Gürpınar, Çatak, Erciş, Muradiye ve Bahçesaray ilçelerindeki akarsulara kurulan alabalık üretim tesisleri, hem bölgenin ekonomik açıdan gelişmesine önemli katkı sunuyor hem de su kaynaklarının değerlendirilmesini sağlıyor.
Doğal etkenlerin yanı sıra arazilerin yanlış kullanılması, sanayileşme, hava kirliliği gibi nedenlerle yaşanan küresel iklim değişikliği, kirletilmemiş su kaynakları bakımından zengin olan Van ve çevresinde fırsata dönüşecek.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küresel iklim değişikliği nedeniyle batı bölgelerindeki su kaynaklarının ısınmasının alabalık üretimini olumsuz etkileyeceğini belirterek, bu durumun Doğu Anadolu Bölgesi için önemli bir fırsat olduğunu söyledi.
Türkiye'nin alabalık üretiminde çok önemli bir konuma geldiğini ve yıllık 100 bin ton üretim yaptığını vurgulayan Prof. Dr. Sarı, bu üretimin 60 bin tonunun Ege Bölgesi'nin güney kısımlarında gerçekleştiğini ifade etti.
Sarı, küresel iklim değişikliği senaryolarına bakıldığında, alabalık üretiminin en yoğun yapıldığı bölgelerin küresel iklim değişikliğinden olumsuz etkileneceğine dikkati çekerek, gelecek yıllarda alabalık üretiminin yüzde 50'den fazlasını karşılayan illerde iklim değişikliğine bağlı olarak su sıcaklıklarının artacağını ve buralardaki alabalık üretiminin düşeceğini kaydetti.
İklim değişikliğinden etkilenecek bölgelerdeki alabalık arzında meydana gelen düşüşün Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki üretimle karşılanabileceğine işaret eden Sarı, şöyle konuştu:
"Küresel iklim değişikliği senaryolarına baktığımız zaman en az etkilenecek bölgelerden birinin Van olduğunu görüyoruz. Dicle'nin kaynakları burada. Van Gölü havzasında alabalık üretimine uygun çok sayıda su kaynağımız var. Fakülte olarak Van'ın, Türkiye'nin alabalık arzında meydana gelecek düşüşlerin karşılanmasında çok önemli bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyoruz. Bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Van, önümüzdeki yıllarda alabalık üretim potansiyeli mevcudunu 10 kat artıracak durumda. Küresel iklim değişimiyle yaşamayı, uyum sağlayarak başarabiliriz. Örneğin, alabalık üretimini Güney Ege'den Doğu Anadolu Bölgesi'ne kaydırmamız lazım. Küresel iklim değişikliği Akdeniz, Ege bölgeleri için tehdit iken, potansiyel su kaynaklarını koruyabilirsek Doğu Anadolu Bölgesi'nde alabalık yetiştiriciliği için çok ciddi bir fırsata dönüştürülebilir."
-"Su kaynaklarını korumamız gerekiyor"
Hedeflenen alabalık üretim rakamlarının gerçekleşmesi için su kaynaklarının şimdiden koruma altına alınması gerektiğini de bildiren Sarı, bölgede su kaynaklarının fazla olmasının, hidroelektrik santrali (HES) inşaatlarını da cazip hale getirdiğini, bu nedenle projelerin dikkatli incelemelerin ardından hazırlanmasının önemli olduğunu dile getirdi.
Sarı, alabalık üretimine uygun su kaynaklarında HES inşaatlarının yapılacağı alanların hassasiyetle belirlenmesi gerektiğine değinerek, şunları ifade etti:
"Bir taraftan, 'alabalık yetiştiriciliği için potansiyelimiz var' diye su kaynaklarına bakarken, diğer taraftan bu suları HES'lerle işgal edersek bu potansiyeli kaybetme riski yaşarız. Van'da çok yüksek potansiyel var ama bunu stratejik alanlar oluşturarak daha ileri noktaya götürme şansımız var. Bunun için Bahçesaray, Çatak ve Gürpınar ilçelerinin tamamında HES inşaatlarının dikkatlice yapılması lazım. 3 ilçemizde çok ciddi alabalık üretimi potansiyeli söz konusu. Önümüzdeki yıllarda buralarda yüksek miktarda alabalık üretimi gerçekleştirilebilecek. Ege Bölgesi'ndeki alabalık çiftliklerinin hastalıklarda çok müthiş verim kaybına uğradığını görüyoruz. Oysa bu bölgeler hastalıktan arı bölgeler. Buralarda yavru işletmelerinin, kuluçkahanelerin kurulmasına yönelik kesinlikle sübvansiyon uygulanması lazım. Bölgede yapacağımız alabalık yetiştiriciliğinin sadece ülkesel bazda önemi yok. Hemen doğumuzda yer alan İran, Güneydoğu'daki Irak ve Güney'deki Suriye gibi ülkelerde su kaynaklarının ısınmasıyla alabalık üretimi ciddi oranda düşmüş durumda. Van'da yapacağımız böyle bir yetiştiriciliğin, kenti uluslararası boyutta önemli bir yere getireceğini dikkate almamız gerekiyor."
-İstihdama katkı
Prof. Dr. Mustafa Sarı, bölgede işsizliğin çok fazla olduğunu ve alabalık üretiminin artmasının bu sorunun giderilmesinde de önemli bir gelişme sağlayacağının altını çizerek, alabalık yetiştiriciliğinin, bölgedeki canlı hayvan üretiminden sonra en önemli üretim kaynağı olabileceğini belirtti.
Bu durumun, kentteki ekonomik verilerin yükselmesini ve refah düzeyinin artmasını sağlayacağını anlatan Sarı, üretimin yanı sıra balıkların pazarlanması, taşınması, işlenmesi ve tüketimi gibi geniş bir sektörün de ortaya çıkacağına dikkati çekti.
-"Potansiyelin değerlendirilmesi gerekiyor"
Gürpınar ilçesinde kurduğu alabalık tesisinde 20 yıldan bu yana üretim gerçekleştiren Abdullah Arvas da kentin alabalık üretimi konusunda çok önemli bir potansiyele sahip olduğunu ve bunun değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Bölgedeki su kaynaklarının temiz olduğunu vurgulayan Arvas, "Su ürünleri sektörü bölgede giderek büyüyor. Bundan sonra diğer pazarlara açılmak ve sonrasında ihracat gerçekleştirmek istiyoruz. Bölgemizde bu tür değerlerin katma değeri çok yüksek. Bu nedenle kaynaklarımızı çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Burada en büyük sıkıntımız limanlara ve ihracat bölgelerine uzak oluşumuz. Ama bunu da zamanla aşacağız" diye konuştu.