Umut Yıldızı Derneği Başkanı Kamil Altay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, korunmaya muhtaç çocuklar yararına çalışmalar yapan Umut Yıldız Derneğinin anneleri de unutmadığını söyledi.
Aile içi şiddete maruz kalan ya da başka bir sorunla karşılayan kadınların sığınacakları herhangi bir yerin olmadığını vurgulayan Altay, bu nedenle Türk annelerin sorunla karşılaştıklarında polise başvurduğunu ve Almanya'daki sığınmaevlerine yerleştirildiğini vurguladı.
Gençlik dairelerince ailelerinden koparılan çocukların birçoğunun sığınmaevlerine giden kadınlardan alındığına dikkati çeken Altay, şöyle devam etti:
"Sığınmaevine gitmek zorunda kalan Türk kadınlar, Almanca bilmedikleri için yasaları iyice bilmedikleri için çok ciddi sorun ve sıkıntılar yaşıyor. Yaşanan sıkıntıların sonucunda evladı elinden alınabiliyor. Biz Türklere ait bir sığınmaevi kurma fikrini Köln Başkonsolosluğumuza taşıdığımızda, sağ olsunlar büyük duyarlılık gösterdi. Gerçekten de Avrupa'da böyle bir çalışma için geç kalındı. Biz bu konuda bize öncülük yapmak istiyoruz. Hazırladığımız sığınmaevi projemizi başkonsolosumuz aracılığıyla Köln Belediye Başkanı'na ilettik. Şu anda Köln Belediyesinden sonuç bekliyoruz. Şayet pozitif bir sonuç alırsak bu konuda bütçe ve kaynağa sahibiz. Bu konuda alt yapımız yeterli. Yeterli kalifiye elemana sahibiz, yeterli teknik donanıma ve bilgiye de sahibiz, hukuki açıdan da yeterliyiz. Ama maddi açıdan zayıf olduğumuz için Köln Belediye Başkanımız ve Köln Başkonsolosumuz bu konuda umduğumuz desteği verebilirlerse böyle bir soruna çözüm bulmayı istiyoruz."
Avrupa'da Türk kadınlarının çok ciddi mağduriyet yaşadığını anlatan Altay, "Yani Türkiye'den evlendiriliyorlar, buraya geliyorlar, yol yordam bilmiyorlar. Burada dertlerini ve sorunlarını paylaşacak kimse bulamıyorlar. Bu konuda açacağımız sığınmaevi kadınlarımız için atılmış ilk adım olacak" diye konuştu.
- "Kadınlarımız çaresizliğe mahkum oluyorlar"
Umut Yıldızı Derneği Kadın Sığınma Evi Projesi Sorumlusu Arzu Kılıçoğlu ise "Avrupa'da Türklere ait ilk kadın sığınma evini açmak için çalışma başlattık. İnşallah verilecek desteklerle burada aile içi sorunlar yaşayan kadınlarımıza yuva kuracağız" dedi.
Türkiye'den gelen kadınların Almanya'da birçok zorlukla mücadele ettiğini belirten Kılıçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçmişte aile içi problem yaşadığım zaman bana da teklif edildi 'kadın sığınmaevine sizi götürelim' diye. Ben burada doğup büyüdüğüm halde, dilini bildiğim halde doğrusunu söyleyeyim, kızımla burada Alman sığınmaevine gitmek istemedim. Çünkü benim ne kültürümü tanıyor, ne dinimi biliyor, ne aile yapımı biliyor, ne durumumu biliyor. Anlayış yani gösterilemeyeceğinden endişe ediyorlar. Kadınlarımız çaresizliğe mahkum oluyorlar. Kuracağımız sığınmaevinde ailelerin sorunlarına çözüm bulmak, ihtiyacı olana psikolojik destek vermek istiyoruz. Bu doğrultuda inşallah daha hızlı adımlarla yürümeyi umuyoruz. Konsept hazır ancak tabii ki bu projenin de maddi desteğe ihtiyacı var. Çok önemli bir proje sonuçta. Maliyeti de ona göre yüksek. Türk kurumlarının da buna destek vermesini umuyoruz. Biz de bu mağdur olan kadınların dilini, dinini, kültürünü, aile yapısını anlayan hizmet verecek olan pedagoglar, psikologlar dahilinde bir kadın sığınma evi kurmak istiyoruz Umut Yıldığı Derneği olarak."
Projede yer alan sosyal pedagog Necla Demirci de "Kadınlarımız şimdiye kadar çok mağdur oldular. Evlilikle kadınlarımız Türkiye'den buraya geliyor. Kadınlar çok şiddet ve baskı görüyorlar eşleri tarafından. Bu konuda insanlarımıza hizmet eden hiçbir kurum yok. Bu ilk defa atılmış bir adım. İnşallah bu başarıları bu şekilde devam ettireceğiz" ifadesini kullandı.