Kürkçüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde çalışmaları sürdürdüklerini belirterek, bazı illerde çok sayıda kazı gerçekleştirdiklerini söyledi.
Şu ana kadar Iğdır'da Hakmehmet, Oba, Gedikli kazıları, Van'da Zeve kazısı, Erzurum'da Yeşilyayla, Timar, Alaca ve Tepe köylerinde kazılar yaptıklarını belirten Kürkçüoğlu, bölgede çok sayıda Müslüman Türk'ün katledildiğinin belgelerle kanıtlandığını vurguladı.
Çalışmaların büyük bir hız kazanacağını vurgulayan Kürkçüoğlu, şunları kaydetti:
"Erzurum'un Börekli köyünde de bir kazı çalışması yapacağız. 2015'in mart ayında kazı çalışmalarına başlayacağız. Çünkü orada iki ayrı yerde, bir tarafta kadınlar, bir tarafta erkeklerin şehit edildiği alanlarımız var. Bunun ön hazırlığını yaptık. Her iki alanda kazı çalışması yapılması için Başbakanlık Osmanlı arşivlerini, Genelkurmay Başkanlığı arşivlerini taradık. Arşivler, o bölgede bir katliamın yapıldığını ortaya koyuyor. Ön rapor hazırladık. Ankara'da çeşitli bakanlıklardan oluşan kurul var. Oraya başvuracağız. İzin aldıktan sonra yabancı bilim adamlarına da açıyoruz. Yapılan tüm kazılara, yabancı bilim adamları da katılabilir."
1. Dünya Savaşı'nda eli silah tutan herkesin cephelere gittiğini anımsatan Kürkçüoğlu, Müslüman Türk insanının o dönemde Ermenilerle uğraşacak zamanının olmadığını dile getirdi.
- "Artık dünyada kin ve nefrete dayalı politikaların gündemde olmaması lazım"
Cepheler gerilediğinde Ermeni saldırılarının yaşandığını ifade eden Kürkçüoğlu, şöyle devam etti:
"Başbakanlık Osmanlı arşivlerine göre, 519 bin sivil ahali katledilmiştir. Ayrıca dört yıl devam eden savaşın ardından 2,5 milyon insan kaybımız var. Bu yüzden de biz araştırma merkezi olarak bilimsel çalışmalara önem veriyoruz. Kitap, makale hazırlıyoruz, belgesel yapıyoruz. Göze hitap etmek için görsel etkinliklere de ağırlık veriyoruz.
Ermeni bilim adamlarına artık şu gerçeği söylemek lazım. Bu mesele tarihi bir mesele. Bu mesele siyasi ve iktisadi bir mesele değil. İki tarafın tarihçilerinin bir araya gelip, bu işi tarihi açıdan çözmeleri lazım. Karşılıklı belge alışverişi olabilir, karşılıklı bilimsel anlamda tartışma olabilir. Mutlaka meseleyi barışçıl yollarla neticelendirmek lazım. Artık dünyada kin ve nefrete dayalı politikaların kesinlikle gündemde olmaması lazım."
- "Affetmeyi seven bir milletiz"
Prof. Dr. Kürkçüoğlu, milletçe adaleti, sevgiyi, hoşgörüyü milletlerarasında farklılık arz etmeden onları affetmeyi seven bir millet olduğumuzu vurgulayarak, "Düşman da olsa bize geçmişte işte burada görüldüğü üzere, 'katliamlar da organize etsler, köylerimizi de bassalar', affetmeyi seven bir milletiz. Yani burada insan ölmüşse o noktada öyle değerlendirmek gerekiyor. Eğer öyle kin ve nefrete dayalı bir politika izleseydik, çok açıkça söylüyorum bugün dünyanın haritasının değişmesi lazım. Ortadoğu, Kafkasya, Kuzey Afrika'nın değişmesi lazımdı. Meseleyi barışçıl yollarla çözmek istiyoruz" diye konuştu.
Çalışmalarını, kaynaklara, arşivlere, belgelere dayanarak devam ettireceklerinin altını çizen Kürkçüoğlu, "Sadece Erzurum merkezde 10 bine yakın Müslüman ahali, 519 bin sivil ahali bu coğrafyanın Türk vatanı haline gelmesi için büyük bir mücadele etti. Onların mücadelesinden sonra bugün bağımsız, hür, müstakil bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti doğdu" ifadelerini kullandı.
