İstanbul Siyami Ersek Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Kliniği Şefi Doç.Dr. Murat Demirtaş, bu yöntemin kalp ameliyatlarının bir nevi doğrulanması olduğunu söyledi.
Bu sistem sayesinde işlerinin çok daha kolaylaştığını ve hız kazandığını belirten Demirtaş, şunları söyledi:
"bizim asıl görmek istediğimiz yaptığımız by-pass kalbin dokusuna nasıl nüfus ediyor, takılan bypass damarından gelen kan kapiller yatağa ne kadar ilerliyor onu gösteriyor. Bizim çalıştığımız damarların çapları 2-2,5 cm çapında ince damarlar. Bu damarlara bypass yapılıyor. Bugünkü teknoloji ile ameliyatta aksaklık çıkması mümkün değil. Burada önemli olan tıkalı damar yerine takılan yeni damardan gelen kanın hücrelere ulaşabiliyor olması. İşte Casus yöntemi bize bunu gösteriyor.Çok kısa sürede sonucu görebiliyoruz. Ameliyat sonrası hastanın damar yolundan yan etkisi olmayan bir madde (floresan) veriliyor, madde hastanın kalp damarları üzerinde adeta floresan etkisi yaratıyor. Tıkalı damarın yerine takılan yeni damardaki kan akışının olup olmadığı çok net olarak görülebiliyor"dedi.
Doç.Dr. Murat Demirtaş by-pass ameliyatlarının kalp hücrelerine oksijen gelmesini temin etmek için yapıldığını vurgulayarak, "biz bu ameliyatı neden yapıyoruz hücrelere oksijen gelmesini temin etmek için. Biz damarı taktık ama hücrelere oksijen gitmiyorsa yine bizim yaptığımız ameliyat bir işe yaramayacak demektir. Mühim olan oksijenin hücrelere gitmesini sağlamak. İşte bu yöntem ile verilen madde taktığımız by-pass damarından gelen kanın hücre ortamına ne kadar dağıldığını gösteriyor. Eğer gayet güzel yayılıyorsa o zaman diyoruz ki bypass başarılı oldu ve ilerde de hastaya fayda sağlayacak" dedi.
Demirtaş, yöntemin en önemli özelliğinin kolaylığı olduğunu belirterek, damar yolundan 1- 2 CC enjekte ettikleri maddenin dakikalar içinde incelemek istedikleri yere geldiğini, anında yaptıkları operasyonun sonucunu görebildiklerini kaydetti.
Doç.Dr. Demirtaş, by-pass yapılan damarda sorun olduğunda, casus yöntemi sayesinde bunu net bir şekilde görebildiklerini ve göğüs kafesini kapatmadan bu sorunu giderme şanslarının olduğunu ifade etti.
