UND'den yapılan açıklamaya göre Nuhoğlu, düzenlediği basın toplantısında Dünya Bankası tarafından 8 Nisan 2014 tarihinde açıklanan "AB-Türkiye Gümrük Birliği Değerlendirme Raporu"nu değerlendirdi. Gümrük Birliği'nin artık mevcut haliyle kalamayacağının Dünya Bankası tarafından hazırlanan raporda da vurgulandığına dikkati çeken Nuhoğlu, raporda, 18 yılını dolduran Gümrük Birliği'nin mevcut kotalardan etkilendiği tespitine yer verildiğini aktardı.
Gümrük Birliği anlaşması malların serbest dolaşımını zorunlu kıldığı halde "karayolu kotaları ve özellikle de transit izinleri"nin malların serbest dolaşımı önünde engeller oluşturduğunu, transit trafiğini aksatarak Gümrük Birliği'nin tam anlamıyla işleyişini sekteye uğrattığını söyledi.
AB ekonomisinin menfaatleri gereği de bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini dile getiren Nuhoğlu, 2008'den 2013'e kadar Türkiye'nin AB'ye ihraç taşıma pazarı yüzde 25 büyürken Türk taşımacıların yüzde 10 pazar kaybettiğinin altını çizdi.
Sırbistan'ın AB için bir üçüncü ülke olduğunu, buna rağmen Sırbistan araçlarının Macaristan'ı serbestçe transit geçebildiğini, Türk araçlarının ise transit ücret ödediğini belirtti.
Nuhoğlu, "34 milyon yük taşıma aracı AB içinde serbestçe dolaşırken sadece 21 bin Türk aracının çevreyi kirlettiği gerekçesiyle geçişinin engellenmesi sanal prangadan başka bir şey değildir. Türkiye'den AB'ye ihracat yapan firmalar tek bir güzergahta yaklaşık 800 avroyu bulan gereksiz ek maliyetlere katlanıyor. Bu fark, söz konusu taşımaları engelsiz gerçekleştiren Bulgar, Romen taşımacıya kar olarak yansıyor" diye konuştu.
Türkiye'de üretilmiş malların aslında ortak gümrük alanında yer alan "AB iç pazarına ait mallar" olduğunu ifade eden Nuhoğlu, Türkiye'nin AB pazarına yaptığı ihracatın yüzde 50'sinin, Türkiye'de yerleşik AB menşeli firmalar tarafından yapıldığını dile getirdi.
Bu ihracatın yüzde 30'unun ise Alman sermayeli firmalar tarafından gerçekleştirildiğini aktaran Nuhoğlu, AB ülkelerinin bu tavırlarıyla aynı zamanda Türkiye'de üretilmiş AB ürünlerini ve AB'nin Türkiye'ye ihracatını da engellediğine dikkati çekti.
Almanya'nın Türkiye'ye 167 bin 500 Transit Belge tahsis ettiğini söyleyen Nuhoğlu, buna karşılık Avusturya'nın tahsis ettiği 15 bin Transit Belge'nin son derece yetersiz olduğunu ve böylece aslında Türkiye-Almanya ticaretinin kısıtlandığını anlattı.
Nuhoğlu, transit taşımacılığa getirilen bu kısıtlamaların, 1947 GATT kuralları ile Kasım 2013'te Bali'de 159 ülke tarafından paraf edilen en son Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Anlaşması'na da aykırı olduğunu kaydetti.
AB'nin Türkiye'ye 92 milyar dolarlık mal ithal ettiğini hatırlatan Nuhoğlu, Türk taşımacılarına yönelik kısıtlamaların sonuçta Avrupalı tüketiciye de yük getirdiğini vurguladı. Nuhoğlu, AB ekonomisinin menfaatleri gereği de transit taşımacılıktaki bu yanlıştan bir an önce dönülmesi çağrısında bulundu.