Bir yılı aşkın süredir silah seslerinin duyulmadığı ve meraların güven içinde yaylacılara açıldığı Van'da, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinde büyük artış yaşandı. Kentte sosyal yaşamdaki hareketliliğin yanı sıra tarımsal ve hayvansal alanda da bereket yaşanıyor. Süreçle birlikte güvenlik nedeniyle uzun yıllar kullanılamayan mera, yayla ve araziler yeniden tarıma kazandırıldı.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Fevzi Altuner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çözüm süreci sonrası Van'ın tarım ve hayvancılıkta önemli mesafe aldığını söyledi.
Bölgedeki olumlu gelişmelerin ardından vatandaşların tarımsal faaliyetlere ağırlık vermeye başladığını belirten Altuner, Van'ın mera varlığı bakımından Türkiye'nin yüzde 10'unu bünyesinde bulundurduğunu ifade etti.
"Çiftçi doğal ortamdan masrafsız istifade etti"
Geçmişte terör olayları nedeniyle vatandaşların arazileri kullanamadığını ve meraların atıl vaziyette kaldığını anımsatan Altuner, çözüm süreciyle yaşanan olumlu gelişmelerin ardından vatandaşların mera ve yaylaları kullanmaya başladığını dile getirdi.
Olumlu gelişmelerin küçükbaş hayvan sayısında artış yarattığına değinen Altuner, şunları ifade etti:
"Türkiye'nin yüzde 10'luk koyun varlığına sahibiz. Çözüm süreciyle mera ve yaylalarda yasakların kaldırılması bir yılı buluyor. Özelikle koyun varlığımız çok arttı. Meraların hayvan yetiştiriciliğine sunulması, ciddi bir kullanım alanı oluşturdu. 2012 yılında 2 milyon 308 bin civarında olan küçükbaş hayvan varlığı, 2013 yılı rakamlarına göre 2 milyon 456 bin civarına ulaştı. Bu yüzde10'luk bir artış demek. Bu rakam Van için çok büyük bir rakam olmazsa bile sayıdaki artış bazı illerin toplam koyun varlığına denk. Ayrıca mera ve yaylaların kullanılmasıyla hayvancılık doğal alanlarda yapılmaya başlandı. Böylece kaba yem girdisi düştü ve masrafsız bir şekilde hayvancılık yapılmaya başlandı. Besiciler herhangi bir masraf yapmadan bu alanlardan istifade edecek."
"Et fiyatları daha da düşecek"
Hayvancılıkta en yüksek girdinin kaba yem fiyatları olduğunu vurgulayan Altuner, kaba yemin mera ve yaylalardan temin edilmesiyle masrafların düşeceğini, bunun da et fiyatlarının düşmesine imkan tanıyacağını dile getirdi.
Altuner, kaba yem fiyatının yüksek olmasının et fiyatlarını etkilediğine dikkati çekerek, "Bundan sonra et fiyatlarında düşüş yaşanacak. Et fiyatları belli bir seviye indikten sonra bir istikrar görecektir. Şu an var ama daha da düşmesi gündeme gelecek ve fiyat düşecek. Bununla beraber 'sözleşmeli besicilik' gündeme gelecek. Büyük firmalar ilimizdeki besicilerle irtibat kuracak ve sözleşmeli besicilik yaygınlaşacak. Bu bir süreçtir bugünden yarına olacak bir şey değil. Bunun kısa, orta ve uzun vadeli kazanımları olacak" ifadelerini kullandı.
Tarımsal alandaki gelişmenin vatandaşın gelir seviyesini de artıracağını bildiren Altuner, tarımın çözüm süreciyle birlikte Van'da en gözde sektör haline geldiğini kaydetti.
Amaçlarının bölgede ekoturizmin gelişmesini sağlamak olduğunu anlatan Altuner, "İlimizde ekoturizm bünyesinde kullanılabilecek çok sayıda doğal yer var. Barış sürecinin devam etmesi halinde bundan yararlanma kat sayımız da artacak" dedi.
Altuner, kentte küçük ve büyükbaş hayvancılıktan elde edilen süt üretiminin 250 bin ton civarında olmasına rağmen, bunu değerledirme katsayısının yüzde 10 dolaylarında olduğuna işaret ederek, düşük olan bu rakamın sütü işleyecek tesislerin açılmasıyla artacağını belirtti.
Van'da çayır ve meralar dışında kullanılmayan tarım arazilerinin de bulunduğunu bildiren altuner, "Huzur ortamının devam etmesi halinde bu araziler de tarım arazilerine dönüştürülebilecek. Huzur ve barış ortamının devamını, çözüm sürecinin bozulmayacak şekilde neticeye ulaşmasını, milletimizin, ülkemizin hayrına olacak şekilde son bulmasını diliyorum" diye konuştu.