Atalay, Washington temasları kapsamında, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) düzenlediği, "Insight Turkey: 4. Yıllık Konferansı â€" Türkiye'de Demokrasinin Geleceği" başlıklı programda, katılımcıların sorularını yanıtladı.
Mısır konusunda Türkiye'nin başından bu yana çok açık politika izlediğini ve darbeye karşı tutum takındığını ancak Batı'nın bu ülkeye ilişkin çok tutarlı bir politika takip etmediğini belirten Atalay, Suriye hakkında da aynı durumun söz konusu olduğunu vurguladı. Atalay, "ABD, Suriye konusunda da Ukrayna gibi daha çabuk hareket etseydi, bugün oradaki o sorunlar olmayacaktı ve o terör ortamı da yeşermeyecekti. Şu anda Ukrayna ile ilgili daha hızlı hareket içindeler. Dünkü, ABD yönetimiyle görüşmelerimde de bunları konuştuk. Suriye'nin o hale gelmesi bir anlamda uluslararası camianın duyarsızlığıdır. Şu anda kimseyi suçlamak da gerekmiyor" diye konuştu.
Türkiye'nin Mısır ve Suriye gibi konularda konjonktüre göre değil, ilkeli siyaset yaptığına değinen Atalay, "Türkiye coğrafyası çok enteresan bir yerdir ve çevremizde olup bitenlere, özellikle şu anda Suriye'deki gelişmelere, bütün bunlara bir bütün olarak baktığımızda Türkiye bu konularda o bölgelerde çok istisnai bir konumdadır" ifadesini kullandı.
-"Terörle Mücadele yasasını kaldırmak istiyoruz"
Atalay, Türkiye'deki basın özgürlüğüne yönelik soru üzerine, atılması gereken adımların bulunduğunu ama bu konuda bazı yanlış anlaşılmaların da yaşandığını belirterek, "Düşünce ve basın suçundan dolayı içeride olan çok sınırlıdır, belki birkaç kişidir ama yani genelde daha çok KCK diye bildiğimiz PKK terör örgütüyle ilgili, terör ile irtibatlı kişilerdir. Cezaevinde olmaları terörle ilgili faaliyetlerinden dolayıdır. Bunları belki bazen çok iyi anlatamıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Bir başka soruya karşılık Atalay, azınlık vakıflarının gayrimenkullerinin iadesi, Süryani vatandaşların arazi sorunları gibi Türkiye'nin azınlıklar konusunda çok ileri adımlar attığını hatırlattı. Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması konusunun son demokratikleşme paketinde yer aldığını ancak bu noktada Yunanistan ile bazı konuların çözülmesi gerektiğini anlatan Atalay, "Kendi düşüncem olarak, bu sorunun (çözümü) çok gecikmeyecek diye ifade edebilirim. Çünkü Yunanistan'da da bazı adımlar atılıyor şu an, ilişkiler iyi. Yani yakın zamanda çözeceğiz diye düşünüyorum" dedi.
Atalay, yüzde 10'luk seçim barajına yönelik soru üzerine, AK Parti olarak barajın düşürülmesi yönünde "yüzde 5 daraltılmış bölge" ve "yüzde 0 dar bölge sistemi" olmak üzere iki alternatif geliştirdiklerini ve diğer partilere bu teklifi götürdüklerini aktararak, söz konusu barajdan kendilerinin de rahatsız olduğunu vurguladı.
Beşir Atalay, Terörle Mücadele Yasası'nı aslında tamamen kaldırmak istediklerini, bunu normal hukuk sisteminin dışında gördüklerini de ifade etti.
-"Başbakanımıza toplumsal güven çok"
Washington temaslarında Fethullah Gülen'in Türkiye'ye iadesiyle ilgili görüşmelerinin olup olmadığına yönelik soru üzerine Atalay, "Benim bir görüşmem olmadı. Dünkü görüşmelerimizde gündeme gelen bir konu değil. Ama dün Başbakanımızın Türkiye'de açıklaması var, onun üzerine de söyleyeceğim bir şey yok doğrusu" ifadesini kullandı.
Atalay, Türkiye'de "kutuplaşma yaşanıp yaşanmadığına" yönelik soruya karşılık, şunları kaydetti:
"Başbakanımıza toplumsal güven çok yüksek, partimize de hükümetimize de. Sonuçta 12 yıl icraat ortaya koyduk. Bu seçimde de kampanyamızın ilk 10 günününde icraat odaklı bir bakış sergiledik. Bunu strateji olarak çok ön plana çıkardık ve bize çok şey getirdi. Yani, muhalefet çok negatif bir kampanya yürüttü, bir 'kara kampanya' diyebileceğimiz, negatif bir kampanya. Sürekli bu 'paralel yapı' dediğimiz unsurların ürettiği bilgileri onlar kampanyalarında malzeme olarak kullandılar ve hiçbir şey getirmedi. Biz ise pozitif bir kampanya yürüttük. Yani mümkün olabildiğince hem yaptıklarımız hem de bundan sonraki Türkiye hedeflerini ortaya koyduk.
Doğrusu bu büyük destek şu anlama gelmesin, (izleyiciye) 'kutuplaşma' dediniz, yani toplumda çoğulcu bakış, farklılıkların var olması, çok ciddi de bir muhalefet vardı bu seçimde, sadece partiler değil, toplumsal unsurlar da kendileri ifade etti, neredeyse seçimin en aktif gelenleri oldular. Türkiye'ye bu kapsamlı bakış içinde bakmak lazım diye düşünüyorum. Kutuplaşma konusunda bu seçim biraz onu gösterdi ama o şudur; bakın, bu seçim çok ittifakların yapıldığı bir seçim oldu. Bir anlamda şu önümüzdeki güncel konunun, Cumhurbaşkanlığı seçimine doğru bir prova gibi. AK Parti ve diğerleri acaba birlikte bir cumhurbaşkanı çıkarabilirler mi onun bir provası, bir referandum oldu. Bütün seçimler böyle değil. Türkiye'yi bilenler biliyor".
Yerel seçimlerde MHP ve CHP'nin ittifak yaptığını, Ankara'da Büyükşehir Belediye Başkanlığına CHP'den, MHP kökenli Mansur Yavaş'ın aday olduğunu ifade eden Atalay, "Hepsi birleştiler, onu Ankara'da seçmek için uğraştılar. Yani bunu, Türkiye'de seçim ortamındaki bu ittifakları kutuplaşma olarak görmemek lazım diye düşünüyorum. Bu yerel seçimin bir özelliğiydi. Belki Cumhurbaşkanlığı seçiminde de bu biraz devam edecek, eğer uygun bir aday bulabilirlerse ama ondan sonra devam etmez" diye konuştu.
(Bitti)