Ocak ayında Türkiye'ye gelen Gürcistan Cumhurbaşkanı Giorgi Margvelashvili'nin ziyaret ettiği kilise, asırlar önce yapımında kullanılan taşların taş ocağından çıkartılarak restore edilmesiyle turizme kazandırılacak.
Bakımsızlıktan yıkılmaya yüz tutan ve define avcıları tarafından tahrip edilen kilisenin, restore edildikten sonra eski haline dönüştürülmesi planlanıyor.
Uzundere Belediye Başkanı Halis Özsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kilisenin aslına uygun onarımı için yapılan araştırmalar sonucunda inşasında kullanılan eski taş ocaklarının bulunduğunu söyledi.
Taş ocaklarının kiliseye çok yakın olduğunu belirten Özsoy, "Taş ocaklarında yaptığımız incelemelerde bazı taşların üzerinde o döneme ait murç izlerinin halen durduğunu tespit ettik. Bu taş ocaklarından getirtilecek taşlarla kilise restore edilerek, tarihi eser yeniden o eski ihtişamlı görüntüsüne kavuşacak. Taş ocaklarının bulunmasında yöre halkının büyük katkısı oldu. Burada taş ocağı olduğunu nesilden nesile aktararak günümüze taşıdılar. Zaman zaman yöre halkı da bu taş ocaklarından getirdikleri taşlarla kendi evlerini onarmışlar" dedi.
Özsoy, Öşvank Kilisesi'nin onarımında ocaklardaki taşların kullanılmasının eserin gelecek nesillere aktarılmasında büyük önem taşıyacağını bildirerek, bölgedeki 3 ayrı ocaktan getirtilecek taşlarla restore edilecek kilisenin sağlıklı ve otantik olacağına inandıklarını ifade ett.
Kilisede kullanılan her taşın ayrı bir önemi olduğuna değinen Özsoy, "Taşların üzerindeki murç ve balyoz izlerinin durduğu taşlarla onarılacak kilise hem sağlıklı hem de otantik halini yeniden alacak" diye konuştu.
Özsoy, bölge halkının kiliseye sahip çıkması nedeniyle eserin günümüze kadar ayakta kaldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Çeşitli çevresel etkenler nedeniyle yıkılma riski taşıyan, hırsızlar tarafından çeşitli yerleri sökülen eser son görünümüyle harabeyi andırıyor. Hırsızlar son olarak 4 yıl önce kilisenin girişindeki işlemeli sütunlardan birini çalmış ve tavan kısmı çökmesin diye yerine kütük koymuştu. Yöre halkı ise çürüyen kütüğün dayanıksız olması nedeniyle burayı krikoyla güçlendirerek yıkılmasını önledi."