"Müftüye başvurulması istişare amaçlı bir uygulama"
İdam kararlarından sonra sanıklara ait evrakların müftüye sunulmasının yaptırımı olmayan istişare amaçlı bir uygulama olduğunu vurgulayan el-Kumi, her açıdan hukuka uygunluğu tartışılabilecek nitelikteki bu tür hükümlerde son kararı verme yetkisinin hakime ait olduğunu belirtti.
Mısır basınının iddialarının aksine bin 211 sanıktan sadece bir kısmının Müslüman Kardeşler Teşkilatına (İhvan) mensup olduğunu söyleyen El-Kumi, "Sanıklardan çoğu darbe karşıtı gösterilerde rastgele tutuklanmış kişilerden oluşuyor. Hürriyet ve Adalet Partisinin (HAP) Genel Başkanı Muhammed Saad Ketatni'nin sanıklar arasında bulunduğu iddiası da doğru değil" diye konuştu.
Mahkeme tarafından verilen tüm hükümlerin temyiz yolunun açık olduğuna işaret eden el-Kumi, gıyabında hüküm verilenlerin teslim olmaları veya yakalanmaları durumunda davalarının tekrar görüleceğini sözlerine ekledi.
Mısır'da Minya Ceza Mahkemesi, 24 Mart'ta "şiddete teşvik suçlamasıyla" görülen davada, bin 211 darbe karşıtı sanıktan 528'ineidam cezası vermiş ve dosyalarının müftüye sevk edilmesi kararlaştırılmıştı. Bugün görülen davada haklarında idam kararı verilen 528 kişiden 37'sinin idam kararı kesinleşirken geriye kalan 491'inin cezası müebbete çevrilmişti. Bin 211 sanıktan 528'i dışında, arasında İhvan Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedi'nin de bulunduğu 683 kişi hakkında ise idam kararı verilmiş ve nihai hüküm öncesi dosyalarının müftüye sunulmasına karar verilmişti. 683 sanık hakkındaki son hükmün 21 Haziran'da verilmesi bekleniyor.