Işık, "2. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler Kongre ve Fuarı"nın açılış konuşmasında enerji şebekelerindeki akıllı dönüşüm sürecini değerlendirdi.
Günümüzde dünyanın teknolojik gelişmelerin de etkisiyle çok büyük bir hızla dönüştüğünü belirten Işık, bu değişimi ve yeni çağın ihtiyaçlarını iyi analiz edemeyen ülkelerin medeniyet yarışında geride kaldıklarını söyledi.
Türkiye gibi büyük hedefleri olan bir ülkenin, teknolojik değişimin etkilerine maruz kalan değil, değişimi yöneten ülkeler arasında olması gerektiğini dile getiren Işık, "Dünyada yaşanan değişime adapte olabilmek önemli bir meziyet olarak görülebilir. Ancak bize yakışan dünyadaki yeniliklerin, değişimin ve gelişmenin bizatihi kaynağı olmaktır. Akıllı şebekeler konusu, Bakanlığımız ve ülkemiz için işte bu açıdan son derece önemlidir. Çünkü çok yakın bir gelecekte, su, elektrik ve gaz gibi çok temel ürünlerin dağıtımında artık çok farklı bir aşamaya geçiş yaşanacak" diye konuştu.
Modern kentleşmenin sunduğu mevcut şebeke yapısının, artık ihtiyaçlara cevap veremez hale geldiğini anlatan Işık, şunları kaydetti:
"Şu an kullanageldiğimiz şebeke sistemlerinin çözüm aradığı basit bir problem vardır. Bu problem, elektriği, suyu veya gazı, üretildiği veya depolandığı yerden kullanılacağı yere taşımaktan ibarettir. Oysa kentlerde yaşayan insanların bugün elektrikle, suyla, gazla ilişkisi, adeta bir bağımlılık haline gelmiştir.
Büyük elektrik kesintilerini bir yana bırakalım, cep telefonumuzu birkaç saat şarj edemediğimiz zaman, kendimizi dünyadan kopmuş gibi hissediyoruz. Elektrik, gaz ve suyla ilgili bir sıkıntı yaşansa, yiyeceklerimizi nasıl koruyacağımız, evimizi nasıl ısıtacağımızı ve nasıl temizleyeceğimizi, trafiği nasıl yöneteceğimizi, işlerimizi nasıl yürüteceğimizi, hatta boş zamanımızı nasıl değerlendireceğimizi dahi bilmiyoruz."
- "Enerji ihtiyacımız sürekli artıyor"
Türkiye ekonomisinin, son 12 yılda önemli bir değişim yaşadığını, ülkenin güven ve istikrarın adresi haline geldiğini belirten Işık, Türkiye'nin enerji konusunda atması gereken pek çok adım bulunduğunu dile getirdi.
Bakan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Milli gelirimiz, yatırımlar, iç tüketim, istihdam ve ihracat, çok önemli bir artış gösterdi, göstermeye de devam ediyor. Ülkemizin ekonomik büyümesine, sanayileşmesine ve hayat şartlarının iyileşmesine paralel olarak enerji ihtiyacı da sürekli artıyor. Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023'te dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefliyoruz.
Bugün için 820 milyar dolar olan milli gelirimizi 2 trilyon dolar seviyesine taşıyacak, yıllık ihracatımızı da 150 milyar dolar seviyesinden 500 milyar dolara çıkaracağız. Bu hedeflere sahip olan ve bu yolda ilerleyen ülkemiz için enerji talebinin daha da artmaya devam edeceği açıktır. Bu nedenle, başta yenilebilir enerji ve nükleer olmak üzere alternatif enerji kaynaklarını devreye almak, enerji arzını çok iyi yönetmek durumundayız. Çünkü biz mevcut enerji tüketimiyle bile, enerji ithalatı çok yüksek olan bir ülkeyiz."
- "Akıllı şebekeler aşırı yüklenmeleri tespit ederek, sorunlara önceden tedbir alabiliyor"
Akıllı şebekelerin, hizmetlerin daha ekonomik ve güvenli olması için, tüm paydaşların davranışlarını ve faaliyetlerini koordine etme becerisine sahip olacak şekilde tasarlandığını belirten Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Akıllı şebeke sistemleriyle, üreticiden tüketiciye doğru gaz, elektrik, su giderken, tüketiciden üreticiye ise çok daha önemli bir şey olan bilgi gidiyor. Akıllı şebekelerde, sistemi oluşan bileşenler bir kontrol merkeziyle haberleşebiliyor, daha da önemli bu sistemler kendi kendini yönetebiliyor. Mevcut şebekelerde, sorunlar müşteriler tarafından tespit ediliyor ve belirli merkezlere iletiliyor.
