Bakan Nabi Avcı, Türk-Alman Üniversitesi'nin resmi açılış töreninin ardından AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da özellikle takip ettikleri bir proje olan Türk-Alman Üniversitesi'nin açılışının gerçekleştirilmesinden mutluluk duyduklarını ifade etti.
Türk-Alman Üniversitesi'nin, iki ülkenin eğitim ve kültür alanındaki işbirliğinin en somut örneklerinden biri olduğunu dile getiren Avcı, "Üniversite düzleminde biz Almanlarla ilk defa buluşuyor değiliz. 1933'te Almanya'dan, Nazi rejiminden kaçan pek çok bilim adamı, düşünür ve sanatçı Türkiye'ye geldi ve Türk üniversitelerinde görev yaptı. Bunlardan birkaç tanesinin isimlerinin bu üniversitede değişik salonlara, kütüphanelere, amfilere verilmesinde büyük yarar görüyorum. Bu hatırlama herkese iyi gelir. Almanlara da iyi gelir, bize de iyi gelir" diye konuştu.
- "Türkiye, güvenli liman özelliğini yüzyıllardır sürdürüyor"
Türkiye'nin zor zamanda olanların sığındığı güvenli bir liman olma özelliğini yüzyıllardır sürdürdüğünü vurgulayan Avcı, şunları kaydetti:
"Biz, 1492'de İspanya'da engizisyondan kaçan Musevilere nasıl kucak açtıysak 1933'te de Almanya'dan kaçanlara aynı şekilde kucak açık. Bugün de Suriye'den kaçan yüz binlerce Suriye yurttaşına ama bu arada Milli Eğitim Bakanı olarak beni ilgilendiren tarafıyla söylüyorum, onların çocuklarına, öğrencilerine, öğretmenlerine ev sahipliği yapıyoruz. On binlerce Suriyeli öğrencimiz var. Onların da eğitimleriyle yakından ilgileniyoruz. Dolayısıyla Türkiye'nin bu özelliğine yakışan bir üniversite oldu burası. Hayırlı olmasını diliyorum."
Bakan Avcı, Almanya ile ilişkilerin özellikle toplumsal boyutu göz önünde alındığında, 3 milyona yakın Türkiye vatandaşının bugün Almanya'da yaşadığına işaret ederek, "Her yıl Almanya'dan buraya 5 milyon turist geliyor. Daimi olarak burada kalan binlerce Alman aile var. Dolayısıyla bu toplumsal hareketlilikle birlikte düşünüldüğünde gerçekten geç kalmış bir üniversite ama inşallah kısa zamanda bu gecikmeyi telafi edecek bir gelişim hızı izleyecektir diye ümit ediyorum" ifadelerini de kullandı.
- "Var olan köprüler daha da güçlenecek"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ise Türk-Alman Üniversitesi'nin açılmasını iki ülke ilişkilerinin farklı bir boyuta taşınması ve derinleşmesi anlamında önemli bulduğunu belirterek, özellikle eğitim alanında Türkiye ile Almanya'nın çok yakın ilişki içinde bulunmasını önemsediklerini söyledi.
Diğer taraftan Almanya'nın bilim ve teknoloji alanında gelişmiş bir ülke olduğunu ve bu alanda en fazla yatırım yapan ülkelerin başında geldiğini aktaran Işık, Almanya'nın bu noktadaki birikiminden faydalanmanın ve bu birikimin Türkiye'ye aktarılmasının da önemli olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin genç nüfusunun Türk-Alman Üniversitesi'nde eğitim alarak iki ülke arasında zaten var olan köprüleri daha da güçlendireceğini ifade eden Işık, "Bu açıdan Türk-Alman Üniversitesi'ni gerçekten önemsiyoruz ve bu çalışmaya çok değer veriyoruz" dedi.
Eğitim alanında Türkiye ile Almanya arasında köklü bir ilişki bulunduğunu anlatan Işık, şöyle konuştu:
"Osmanlı döneminde, özellikle Abdülhamid döneminde yurtdışına gönderilen öğrencilerin önemli bir kısmı Almanya'ya gitti. Orada mühendislik ve tıp okudu. Özellikle mühendislik alanında Alman ekolü Türkiye'de güçlüdür. O dönemden başlayan ama özellikle Almanya'daki Nazi döneminde, Nazi zulmünden kaçarak Türkiye'ye yerleşen, Türkiye'nin kucak açtığı çok önemli bilim insanları var. Bu köklü ilişki Türk-Alman Üniversitesi ile farklı bir boyut kazanacak."
Bakan Işık, Türk-Alman Üniversitesi'ndeki Türk ve Alman öğretim üyesi sayısının eşit sayıda olmasının bilim insanları arasındaki iletişimi ve koordinasyonu güçlendireceğine inandığını da sözlerine ekledi.