Işık, Ankara Sanayi Odasının (ASO) nisan ayı meclis toplantısında, sanayicilerin uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü yükseltebilmesi için Ar-Ge yatırımlarını artırması gerektiğini belirtti.
Küresel ekonomik krizin 'ekonominin önemli bir kısmı finanstır' anlayışını darmadağın ettiğini ifade eden Işık, "Üretimi güçlü olan ülkeler, krizden en az etkilenerek çıkan ülkeler oldu. Bunun en tipik örneği de Almanya. Almanya, adeta krizde kendi ayakları üstünde kalmadı, diğer ülkeleri sırtlayan konumda oldu. Bu krizden en az etkilenen ülkelerden biri de Türkiye" diye konuştu.
Türkiye'nin özellikle son 12 yılda büyük mesafe kat ettiğini kaydeden Işık, şöyle konuştu:
"Türkiye, geçmiş yıllardaki gecikmeleri telafi edecek bazı adımlar attı ve bir noktaya geldi. Türkiye, 2023 yılına yönelik önemli hedefler koydu. Bu noktada temel iki dezavantajımızın birisi, Türkiye maalesef tasarruf açığı olan ülke. Türkiye, kendi yatırımını destekleyecek tasarruflara sahip olmayan bir ülke. Bu noktada doğrudan yabancı yatırımın gelmesi gerekiyor. İkinci zaaf alanımız cari açık. Bu iki alanı dengeleyen, etkilerini minimize eden güçlü yanlarımız var. Türkiye, uyguladığı ekonomi politikaları ile sağlam bir altyapıya kavuştu. Bütçe açığı artık ekonomiyi tehdit etmiyor. Bu uluslararası yatırımcının güveni açısından çok önemli bir kriter. Artık devletin borcu, ülke ekonomisini tehdit eder boyuttan çıktı."
Üniversitelerin sanayilerle giderek daha fazla işbirliği yaptığına dikkati çeken Işık, bu durumun Türkiye açısından sevindirici olduğunu belirtti.
- "Kötü günler geride kaldı"
Türkiye'nin son dönemde önemli badireler atlattığını hatırlatan Işık, şöyle devam etti:
"Faiz oranlarında bir yükselme var ama bunun temel sebebini çok iyi biliyorsunuz. (Türkiye) ağır bir operasyon geçirdi. Birileri Türkiye'nin gidişatını durdurmak için operasyon yapmak istedi. Gezi olaylarını, arkasından da 17 Aralık sürecini yaşadık. Bu ekonomi kalıcı bir hasar almadan kurtulduysa, bu, sanayicilerimizin ülkemize ne kadar güvendiğimizin bir göstergesi. Artık en kötü günler geride kaldı. Bundan sonra inancım, faiz aşağıya doğru inecek. Piyasa daha fazla hareketlenecek."
Türkiye'nin ihracatına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Işık, "2014, ihracat bazlı büyümenin yılı olacak diye bakıyoruz. Nisan ayı verilerinin daha iyi geleceğini düşünüyoruz. Her geçen ay üretim, istihdam, yatırım açısından daha iyi olacak . Çünkü Türkiye başarısız darbe girişimini geride bıraktı" ifadelerini kullandı.
- ASO Başkanı Özdebir
ASO Başkanı Nurettin Özdebir de orta gelir tuzağına düşmemek için kurumsal reformların yanı sıra imalat sanayisinde de dönüşüm yaşanması gerektiğini söyledi.
Bunu başarmak için iş gücü kalitesini arttırmak, yüksek katma değerli ve teknolojili ürünlere yönelmek gerektiğini belirten Özdebir, "Eğer uluslararası rekabeti üretim zincirinin düşük katma değerli, nitelikli iş gücü gerektirmeyen halkalarında yapıyorsak kişi başına düşen geliri yükseltemez, orta gelir tuzağından kurtulamayız. Bunun için sürdürülebilir büyümenin lokomotifi olan sanayide teknolojik üretim düzeyini artırmak zorundayız" dedi.
Patent başvuruları, ticari markalar ve tasarımların entellektüel varlıkları oluşturduğunu ifade eden Özdebir, "Entellektüel varlıklarda 31'inci sıradayız. KOBİ'lerin ürün, süreç, organizasyon ve pazarlamada gerçekleştirdikleri inovasyonları değerlendiren yenilikçiler indeksi AB ortalamasının üzerinde olduğumuz tek alan. AB ortalaması 0,57 iken bizim puanımız 0,58" diye konuştu.
AB ülkelerinde 2008-2012 döneminde ortalama inovasyon performansının yüzde 1,6 arttığını anlatan Özdebir, "Bu dönemde Türkiye'nin artış oranı ise ortalama yüzde 3,6. Eğer; özellikle lise ve yüksek öğretimde eğitimin kalitesini yükseltir, işletmelerimiz Ar-Ge ve inovasyona daha fazla kaynak ayırır, KOBİ'ler arasındaki işbirliklerini güçlendirirsek inovasyon performansımızı daha da hızlı artırabiliriz" ifadesini kullandı.