Akıllı şebekelerde ise sistem, sorunu anında tespit ediyor, hizmette herhangi bir kesintiye meydan vermeden çözebiliyor. Akıllı şebekeler, gerçek zamanlı haberleşme altyapısıyla aşırı yüklenmeleri tespit ederek, sorunlara önceden de tedbir alabiliyor."
Fikri Işık, akıllı şebeke sistemlerinde ilk yatırım maliyetlerinin yüksek olduğunu ve veri güvenliğiyle ilgili riskler bulunduğunu da ifade ederek, sistemin avantajları dikkate alındığında bu dezavantajların aşılması gereken engeller olduğunu söyledi.
- "Ülkemizin 2023 vizyonu kapsamında, 35 milyon elektrik sayacının akıllı sayaçlarla değişimini hedefliyoruz"
Bakan Işık, dünyanın farklı bölgelerinden akıllı şebeke sistemi yatırımları hakkında da bilgiler vererek, şunları kaydetti:
"Dünyada birçok ülkede, ileri ölçüm altyapısı kurmak, akıllı sayaç montajı, akıllı binaların kullanımı gibi birçok akıllı şebeke projesi uygulanıyor. Mesela Avrupa Birliği, Akıllı Şebekeler Teknoloji Platformu'nu kurmuş ve akıllı şebekeler ile ilgili bir yol haritası belirlemiştir. Avrupa'da şu anda evlerin yaklaşık yüzde 10'unda akıllı sayaç varken, bu oranın 2020 yılına kadar yüzde 80'e çıkarılması hedefleniyor.
ABD'de akıllı şebeke yatırımlarının önümüzdeki 20 sene içindeki toplam maliyetinin 400 milyar doları bulması bekleniyor. Japonya ise akıllı şebeke projelerini bir adım ileriye taşıyarak, akıllı şehir pilot uygulamalarını başlattı."
Türkiye'de de otomatik sayaç okuma sistemlerinin devreye girmeye başladığını belirten Işık, "Şu an elektrik dağıtım şirketlerince 100 bin, su idarelerince 40 bin, doğal gaz dağıtım şirketlerince de 5 bin abonede otomatik sayaç okuma sistemine geçilmiştir. Ülkemizin 2023 vizyonu kapsamında, 35 milyon elektrik sayacının akıllı sayaçlarla değişimini hedefliyoruz" diye konuştu.
- "Türkiye, bölgesindeki diğer ülkelerin de bu sistemlere geçiş sürecine rehberlik edebilir"
Bu sistemlerin her aşamasında kullanılacak sayaç ve haberleşme ekipmanlarıyla ilgili kriter belirleme çalışmalarının devam ettiğini belirten Işık, Türkiye'nin bu sistemleri sadece dönüşüm amaçlı kullanmayacağını anlattı.
Türkiye'nin bu alanda Ar-Ge ve inovasyonla akıllı şebekelerin ihracatçısı da olmayı hedeflediğine işaret eden Işık, şunları kaydetti:
"Biz akıllı şebeke sistemlerini sadece kullanmayı amaçlamıyoruz. Türkiye'yi dünyada bu sistemlerin ve ekipmanların üretiminde, Ar-Ge ve tasarımında bir üs haline dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bakanlık olarak, bu işin sadece ölçüm tarafında değiliz. Bu işin aynı zamanda üretim, Ar-Ge ve tasarım tarafında da çok güçlü bir şekilde varız. Gerek yerli gerekse yabancı yatırımcıları bu önemli alana yönlendirmek istiyoruz.
Bunu önemsiyoruz, çünkü Türkiye, sadece kendisi için değil, bölgesindeki diğer ülkelerin de bu sistemlere geçiş sürecine rehberlik edebilir. Akıllı şebeke sistemlerinin üretimiyle ilgili atılacak her adımın, ülkemizin daha yüksek katma değerli üretim hedefine de büyük katkı sağlayacağını biliyoruz."