Bazı ziyaretlerde bulunmak için Kayseri'ye gelen Ulusoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, turizm sektörü olarak 2014 yılından umutlu olduklarını belirtti.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun, yılın ilk çeyreğine ilişkin turizm istatistiklerini değerlendiren Ulusoy, şunları kaydetti:
"2014 yılına iyi girdik. ilk çeyrekte rakamlar gayet güzel. İkinci çeyrekte daha fazla toparlayacağız. Çünkü kruvaziyer ve kongre turizmindeki gelişmeler, faaliyetler ikinci çeyrekte biraz daha fazla yüzümüzü güldürecek. Sene sonu itibariyle 39 milyon 500 bin kişiyi bulacağımızı tahmin ediyorum. Kişi başı geliri de bin ile bin 25 dolar bandında olacağını hesap ediyoruz. Türkiye'nin geleceği turizm. Bir turizm ülkesi. İstanbul cazibe merkezi haline gelmiş. Ancak biz işi Anadolu'ya yaymak istiyoruz. Onun için de bugün Kayseri'deyiz. Tarihin, doğanın ve mutfağın birleştiği üçgenin muhteşem yerlerinden birindeyiz. Anadolu'nun her yerini değerlendirmek istiyoruz."
- "Siyasi istikrar varsa ekonomik istikrar da vardır"
Türkiye'deki siyasi istikrarın turizmin gelişimine büyük katkı sağladığını vurgulayan Ulusoy, şöyle devam etti:
"Siyasi istikrar olduğu zaman ekonomik istikrar da oluyor. Herkes geleceğe dönük hesaplarını yapabiliyor. Hesabını yapamıyorsan tatile çıkamıyorsun. Yarın ne olacak diye endişe ettiğin zaman bu da bir sıkıntı oluşturur. Şu anda Türkiye böyle bir sıkıntı yaşamıyor. Ekonomik istikrarın getirdiği planlı, programlı gelişmeler turizme yansımaktadır. Yalnız yurt dışından gelenler değil, biz kendi vatandaşımıza da tatil yaptırıyoruz. Geçen yıl 13 milyon kişiye yaptırdık. Bu yılki hedefimiz 15 milyon. Erken rezervasyonla bunun başarılı bir şekilde yürüttük ve yürütmeye devam ediyoruz."
Ulusoy, Suriye'de devam eden iç savaşın Türkiye'deki turizme etkisine ilişkin ise "Komşuda yangın çıktığı zaman külü sizi rahatsız eder. Külleri bizi rahatsız ediyor. Biz artık Suriye'deki olayların son bulmasını istiyoruz. Dost Suriye halkından evlerinden çıkanların tekrar evlerine dönmelerini, huzurlu bir komşu arzu ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.