İdam listesinde 4’üncü sıradayım
Mısır’da önceki gün haklarında idam kararı verilen 683 kişi arasında adı dördüncü sırada bulunan Minye Bölgesi İhvan (Müslüman Kardeşler) liderlerinden Şaban Ömer, İstanbul’da konuştu.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-04-30 11:22:12
Minye Bölgesi İhvan (Müslüman Kardeşler) liderlerinden Şaban Ömer, İstanbul’da Hürriyet Gazetesi'nden Fatma Aksu'ya konuştu.
Röportaj sırasında eşi ve çocuklarının protesto için Minye sokaklarında olduğunu söyleyen Ömer, “Hakkımdaki idam kararı benim için şereftir” dedi.
KATAR’dan İstanbul’a geçen cuma günü gelen Şaban Ömer (45), Mısır’ın Minye şehrinde lise öğretmeni. Aynı zamanda bulunduğu şehrin Öğretmenler Sendikası’nın Başkanı. Evli ve üç çocuğu var. Eşi de kendisi gibi öğretmen. Ömer ve Mustafa adındaki 20 yaşında iki oğlundan biri hukuk, diğeri işletme okuyor. 13 yaşındaki diğer oğlu Hazım ise ortaokul öğrencisi. Hüsnü Mübarek döneminde de büyük baskı gördüğünü, 25 yaşında ve henüz 60 günlük evliyken gözaltına alındığını, işkenceye maruz kaldığını anlatan Ömer, Hürriyet’e konuştu:
18 GÜN TAHRİR MEYDANI’NDAYDIK: “Tahrir Meydanı’nda 18 gün kaldık. Katliamlar gördük. Mübarek’i iktidardan düşürdük. Devrimci çalışmalarla, Mursi’yi iktidara getirdik. Sendikada arkadaşlarımla birlikte birtakım değişiklikler yapmaya çalıştık. Öğretmenlere yönelik sosyal projeleri hayata geçirdik, öğretmenlere aileleriyle birlikte Mekke’ye umreler düzenledik. 20 yıl Mübarek rejimi tarafından yönetilen sendika bizimle birlikte büyük değişiklikler yaşarken, Mursi’ye karşı (3 Temmuz 2013’te) askeri darbe oldu. Sendikayı feshettiler. Evlerimizi basıp bizi almaya geldiler.
POLİSİ BİZ DEĞİL, KENDİLERİ VURDU: 14 Ağustos 2013 davası olarak bilinen davada, suçumuz, bir polis amirini öldürmekti. Bu bir iftiraydı. Çünkü polisi biz değil, göstericilere ateş açmadığı için polisin kendisi öldürdü. Suçu İhvan’a yüklediler. Bizi itham ettikleri gün bizden, İhvan’dan altı kişiyi öldürmüşlerdi. Polis öldürüldüğünde, o gösterilerde oradaydım. Yanımdayken gözümle gördüm. Polis onları öldürdü.
EŞİME UÇAKTA HABER VERDİM: Darbeden üç ay sonra 5 Ekim’de Katar’a gittim. Mısır’da polis peşimdeydi. Katar’a gideceğimi hiç kimseye söylemedim. Çünkü telefonlarımız dinleniyordu. Uçağa binince kaçtığımı eşime haber verdim. Türkiye’ye geçen cuma günü geldim ve bugün (pazartesi) idam kararını öğrendim. 683 kişilik listede 4’üncü isim benim. Başta tahmin etmiyordum ama 529 karar çıkınca, bizim için de bekliyordum. Çünkü aynı gün olan olaylardaki kişilerin davasıydı.
MASKARA OLDULAR: Mısır artık bütün dünyada maskara oldu. Bu kadar sayıda idam kararı çıkarmak dünyanın hiçbir ülkesinde olmadı. Bizi üzen o.
BİZİM İÇİN ŞEREF: Ama ölümün idamla gelmesi, bizim için büyük şeref. Müslüman Kardeşler olarak, Allah yolunda ölmekle büyüdük, bunu öğrendik. Beni öldürürlerse şehit olurum.Bize verilecek sevabı, bu dünyada bulamazsak, ahirette bulacağız. Biz şuna inanıyoruz. Hür insanların direnişiyle, Allah’ın izniyle darbe bitecek.
Türkiye’ye teşekkür
Türk halkına ve kendilerine kapısını açan Türk hükümetine teşekkür eden Şaban Ömer, ülkesindeki darbe yönetimi gidene kadar hayatını Türkiye’de sürdürmek niyetinde. Bu süreçte kendisine bir iş bakacağını ve sonrasında vatanına döneceğini belirten Ömer, hakkındaki idam kararından çok çocukları için endişeli. Çocuklarıyla birlikte Tahrir ve Rabia Meydanı’nda toplam 40 gün kaldıklarını anlatan Ömer, “Bu karardan sonra onlar için endişe içindeyim. Benim yüzümden onların başına bir şey gelebilir. Baskı olsun diye çocuklarımı gözaltına alabilirler. Darbe döneminde her şey olabilir” dedi.
Haber Ara