Fenerbahçe Kulübü'nün Faruk Ilgaz Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen olağan yüksek divan kurulu toplantısında divan üyelerine seslenen Yıldırım, ayakta alkışlanarak çıktığı kürsüde sözlerine, hayatını kaybeden Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay, eski sporcular Serkan Acar, Selçuk Yula, Ercan Aktuna ve Mustafa Güven'i anarak başladı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, "Futbolda şike" davasında Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin kararıyla ilgili yapılan itirazı reddetmesinin ardından yaşanan gelişmeler hakkında bilgi veren başkan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda bekleyen karar, seçimlerden sonra uygulamaya kondu ve İstanbul Başsavcılığı'na gönderildi. Kanunda yapılan değişiklikler nedeniyle hangi mahkemelerin bakacağı tespit edilemediği için, buradaki Adalet Komisyonu HSYK'ya sordu. Bizim iki talebimiz var; birincisi infazın durdurulması, diğeri de yeniden adil bir yargılama yapılması. Bunun için mahkemenin belirlenmesi gerekiyor. İstanbul 16 ve 17. Ağır Ceza Mahkemeleri kalkmış, İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi bu kararı Adalet Komisyonu'na sordu. Bu konuda Ankara'dan cevap bekleniyor. İkinci bir dava da Anayasa Mahkemesi'nde devam ediyor. Beklentimiz, kısa bir zaman içinde bir karar vermesi."
- "Avrupa'ya gitme ümidimiz vardır"
Aziz Yıldırım, 3 Temmuz'dan bugüne kadar sürekli olarak suçsuzluklarını dile getirdiklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"3 Temmuz'dan bugüne kadar ne söylediysem, bunların gerçekleştiğini Türkiye'deki herkes görüyor. 'Bu bir siyasi davadır, şike davası değildir' dedik. Kanun bile bizim tapelere göre hazırlanmıştı. Kanuna göre düşünce bile suçtu. Aynı hadiseleri 17 ve 25 Aralık'ta Türkiye yaşamıştır. İnsanların tapelerle suçlanamayacağı yönünde kanun çıkarılmıştır. 3 Temmuz'da Özel Yetkili Mahkemeler'de yargılananlar, sadece Fenerbahçe değil, Ergenekon, Balyoz, Oda TV, KCK, Casusluk Davası, Cüppeli Ahmet davasında yargılananlar tapelerle suçlanmıştır. Bugün o tapelere göre suçlamalar devam etmektedir. Tapelerin yalnız başına delil kabul edilemeyeceği söylenmesine rağmen, Yargıtay, tapeleri delil kabul etmiş ve 25 Aralık'tan sonra çıkan kanunu dikkate almayarak, benim ve arkadaşlarımızın bazılarının suçlu olduğuna dair karar vermiştir. Şunu bilin; biz haklıyız, şike yapmadık. Yapsak da bunu memnuniyetle, açıkça söylerim, korkmam. Çünkü Fenerbahçe'ye hizmet için yapmışımdır. O tarihte de şike ve teşvik Türkiye'de suç değildi. CAS davasında bile Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçı teşvik olarak geçmektedir. O tarihte Türkiye'de şike ve teşvik yok. Polis fezlekelerine göre bu suç olduğu için UEFA, Tahkim Kurulu, Disiplin Kurulu ve CAS bu maçı kabul etmektedir. CAS'ın kararı açıklandığında Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu, ben olayım olmayayım, gerekeni yapacaktır. Avrupa'ya gitme ümidimiz vardır. 'Gideceğiz' demiyorum ama böyle bir ümidimiz vardır."
- "Ekonomik olarak kulüpleri zor günler bekliyor"
Aziz Yıldırım, Fenerbahçe'yi, Türkiye'deki diğer kulüplerde olduğu gibi ekonomik açıdan zor günlerin beklediğini belirtti.
Sarı-lacivertli kulübün şu an için gelirinin giderlerini karşıladığını anlatan başkan Yıldırım, buna rağmen bir tehlikenin var olduğuna vurgu yaparak şunları kaydetti:
"Ekonomik olarak Fenerbahçe'yi ve diğer kulüpleri zor günler bekliyor. Diğer kulüplerin olduğu gibi Fenerbahçe'nin de paraya ihtiyacı var. Bu şekilde devam ederse, her yere borçlu hale geliriz. Şu anda geliri giderini karşılayacak durumda ama geleceğe dönük baktığımızda tehlike görüyorum. Bana güveniyorsanız, bu söylediklerimin olacağına da inanın. Fenerbahçe'nin potansiyeli, Türkiye'deki hiçbir camiada, sivil örgütte yok. Fenerbahçeli olan herkesin bu kulübe sahip çıkma mecburiyeti var. Bir tüzük tadilatıyla dışımızdaki insanları bu kulübe 'temsilci üye' adı altında üye yapmak lazım. Yarın olmayabilirim ama ben bunun olmasını arzu ediyorum. Fenerbahçe için olması gerekir."
Uzun zamandır dile getirdiği "Bir milyon üye" projesiyle ilgili çalışmaların sonuna gelindiğini bildiren sarı-lacivertli kulübün başkanı, projenin işleyişi hakkında detaylı bilgi vererek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siyasetin spora karıştığı ve karışacağı Türkiye'de bu kulübün güçlü olması lazım. Güçlülük de ekonomiden geçer. Ekonominin yanında yatırım yapmak lazım. Bu paralar geldiğinde Fenerbahçe Kulübü'nün bankada bir milyar doları olacak. Bu bir milyon kişiden her ay 50 lira alırsak, aylık 50 milyon lira gelirimiz olur. Bir milyon üyeyi Fenerbahçe'den başka hiçbir kulüp toplayamaz. Bu bir yılda değil, üç yılda olacak. Fenerbahçe'nin ihtiyaçlarını karşılayacak potansiyel varken bunu kullanmak gerekir. Bunu yapmamak Fenerbahçe'ye zarar vermek olur."
- "Benim hiçbir şekilde isteğim olmayacaktır"
Aziz Yıldırım, başkanlıktan ayrıldıktan sonra yönetim kurulundaki arkadaşlarına tüzüğe göre hareket etmeleri gerektiğini söylediğini anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Benim durumuma göre, arkadaşlarıma, 'Şu şöyle yapsın, bu böyle yapsın demem' dedim. Fenerbahçe'nin tüzüğü var, orada ne yazıyorsa onu yerine getirmelerini rica ettim. 'Şu başkan olsun, bu şöyle olsun' diye karışmam. Fenerbahçe tüzüğünde ne yazıyorsa arkadaşlarımız onu yapar. İsterlerse içinden bir arkadaş seçerler ve başkanlık seçimi yaparlar, siz de gelip beğenirseniz oy verirsiniz. Devam etmek istemezlerle başkanlığa talip kim çıkarsa, oy vererek, layık gördüğünüzü getirirsiniz. Benim hiçbir şekilde isteğim olmayacaktır. Herkes Fenerbahçe'de babadan oğula bir şey geçeceğini zannediyor ama bu böyle değildir. Önümüzdeki süreçte 4. yıldızı takıp bırakmış bir başkan olmayı arzu ederim."
Konuşması zaman zaman üyelerin alkışlarıyla kesilen başkan Aziz Yıldırım, ayrıca diğer tesisler ve projeler hakkında da detaylı bilgi verdi.