Arınç, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "AK Parti İl Danışma Meclisi" toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti'nin yerel seçimlerde büyük bir başarı kazandığını ifade ederek, 2019'da ise milletvekili, cumhurbaşkanı ve belediye başkanları için de sandığa gidileceğini belirtti.
"Hangi kalp buna tahammül eder" diyen Arınç, bu üç seçim tansiyon yükselmeden, özlemler, hasretler dinmeden nasıl geçirileceğini bilemediğini, Allah'ın herkesin yardımcısı olmasını dilediğini ifade etti.
Arınç, 2019'da halkın önüne 3 sandığın geleceğini vurgulayarak, "3 sandıkta oy kullanacağız. 3 sandığın adayları olacak, Davranın bre, hepiniz bugünü bekleyin" dedi.
Bu 5 yıllık dönemde belediye başkanlarının başarısının 2019 seçimlerinin de başarısını sağlayacağını ifade eden Arınç, "Belediye seçimlerindeki başarı, genel seçimleri mutlaka tetikler. Bunun tersi de olabilir, belediye seçimlerindeki başarısızlık, belediye başkanlarının başarısızlığı veya yanlışları genel seçimde faturayı bize çıkarır. O yüzden bugünkü arkadaşlarımızın 5 yıl sonrasına bizim gözlerimizi yere baktırmaması lazım" diye konuştu.
- "Zenginin malı züğürdün çenesini yoruyor"
Arınç, günlerdir, haftalardır merakla "Kim Cumhurbaşkanı olacak? Ne zaman olacak? Kazanacak mı kazanamayacak mı?" sorularının sorulduğuna da değinerek, "Artık 'Kazanamayacak mı?' noktasında kimsenin bir şey sorduğu yok da o kazandıktan sonra bu parti ne olacak? Bu partinin başına kim gelecek? Kim Başbakan olacak? 2015 seçimlerine partiyi kim götürecek?" sorularının yöneltildiğini belirtti.
"Zenginin malı züğürdün çenesini yoruyor" diyen Arınç, muhalefet partilerine seslendi:
"Bak sadece Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül üzerinden işi götürüyorsunuz, haksız da değilsiniz ama mesela başka seçenekleri niye konuşmuyorsunuz? Biraz da onlardan bahsedin. Bu bir Cumhurbaşkanlığı seçimidir ve ilk defa halk Cumhurbaşkanını seçecek. Bu CHP'nin bir tane bile adayı olmayacak mı? Bu MHP'nin bir tane bile adayı olmayacak mı? Erbakan hoca bize derdi ki; 'İki kişi varsa bile, biriniz aday olacak, öbürünüz ona oy verecek. Biz mutlaka her yerde adayımızı çıkaracağız' derdi...
Yani bir parti varlığını nasıl koruyacaktır? Adayını çıkarmadan 'Ben varım' nasıl diyecektir? Bu partilerin içerisinden bir kişi bile 'Ben bu partinin düşüncelerini, fikirlerini yansıtan bir aday olarak, niye çıkmıyorum' diye düşünmez mi? Ben olsam düşünürüm. Ama onlar teslim olmuşlar. Onlar bu seçimlerde hiçbir zaman başarılı olamayacaklarını biliyorlar. Mesela niçin Bahçeli'yi MHP aday göstermez? Niye Kılıçdaroğlu'nun üzerinde adaylık konuşması yapılmıyor? Yani bunlar Türkiye'de genel başkansa, o partileri temsil eden kişilerse halkta bunların bir karşılığı yok mu? Her şey bitmiş arkadaşlar. Basın da halk da az çok biliyor ki AK Parti'nin adayı kim olacaksa o Cumhurbaşkanı olacak. Allah'ın izniyle burada bir tereddüt yok, bir endişe de yok. Ama ben bunu, AK Parti adına nasıl büyük bir şükranla karşılıyorsam, muhalefette olup da AK Parti'nin adayına oy veremeyecek insanlar açısından da çok üzüntü verici buluyorum. Neden? Çünkü bu ülkede AK Parti'nin karşısında bir muhalefet yok mudur? Adayını bile çıkaramaz mı? Bu niteliklere haiz bir kişi bile bulmakta zorlanır mı?"
- "Söylenecek şey mi bu? Ama söyledi, saf adam"
Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaklaşık 8 ay önce bir televizyon programına katıldığını anımsatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Böyle başarılı sunuculardan bir tanesi, bir zarf attı önüne. Dedi ki; 'Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan'dan birisi aday olursa siz ne yaparsınız?' 'Abdullah Gül'e oy veririm' dedi. Söylenecek şey mi bu? Ama söyledi, saf adam, temiz adam. Hani 2011 seçimlerinde iki seçmenden birisinin oyunu almıştık yüzde 50, yine öyle güzel bir karikatür. 'Karikatür' deyip geçmeyin, 500 sayfa kitap okuyacağınıza bir karikatür varsa, hoşunuza gidiyorsa her şeyi anlatır. Tayyip, her zamanki yakışıklı, babayiğit, 1.80 boyuyla birisi var. Karşısında da süklüm püklüm iki kişi var. Tayyip bey onlara diyor ki; 'Hanginiz bana oy verdi?' İki kişiden birisi verdi ya, birisi Bahçeli birisi Kılıçdaroğlu. Şimdi bakın Allah bu sözleri gerçek haline getiriyor. Bir CHP Genel Başkanı AK Parti'nin bir adayına seçimlerde oy verebileceğini söylüyor, Allah söyletiyor..."
