Acıbadem açıklamasına göre Kırışoğlu, 4 Mayıs Dünya Astımlılar Günü dolayısıyla astım hastalığı ile ilgili bilgi verdi.
Astımın, solunum yollarının duyarlılığının artması ve daralması ile karakterize, ataklar halinde seyreden kronik bir hastalık olduğunu aktaran Kırışoğlu, Türkiye'de yaklaşık 3,5 milyon astım hastası yaşadığını belirtti.
Astımın görülme sıklığındaki artışın nedeninin tam olarak bilinmediğini, sanayileşme ve egzoz gibi faktörlerle hava kirliliğinin artması, hamilelikte sigara içilmesi, ev içindeki alerjen yoğunluğunun artması, obezite, anne sütü verilmemesi, katkı maddeleri, boyalı ve hazır gıda tüketimindeki artış gibi faktörlerin etkili olduğunun düşünüldüğüne işaret eden Kırışoğlu, astıma işaret eden 4 önemli sinyal ile ilgili şunları kaydetti:
"Astımlı kişi hastalığı tetikleyen alerjenler, soğuk veya kirli hava, stres veya enfeksiyon gibi etkenlerle temasa geçtiğinde hava yolları daralıyor. Bu darlık sonucu da çeşitli yakınmalar ortaya çıkıyor. Bazı hastalarda astımın belirtilerinden hepsi ortaya çıkabileceği gibi, bazılarında ise sadece birkaçı, hatta sadece biri görülüyor. Nöbetler halinde gelen öksürük, nefes darlığı, hışıltılı solunum ve göğüste baskı ya da tıkanma hissi astımın tipik belirtisini oluşturuyor. Bu yakınmaların sabaha karşı artış gösterip uykuyu bölmesi astımı destekliyor. Genellikle eforla, özellikle de merdiven çıkarken ya da yokuş yukarı yürürken nefes darlığında artış meydana geliyor. Sıklıkla kuru öksürük görülmekle birlikte arada balgam tıkaçları da oluşabiliyor. Bu tıkaçlar çıktıktan sonra belirgin rahatlama oluyor."
- "Astımda en önemli risk faktörü genetik yapı"
Kırışoğlu, astımda genellikle kuru özellikli öksürüğün ortaya çıktığını, bazen öksürüğün astımın tek belirtisi olabildiğini bildirdi.
Astımlı hastalarda bronş hassasiyetine bağlı olarak üst solunum yolu enfeksiyonları sonrası uzun süren öksürüğün de görülebildiği bilgisini veren Kırışoğlu, "Bu durum astım tedavisinin yetersiz kaldığını veya yapılmadığını gösteriyor. Dolayısıyla enfeksiyon sonrası uzayan öksürüklerde mutlaka hekime danışmak gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Astımda en önemli risk faktörünü genetik yapının oluşturduğunu anlatan Kırışoğlu, ebeveynlerden birinde astım olması durumunda çocukta gelişme riski yüzde 20-30 iken, bu riskin her iki ebeveynde olması durumunda yüzde 60- 70'lere yükseldiğini dile getirdi.
Genetik olarak alerjik yapısı olanlarda astım riskinin 10-20 kat daha fazla olduğuna işaret eden Kırışoğlu'un açıklamada şu görüşlerine de yer verildi:
"Alerjik nezlesi olanlarda da astımın ortaya çıkma riski 9-14 kat artıyor. Cinsiyet de bir diğer risk faktörünü oluşturuyor. Astım çocukluk çağında erkeklerde, erişkinlerde ise kadınlarda daha sık görülüyor. İzosiyanatlar gibi 300'den fazla madde mesleksel astıma yol açıyor. Hamilelikte sigara içen annelerin bebeklerinde, sigara içmeyen annelere göre daha sık görülüyor. Evde, hatta balkonda sigara içilen evlerde büyüyen bebeklerde astım gelişme riski hiç sigara içilmeyen evlere göre 3 kat artıyor. Son yıllarda obezite astım gelişimi için risk faktörleri arasında sayılıyor.
Astım kontrol altında olduğu sürece kişinin hayatını etkilemiyor. Astım hastası olimpiyat şampiyonu yüzücüler ve profesyonel futbolcular bunun en iyi örneğini oluşturuyor. Astım tedavisinde hedef hastalığın kontrol altında olması. Yani gün içinde nefes darlığı, hışıltılı solunum, öksürük gibi semptomlar yaşamamak, gece nefes darlığıyla uyanmamak ve kurtarıcı nefes açıcı ilaç kullanma gereksiniminin olmaması amaçlanıyor. Tedavi şekli belirtiler ve solunum fonksiyon testi değerlerine göre hastalığın şiddeti belirlendikten sonra planlanıyor. İlaçlar kontrol ediciler ve semptom gidericiler olarak iki grupta toplanıyor. Nefes yoluyla alınan kortizonlu ilaçlar günümüzde en etkin ilaçlar. Çok düşük dozlarda uygulanan bu ilaçlar standart tedaviler sırasında kana geçmiyor, kilo alımına yol açmıyor. Yine hastaya göre alerjiye yönelik farklı ek tedaviler de kullanılıyor. Astım kontrol altındaysa ilaç dozları azaltılabiliyor, kontrolsüz olduğunda ise ilaç çeşidinde veya dozunda artış yapılıyor."