Enflasyon Raporu 2014 yılı 2. Bilgilendirme Toplantısı'nın ardından soruları yanıtlayan Başçı, rezervlerle ilgili soru üzerine bankaların kendilerinde 35 milyar dolar her an çekebilecekleri bir likiditesi olduğunu hatırlatarak, bankaların herhangi bir şekilde borçlandıklarında bu parayı kullanabileceklerini söyledi.
Net rezervleri kurdaki oynaklığı azaltmak için kullandıklarını vurgulayan Başçı, bunun da krediler açısından sıkılaştırıcı bir durum oluşturduğunu kaydetti.
Başçı, net rezervleri portföy akımlarındaki zayıflığa karşı kullandıklarını dile getirerek, "Şimdi portföy akımlarının seyrine bakarak onu bir miktar takviye edebiliriz. Ama ne zorunlu karşılıklarla ilgili bir tedbir alma ihtiyacı oldu ne de bankalarımız rezerv opsiyonlarını çekme ihtiyacı duydu. Bankaların borçlanma imkanı devam ediyor. Döviz alım satımları daha ziyade portföy akımlarına karşı yumuşatıcı etki olarak kullanılabiliyor" diye konuştu.
Önemli olanın Türkiye'nin ithalat ihtiyacını azaltmak olduğunu vurgulayan Başçı, ödemeler dengesinde başlayan temel olumlu eğilimin devam etmesinin çok önem taşıdığını ifade etti.
Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) adımlarıyla ilgili bir soru üzerine de Başçı, "Biz merkez bankacıları olarak diğer merkez bankaları hakkında çok fazla konuşmamayı tercih ediyoruz. Avrupa Merkez Bankası ihtiyaç duyulursa ellerinde bir set olduğunu açıkladı. Dolayısıyla onların kendi iletişimine itibar etmekte fayda var" değerlendirmesini yaptı.
Başçı, çekirdek enflasyonla ilgili bir soruya da "Çekirdek enflasyon döviz kurlarına karşı oldukça hassas. Eğer döviz kurları daha istikrarlı devam ederse çekirdek enflasyon göstergelerinde kademeli ve ılımlı bir iyileşme öngörüyoruz" yanıtını verdi.
- "Tüm merkez bankaları işini doğru yaparsa bir sorun olmaz"
"Gelişmiş ülkelerin merkez banklarının genişletici bir adım atması gelişmekte olan ülkeleri nasıl etkiler?" sorusunu ise Başçı şöyle cevapladı:
"Esas burada zorluklara neden olan konu para politikası belirsizliği oldu. Aktarım mekanizması iyi bilinen bir araç var. Bu kısa vadeli faiz oranları. 'Biz bu oranları şöyle planlayacağız' dediğinizde piyasaların bunu fiyatlaması çok kolay oluyor. Eğer bu söylemeleri istikrar kazandırıcı yönde kullanırsanız hiç olumsuz etki beklemezsiniz. Bir merkez bankasının bir ekonomiye zarar vermesi çok zordur. Finansal piyasalarda aşırılıklar oluştuğu zaman ekonomiye zarar verebilir. Bir merkez bankasının bir ekonomiye bilinçli olarak zarar vermesi çok zordur. Zaten öyle bir şey istemez, yapamaz da zaten. Dolayısıyla Amerikan Merkez Bankası'nın yapacaklarından çekinecek bir şey yok.
Bizi asıl zorlayan aktarım mekanizması, bilinmeyen miktar genişlemesi, nicel olarak gelişen politikanın çok ciddi belirsizliklere yol açmasıdır. Bu kullanılan bir araç ve amacı, uzun vadeli faizleri etkilemek. Amerikan Merkez Bankası'nın bu konudaki verilere bağlılığı ortadan kaldırmasından biz son derece memnunuz. Uzun vadede oynaklığın iyice azalması döviz kurlarındaki oynaklığı iyice azalttı."
Yakın dönem gelişmelerini olumlu karşıladıklarını belirten Başçı, tüm merkez bankaları işini doğru yaparsa bir sorun olmayacağını söyledi.
Başçı, "Kısa vadeli sermaye akımları başlarsa nasıl adımlar atacaksınız?" sorusu üzerine de, "Böyle bir durumda net rezervlerimizi artıracağız. Kısa vadeli faiz oranlarını bu amaçla kullanmayı düşünmüyoruz" dedi.
Merkez Bankası olarak gereken tedbirleri alma imkanına sahip olduklarını dile getiren Başçı, "Buna herkes inanır ve 'Merkez Bankası gereken tedbirleri alıyor' derse ve bu algı yerleşirse bir güven oluşur. Bu kredibilite önemli ve korunması gerekir" vurgusunu da yaptı.
"Avrupa Merkez Bankası nicel genişleme yaparsa ne olur?" sorusuna ise Başçı, "Bekleyip görelim" karşılığını verdi.
(Sürecek)