HDP, TBMM'de dün grup oluşturmasının ardından bugün ilk toplantısını yaptı. Tuncel, Kuzey Irak'ta dün gerçekleştirilen saldırıyı kınayarak sözlerine başladı.
Bugün ilk grup toplantısını yaptıklarını belirten Tuncel, "Bu yeni bir başlangıç ama bir çok bedel, emek verilerek yaratılan değerlerin bileşkesidir" dedi.
Kendileri açısından meselenin, parti değiştirmek değil sorumlulukları daha güçlü şekilde yerine getirmek olduğunu dile getiren Tuncel, "Biz, umudu büyütmek istiyoruz. HDP olarak yeni umutlara yelken açmak istiyoruz. Dün bize katılan arkadaşlarımızla 27 kişi olduk. Onlara da 'hoşgeldiniz' diyorum" ifadelerini kullandı.
22 Haziran'da kongre gerçekleştirmeyi planladıklarını belirten Tuncel, partinin yeniden yapılanma sürecinde herkesten katkı beklediklerini anlatı.
Bozuk düzene sağlam çark olmayacağını vurgulayan Tuncel, "Hükümet de muhalefet de bozuk düzene sağlam çark bulmaya çalışıyorlar. Gelin bu düzenin kendisini değiştirelim, bu düzen değişmeden Türkiye değişmez" dedi.
-"Kendi adayımızı göstereceğiz"-
Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle çözülmemiş bir çok sorunun gündem dışına itildiğini öne süren Tuncel, şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanını halk değil partiler seçecek. Seçilecek Cumhurbaşkanı partili Cumhurbaşkanı olacak. Biz, Cumhurbaşkanını halkın seçmesi gerektiği ve halklara hizmet etmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Biz kendi Cumhurbaşkanı adayımızı göstereceğiz ve Cumhurbaşkanı seçimlerinde meydanlarda olacağız. Kuru kuruya 'adayımız bu' demeyeceğiz. Bizim adayımız, insan haklarına saygılı, savaş suçlarına karşı, barışçı, Kürt sorunun çözümünde yardımcı olacak; sivil ve demokratik anayasa için şimdiden çalışma yürütecek biri olacak. Kadınların özgürlük mücadelesini, ekoloji mücadelesini yürütecek bir adayın olması gerekir. HDP olarak bu ilkelere uygun bir adayın halkın önüne çıkarılması için elimizden geleni yapacağız. Sadece bir partinin değil bütün halkın Cumhurbaşkanı adayı olmasını önemsiyoruz."
-"Yerel yönetimler şartı"-
Türkiye'nin birçok sorununun çözümünün önünde Kürt sorunun engel olduğunu ifade eden Tuncel, barış sürecinde müzakere aşamasına geçilemediğini söyledi.
İmralı'ya 17 defa parti heyetinin gittiğini, Başbakan'ın henüz bu görüşmelerle ilgili ülkeye, partilere herhangi bir bildirimde dahi bulunmadığını belirten Tuncel, "Müzakere yasası çıkarılmadı, Terörle Mücadele Kanunu değiştirilmedi. KCK tutukluları serbest bırakılıyor diye herkes seviniyor ama arkadaşlarımız 5 yılı heba oldu" dedi.
"Madem barış istiyorsunuz neden sınırda askeri hareketlilik var, neden kalekol yapıyorsunuz, madem barış istiyorsunuz neden yasa çıkarmıyorsunuz?" diye soran Tuncel, Medeni Yıldırım ile ilgili "hedef gözetilerek ateş edildiğine" ilişkin tespit yapıldığının açıklandığını anımsattı. Tuncel, ortada ne bir gözaltı ne de bir tutuklu olduğunu kaydetti.
Yerel Yönetimler Özerklik Şartındaki çekincelerin kaldırılmasının AK Parti ve CHP'nin programında bulunduğunu belirten Tuncel, "O zaman neyi ve kimi bekliyorsunuz?" diye sordu. Bu çekinceler daha çok ekonomik olduğunu ifade eden Tuncel, Gültan Kışanak'ın "petrolden pay isteme" sözlerinin bu özerklik şartına dayandığını ifade etti.
