29. Reform İzleme Grubu (RİG) toplantısı, AB Bakanı Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Efgan Ala ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın katılımıyla Ankara Palas'ta düzenlendi.
Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında Çavuşoğlu, son yıllarda Türkiye'de gerçekleştirilen demokratikleşme yönündeki ve yargı alanındaki reformlara dikkati çekerek, "2014 yılı Türkiye'de AB yılı olacaktır. Aynı şekilde AB'de de Türkiye yılı olmasını umuyoruz" dedi.
AB ile açılması beklenen fasıllara değinen Çavuşoğlu, Türkiye'de gerçekleştirilen reformlar kapsamında, özellikle 23'üncü ve 24'üncü fasılların açılması gerektiğini belirterek, "Bu fasıllar siyasi nedenlerle bloke ediliyor. AB'yi bu fasılları açmaya davet ediyoruz" dedi. Yapılan reformlar sonucunda mahkemelerin iş yükünün azaltıldığını ve cezaevlerindeki tutukluların genele oranla yüzde 14'e kadar gerilediğini kaydeden Çavuşoğlu, toplantıda ele alınan bazı konular hakkında ise şunları söyledi:
"Demokratikleşme paketi kapsamında yer alan kişisel verilerin korunması kanun tasarısına yönelik çalışmalar devam edecek. Son dönemde artan çocuklara karşı cinsel istismar vakalarında, TCK'nın 'cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar' bölümünün ilgili maddelerinde düzenlenen suçlarla ilgili olarak ortaya çıkan sorunların caydırıcı cezalar ile ortadan kaldırılması amacıyla hazırlanan tasarı, en kısa zamanda TBMM'ye sevk edilecek."
-Freedom House raporu-
Dışişleri Bakanı Davutoğlu ise soru üzerine, Freedom House'un Türkiye'deki basın ve ifade özgürlüğü hakkındaki raporuna değinerek, şunları söyledi:
"Türkiye'nin ikinci sınıf ülke yapılmasına müsaade etmeyiz. Eğer Türkiye basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konusunda Kuzey Kore ile aynı kategoride sunuluyorsa, gazeteci dostlarımız da bu tablonun gerçek olmadığı yönünde hemfikir olmalı. Kuzey Kore'deki gazetecilerle aynı şartlarda mı çalışıyorlar. Kimse bu resme objektif diyemez, bu oryantalist bir tavırdır ve Türkiye'nin basın özgürlüğü konusunda ulaştığı seviyeye kimse hakaret edemez."
Söz konusu raporda Türkiye'de 44 gazetecinin tutuklu olduğunun ileri sürüldüğünü anımsatan Davutoğlu, "Şu an sarı basın kartı olan sadece 5 gazeteci tutuklu. Onlar da gazetecilikten değil, farklı suçlardan cezaevinde bulunuyor. Bu olgusal gerçeği doğru görmek lazım" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin demokratik bir ülke olarak basının kurumsallaşması için güçlü bir iradeye sahip olduğunu belirten Davutoğlu, Türkiye'nin son on yılda attığı adımların ortada olduğunu söyledi. Türkiye'deki özgürlüklerin tam ve mutlak olduğunu söylemediğini kaydeden Davutoğlu, içeride ve dışarda eleştiriler olabileceğini ancak gerçeklerin saptırılmasına izin verilmemesi gerektiğini vurguladı.