TBMM Araştırma Merkezi, dar bölge seçim sistemini inceledi. BUna göre, eğer bir seçim bölgesinde bir milletvekili seçilmekteyse buna "dar bölge seçim sistemi" deniliyor.
Eğer bir seçim bölgesinde birden fazla milletvekili seçilebilmekteyse bu durumda listeli ya da geniş bölge seçim sistemi söz konusu. Listeli seçim bölgesinde seçilecek adayların sayısı; idari bölümler, nüfus gibi farklı kriterlere göre değişebilmekle birlikte İsrail'de olduğu gibi tüm ülkeyi tek bir seçim bölgesi olarak kabul eden örnekler de bulunuyor. Araştırmada, şu tespitlere yer veriliyor:
"Maurice Duverger'e göre, bir sosyolojik yasa olarak dar bölge seçim sistemleri her zaman iki kanatlı bir demokrasiye yol açar. Sistem iki partiden fazlasının yaşamasına izin vermez. Nitekim bu sistemin en köklü uygulamalarının bulunduğu İngiltere ve ABD'deki siyasi yapı da bunu göstermektedir. Literatürde bu sistemin diğer seçim sistemlerine göre avantajları şöyle sıralanmaktadır:
-Sistem çok basittir; Çoğu zaman yönetimde istikrar getirir, koalisyonlara gerek kalmaz; Dar bölge, seçmen ile seçileni birbirine yaklaştırır; Aday kalitesi önem kazanır, milletvekillerinin şahsi nitelikleri öne çıkar; Seçim kampanyaları daha az maliyetli ve rahat olur.
Dar bölge seçim sisteminin dezavantajlarına ilişkin ise literatürde genellikle şu argümanlar sunuluyor: Temsilde adalet ilkesini zedeler; Alınan oy ile milletvekili oranı çok farklı olabilir; Milletvekillerinin seçmenlere yakınlığı noktasında yerel eğilimler ön plana çıkabilir, iş takibi vesire görülebilir; Yerel nüfuz sahibi unsurlar ön plana çıkar. Seçim, politika dışı kişisel konulara yoğunlaşabilir; Seçimi kazanan milletvekilleri kendi güçlerine dayandıkları için partilerde merkezkaç eğilimler görülebilir.
Dar seçim bölgesinde işin doğası gereği sadece çoğunluk sistemi uygulanabilmektedir. Listeli seçimde ise hem çoğunluk hem de nispi temsil uygulanabilmektedir. Dar bölge seçim sisteminde ülke, her biri bir milletvekili çıkaracak şekilde seçim bölgelerine bölünür. Ancak seçilebilmek için yeterli çoğunluk ülkeden ülkeye farklılık gösterebilmektedir. Üç tür çoğunluk sistemi uygulaması görülmektedir:
Mutlak Çoğunluk: Mutlak çoğunluğun arandığı durumlarda milletvekilliğini kazanabilmek için bir seçim bölgesinde kullanılan geçerli oyların yarısından fazlasını alma zorunluluğu vardır. Bu sistemin olası en önemli dezavantajı genellikle ilk turda mutlak çoğunluk sağlanmasının zorluğundan dolayı çoğunlukla ikinci turu zorunlu kılmasıdır.
Basit Çoğunluk: Basit çoğunlukta mutlak çoğunluktan farklı olarak adayın seçimi kazanma durumunun tespitinde diğer adaylardan fazla sayıda oy elde edip etmediğine bakılır. En çok oyu alan aday seçilmiş olur.
Nitelikli Çoğunluk: Bu çoğunluk türünde seçimin kazanılabilmesi için mutlak çoğunluktan daha yüksek bir çoğunluk aranır."
-12 seçim sistemi-
Araştırmada, seçim sistemlerinin temelde "nispi seçim sistemleri" ve "çoğunlukçu seçim sistemleri" olarak ikiye ayrıldığı, bunun dışında, seçim sisteminin tur sayısı, eğer çoğunluk sistemi uygulanıyorsa, basit çoğunluğun mu nitelikli çoğunluğun mu arandığı, tek oy mu yoksa tercihli oy mu kullanıldığı, oyların devredilip devredilememesi, blok oyun olup olmaması, çarşaf listenin olup olmaması, kısıtlı oyun bulunup bulunmaması, barajın olup olmaması gibi birçok unsur seçim sisteminin niteliğini etkilediği belirtildi.
Genel kabul gören tasniflere göre, dünya üzerinde belli başlı 12 seçim sistemi bulunduğu belirtilerek, "Bu seçim sistemleri içinde Uluslararası Seçim ve Demokrasi Desteği Enstitüsü (IDEA) verilerine göre en yaygını, listeli nispi sistemdir. IDEA verilerine göre, seçimle iş başına gelen meclislerin yüzde 35,8'inde bu sistem uygulanmaktadır. İkinci en yaygın rastlanan model ise, dar bölge basit çoğunluk sistemidir. Yine IDEA verilerine 63 ülkede, yani ülkelerin yüzde 26,9'unda bu sistem bu uygulanmaktadır" denildi.
Seçim sistemlerinin niteliğini etkileyen en önemli unsurlardan birisinin de seçim bölgesinin genişliği olduğu kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi:
"İki tür seçim bölgesi bulunmaktadır: Bir seçim bölgesinde, birden fazla üyenin seçilebildiği geniş bölge ve bir seçim bölgesinde sadece bir üyenin seçilebildiği dar bölge. Geniş seçim bölgeleri, farklı genişlikte olabilmektedir. Hollanda ve İsrail'de olduğu gibi, ülke içindeki tüm milletvekilliklerinin tek bir seçim bölgesi içinden seçildiği ulusal seçim bölgeleri de bulunmaktadır, sadece iki üyenin seçildiği örnekler de bulunmaktadır. Geniş seçim bölgeleri, 1946-1960 yılları arası dönemde Türkiye'de olduğu gibi, nadiren çoğunlukçu olabilmektedir, ancak hakim kural olarak geniş bölgelerde nispi sistem uygulanır.
Dar seçim bölgeleri, doğası gereği çoğunlukçu olmak zorundadır. Ancak bu çoğunluğun nasıl bir çoğunluk olacağı seçimin niteliğini etkiler. Üç tür çoğunluk bulunmaktadır: Birincisi ABD ve İngiltere'de olduğu gibi basit çoğunluktur. İkincisi uygulamada pek karşılığı olmayan nitelikli çoğunluktur. Üçüncüsü de Avustralya'da görüldüğü gibi tercihli tek oy sistemidir.
Dar seçim bölgelerinin kendi içinde alt varyasyonlara ayrılmasına sebep olan bir diğer unsur da tur sayısıdır. Dar bölge seçim sistemleri tek turlu, iki turlu ve daha fazla turlu olabilmektedir.
Ülkelerde uygulanan seçim bölgesi sistemlerine bakıldığında en yaygın olanın geniş bölge olduğu görülmektedir. Parlamentolararası Birlik (IPU) verilerine göre, dünyada seçimle işbaşına gelen 237 meclisin 125'inin seçimlerinde geniş bölge sistemi uygulanmaktadır. 72 meclisin seçiminde ise dar bölge sistemi uygulanmaktadır.
Ayrıca her iki seçim bölgesi sisteminin aynı meclis seçimlerinde uygulandığı örnekler de az değildir. Yine IPU verilerine göre, 237 meclisin 35'inde hem dar bölge hem geniş bölge aynı anda uygulanmaktadır."