Ancak bu şarttaki çekincelerin kaldırılmasının yetmeyeceğini Kürtlerin aynı zamanda siyasi özerklik de istediğini öne süren Tuncel, "Bunlar yapıldığında Türkiye bölünmez. Yıllarca bize yalan söylediler. Bunu üniter yapı içinde çözen ülkeler var. İtalya'da 1948'de 20 özerk bölge yaratılmış ve İtalya parçalanmamış" dedi.
Demokratik Özerklik Yasası'nın çıkarılması, anayasanın ve yasaların buna göre yeniden düzenlenmesini gerektiğini savunan Tuncel, Türkiye'nin Ortadoğu ve Suriye politikasını ilişkin eleştirilerde bulundu.
-"Mısır'daki idam kararları"-
Mısır'da verilen yeni idamlara da değinen Tuncel, idamların sorunu çözmeyeceğini, bu kararların gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Aynı idam uygulamalarının İran'da da olduğunu anımsatan Tuncel, "Sayın Başbakan bu konuda da görüşünüzü almak isteriz. Mısır'daki idamlara karşısın ama İran'dakini onaylıyorsun. Nasıl oluyor bu? Mısır'a yönelik tavrınız önemli, olumlu ama aynı tavrı İran'a karşı da göstermesini isteriz. Biz ikisine de karşıyız. İnsan haklarına bakış böyle olmalıdır" diye konuştu.
Başbakan'ın 1915 olaylarıyla ilgili "yüzleşme" konusundaki açıklamalarına katıldığını belirten Tuncel, "Başbakan'ın inkardan vazgeçmesini önemsiyoruz. O zaman yapılması gereken yüzleşmektir, o da hesaplaşmaktır. 'Bir daha asla' diyorsak o zaman bunlarla hesaplaşmanın zamanı gelmiştir" diye konuştu.
Tuncel, 1915 olaylarıyla ilgili arşivlerin açılmasının önemli olduğunu ancak bunun yetmeyeceğini belirterek, "Hakikatleri Araştırma ve Adalet Komisyonu kurulmalı ve geçmişle yüzleşilmelidir. Ermeniler, Kürt sorunu, Dersim, Maraş, Çorum, Sivas, tüm bunlar araştırılsın ve Türkiye halklarını tatmin edecek süreci birlikte gerçekleştirelim" dedi.
Tuncel, "Ermeni soykırımını kınıyor ve soykırım açığa çıkarılması konusunda üzerimize düşen görev ve sorumlulukları birlikte yapacağız" ifadesini kullandı.
-"Gaz yeme konusunda çok deneyimliyiz"-
1 Mayıs'ta işçilerin emekçilerin alanlarda olacaklarına dikkati çeken Tuncel, "İşçiler, emekçiler neredeyse de orada olacağız" dedi.
Başbakan'ın 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanmasına karşı çıktığını ifade eden Tuncel, "Sana ne, biz istediğimiz yerde yaparız. 1 Mayıs'ı sen tatil etmedin. Biz sana 1 Mayıs'ı tatil ilan ettirdik. Direndik, mücadele ettik, tatil ilan ettirdik. Taksim, işçilerin hafızasıdır. O hafızayı silemezsin" diye konuştu.
"Gelin bu inadınızdan vazgeçin" diyen Tuncel, "Biz de orada olacağız. Gaz yeme konusunda çok deneyimliyiz ama bunun Türkiye'ye faydası yok" dedi.
Başbakan'a da Taksim'e gelme çağrısında bulunan Tuncel, "Siz de işçilerle birlikte o havaya katılın. Biz de nasıl işçi bayramı kutluyormuşunuz görelim. İşçisinden, emekçisinden korkan hükümet olabilir mi?" diye sordu.
Toplantıda, Türkiye'ye 22 yılın ardından gelen Serhat Bucak ile 32 yılın ardından gelen Şerafettin Kaya da katılarak kısa birer konuşma yaptılar.
