Erdoğan ABD'yi tartışmanın içine çekmek istiyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Fethullah Gülen arasındaki işbirliğinin süreç içerisinde sert bir iktidar kavgasına dönüştüğü belirtilen başyazıda, "Erdoğan şimdi, Gülen'in iadesini isteyeceği yönünde tehditlerde bulunarak ABD'yi de tartışmanın içine çekmeye çalışıyor. Eğer Erdoğan dediklerini yapar ve resmi bir iade isteğinde bulunursa, yasalara göre Amerikan hükümeti isteği değerlendirmek zorunda. Ancak tehdit şu an, yasanın ve Türkiye'nin ABD ile ittifakının siyasi hesaplar için suiistimal edilmesi yönünde ahmakça ve gülünç bir girişim olarak duruyor" görüşüne yer verildi.
Gülen suçlamaları reddediyor
ABD'li uzmanlara göre, olası bir iade talebinin yasal dayanağı olmadığını belirten The New York Times, başyazıda "Çünkü ABD'de kalıcı oturma izni olan ve 1997'den bu yana Pennsylvania'da yaşayan Gülen hakkında hiçbir yasal suçlama ya da dava bulunmuyor. Gülen, laik hükümeti devirmeye yönelik suçlamaların ardından 1990'larda Türkiye'den ayrıldı ve hakkındaki suçlamaları reddetti; bu suçlamalar, Erdoğan iktidara geldiğinde düşürüldü. Fethullah Gülen'in, yargı, polis ve medyada yer alan müritleri aracılığıyla Türkiye'de geniş bir etki alanı var. Ancak bu ilişkileri Erdoğan ve çevresine karşı yolsuzluk soruşturmaları yürütmeleri için yönlendirdiği iddiasını reddediyor" denildi.
ABD'nin, iade isteğine olur demesi içi söz konusu kişinin her iki ülkenin yargı sistemlerince tanınan bir suçla suçlanması ve o kişinin, söz konusu suçu işlediği yönünde sağlam bir kanı oluşması gerektiği belirtilen başyazıda, "Gülen konusunda bu koşullar oluşmuş gibi görünmüyor. Washington Gülen'i tehdit olarak görmüyor; öyle olsaydı ülkede kalmaya devam etmiş olamazdı. Obama yönetimi şimdiye kadar, Türkiye'yle ciddi ve gereksiz yeni gerilimler yaratmaya sahip olan konu hakkında kamuoyu önünde yorum yapmaktan kaçındı. İade yasasını siyasi gerekçelerle kullanmak, yasanın kötüye kullanılması anlamına gelecektir. Erdoğan kendi siyasi kavgalarını kendisi vermeli" görüşüne yer verildi.