- "MHP seçmeninin en az üçte biri, CHP seçmenlerinin yüzde 20'si"
Muhalefetin de AK Parti'nin Cumhurbaşkanı adayını destekleyeceğini ifade eden Arınç, şunları kaydetti:
"Emin olun onlar da verecek. MHP seçmeninin en az üçte biri, yazın bir tarafa, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bizim adayımıza oy verecektir. Hiç endişeniz olmasın. CHP seçmenlerinin 'üçte biri' diyemem ama en az yüzde 20'si bizim adayımıza oy verecektir. Çünkü onlar bu ülkeyi kimin gerçek anlamda daha iyi temsil edebileceğine yürekten inanırlar. Sandığa partisi için oy atmaya giderler, ama Cumhurbaşkanı seçimi olduğu zaman Alman Cumhurbaşkanına gerçekleri yüksek tonda söyleyen bir adamı arzu ederler. Hiç endişeniz olmasın. Ne olacak? Hepimiz bütün bu şeylerin içindeyiz. Yani anketler, temayül yoklamalarının içindeyiz. 2007'de ben Meclis Başkanı'ydım Sayın Başbakanımız geldi, sağolsun. 23 Nisan günü, ertesi gün adayların açıklanması lazım. Benim grubum da grup başkan vekillerim de hepsi toplandılar geldiler. 'Bu önemli bir seçimdir, ismi geçen çok insan var ama biz sizin üçünüzden başka bir ismi kabul etmeyiz' dediler. Dedim ki; hayır böyle düşünmeyin. Cumhurbaşkanı seçimini ilk defa yapacağız AK Parti olarak, başka özellikleri de aramamız lazım. Biz istişaremizi yaptık. Ben Sayın Başbakanımıza 'Sizin gönlünüzden geçiyorsa, arzu ediyorsanız Allah bunu size nasip eder, biz de bütün gücümüzle destekleriz, bana bakıp sorarsan ben niyetli değilim, böyle bir şey düşünmüyorum, arzu da etmiyorum. Çünkü bana o zaman diyorlardı ki; 'Sen meclis başkanısın zaten cumhurbaşkanının da vekilisin orası sana yakışır. Ben bu kardeşlerimin olduğu yerde Cumhurbaşkanlığı adaylığını söylemeye Allah korusun dilim varmaz. Bu işin gerçek sahibi, ya Başbakanımız arzu ederse odur, yoksa adayımız Abdullah Gül'dür' dedim. Sayın Başbakanımız da 'Ben de aynı şekilde düşünüyorum' dedi. Ertesi gün grupta da 'Cumhurbaşkanı adayımız, kardeşimiz, Abdullah Gül'dür dedi, bütün grup bütün Türkiye, hamdolsun gözyaşlarına boğuldu."
- "Çizgisi hep yükseklerde bir Başbakan"
Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 12 yıldır bu görevi sürdürdüğüne dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Başbakanımız 12 senedir, çizgisi hep yükseklerde bir Başbakan'dır. Cumhurbaşkanlığı adaylığı söz konusu olduğunda yüzde yüz adayımızın Recep Tayyip Erdoğan olduğunu biliyor ve buna inanıyoruz. İnşallah, farklı söyleyen birkaç kişi olur, onların da kendilerine göre gerekçeleri vardır, ama bu işi 12 sene sonra yüzde yüz hak eden, başımızı göklere değdirecek kadar büyük başarıların sahibi bir insanın artık Türkiye'de ilk defa halkın oylarıyla seçilen bir Cumhurbaşkanı olmasını hepimiz arzu ederiz. Şüphesiz Sayın Cumhurbaşkanımızın da çizgimizden gelen, partimizin ilk kurucularından, ilk Başbakanımız olarak her zaman başımızın üstünde yeri var. Onun da eğer siyasete devam edecekse, kendisinin tercihi böyleyse, AK Parti'yle onun özdeş hale gelmesini ve yeniden güç kazanmamızı arzu ettiğimizi ifade ettim. Bunları söylediğim için burada tekrarlamakta bir behis görmüyorum. Şimdi bütün mesele, iki arkadaşın, iki dostun, iki mücadele ve dava yoldaşının birlikte yapacağı konuşmayla kimin aday olacağı noktasında, kiminle partiyi bundan sonra başarılara götüreceği noktasında bir yol haritasının çizilmesine bağlı. Eminim ki Sayın Cumhurbaşkanımız, kendisini çok iyi tanıyan bir arkadaşı olarak bu işe yüzde yüz layık, bir Cumhurbaşkanı olarak Sayın Başbakanımızı görüyor. Onu ifade ettiğini, edeceğini de şahsen biliyorum."
Bundan sonra ise hangi genel başkanlarla ve temsilcilerle gidileceğinin düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Arınç, "Cumhurbaşkanlığı seçimi ne kadar önemliyse, AK Parti'nin bundan sonraki yol haritası da o kadar önemlidir. Biz bu partiyi sokakta bulmadık, biz bu hükümeti parayla satın almadık, yüz yılın mücadelesidir AK Parti'nin kurulması ve bugün karşılaştığımız başarıların hepsi, kabul edilmiş dualardır" ifadelerini kullandı.
Bu sırada duygulanan Arınç, bu noktada bir endişe içinde olmadıklarını, partilerinin güçlü bir kadro hareketi olduğunu, bu partinin içinden 10 tane Başbakan, 20 tane hükümet çıkarabileceklerini söyledi.
(Sürecek)