Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Hollanda şubesinin Rotterdam'da düzenlediği "Ermeni Sorununun Tarihi Arka Planı" konulu panelde konuşan Sertçelik, tehcir döneminde yaşandığı iddia edilen ölümlere ilişkin sayıların Ermeni diasporası tarafından bilinçli abartıldığını kaydetti.
Ermenilerin sayıları abartmayı alışkanlık haline getirdiğine, buna ilişkin yazışmaların Rus arşivlerinde bulunduğuna işaret eden Sertçelik, "1914'te Osmanlı İmparatorluğu'nun nüfusu 16 milyon, bunun 1 milyon 300 bini Ermenilerden oluşuyor. 1 milyon 300 bin Ermeni'nin yaşadığı bir coğrafyada 1,5 milyon kişi öldürülebilir mi?" dedi.
Osmanlı idaresinin 1915'te zorunlu olarak tehcir kararı aldığını ve Ermenilerin trenle, kağnıyla ya da yaya olarak yola çıktığını anlatan Sertçelik, o sırada yaşanmış bazı ölümlerin soykırım olarak değerlendirilmesinin gerçekle bağdaşmadığını ifade etti.
"Osmanlı idaresi tehcir döneminde bir Ermeni'nin burnunun dahi kanamaması yönünde kararlar almış" diyen Sertçelik, şöyle konuştu:
"Tehcir kararının hukuki zemini var. Dönemin olağanüstü koşulları göz önüne alındığında tehcir kararının kaçınılmaz olduğu ortaya çıkar. Bu husus ulusal ve uluslararası hukuk bakımından meşruiyeti ve hukukiliği bulunan bir devlet tasarrufudur. Benzer uygulama örneklerine tarihte ve günümüzde de rastlanılmaktadır. Açlık, soğuk iklim koşulları, bulaşıcı hastalıklardan dolayı bazı ölümler yaşanmış. Bunun yanı sıra Ermenilerin büyük bölümü de Osmanlıya karşı savaşırken cephede ölmüş. Bunları bile sözde soykırım kapsamına alıyorlar."
Ermenilerin geçmişten bu yana büyük Ermenistan'ı kurmak için çaba gösterdiğine, bu emelin bugün de geçerliliğini koruduğuna işaret eden Sertçelik, diasporanın temel amacının "soykırım" iddiasını dünya kamuoyunda kabul ettirerek tazminat ve toprak talebinde bulunmak olduğunu söyledi.
İstenen tazminat miktarının çok yüksek olduğunu kaydeden Sertçelik, "Ermenilerin 1915 olaylarına ilişkin dile getirdiği soykırım iddiası kesinlikle doğru değil. Soykırım olduğuna dair hiçbir arşivde bilgi yok. Yaşanmış bazı olaylar var ama bu soykırım olarak değerlendirilemez. Bütün Türklerin bulundukları yerlerde bunu anlatmaları lazım" ifadesini kullandı.
