, hamamlar restore ediliyor. Bunun nedeni Macaristan'ın nüfusu 8 milyon ama 30 milyon turist geliyor. Macaristan'ın denizi yok, yani kültür turizmi için gelenler var.
Örneğin Macaristan'da Türk hamamında yıkanmak doktor iznine bağlı. İzin alan hastalara 'Türk hamamında yıkanmıştır, sağlıklıdır' şeklinde sertifika verilir. Başka bir örnek minareye çıkmak 10 dolar ya da 10 avro. Turistler minareye çıkmak için kuyruk oluyor. Bu tür eserler turizmde iyi şekilde kullanılıyor. Macaristan'ın bizim eserlere sahip çıkması son dönemde turizm nedenledir."
İbrahimgil, yine Hırvatistan ve Sırbistan'ın da Macaristan'ın turizm stratejisini takip ederek, Osmanlı eserlerine sahip çıkmaya başladığını kaydetti.
Osmanlı'nın Balkanlar'daki eserlerine Türkiye'nin son yıllarda büyük önem verdiğini anımsatan İbrahimgil, Balkanlar'daki eserlerin restorasyonu için harcama kaleminin Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA) ve Vakıflar Genel Müdürlüğü'nde bulunmasına rağmen belediyeler, ENKA Holding gibi kişisel girişimlerin de katkıları bulunduğunu olduğunu kaydetti.
