Tusk, bir süre önce Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin doğal gaz alımında ortak hareket etmesini, kurulacak Avrupa enerji birliğinin Rusya gibi tedarikçi ülkelerden doğal gaz alımını yönetmesini, üye ülkeler adına anlaşmaları müzakere etmesini, AB ülkeleri arasında doğal gaz dağıtım ağlarının birleştirilmesini ve doğal gaz depolama tesislerinin sayısının artırılmasını gündeme getirdi.
"Avrupa enerji birliği" kurulması önerisinin ayrıntılarını Financial Times'ta bu hafta yayımlanan makalesinde açıklayan Tusk, AB ülkelerinin doğal gazda "Rusya'nın tekeline" karşı harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. AB üyesi 10 ülkenin, doğal gazın yüzde 50'den fazlasını Rusya'dan aldığına işaret eden Tusk, bazı AB ülkelerinin de doğal gazın tamamını Rusya'dan almak zorunda kaldıklarını kaydetti.
Polonya Başbakanı Tusk, Avrupa enerji birliği kapsamında Avrupa ülkelerinin doğalgaz tedarik ettikleri ülkeleri de çeşitlendirmeleri gerektiğini belirterek, ABD ve Avustralya gibi yeni tedarikçilerden LNG satın alınmasını da gündeme getirdi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Polonya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (PISM) Enerji Uzmanı Dr. Aleksandra Gawlikowska-Fyk, "Avrupa enerji birliği önerisi şu aşamada hemen uygulanmaya hazır bir proje değil. Polonya Başbakanı Donald Tusk, şu aşamada AB içinde bu yönde bir tartışma başlatmaya, konsensüs sağlamaya çalışıyor" dedi.
Başbakan Tusk'un önerisine destek almak için bu hafta içinde Brüksel, Paris ve Berlin'de temaslarda bulunduğunu anımsatan Dr. Gawlikowska-Fyk, "Bu öneri yalnızca Polonya'nın önerisi olarak kalırsa yeterince ilgi toplayamaz ve ileriye taşınamaz. Başbakan Tusk'un yapmaya çalıştığı bu önerileri çerçevesinde bir tartışma başlatmak, hangilerinin uygulanabilir olduğunu görmek, diğer ülkelerin taleplerini anlamak ve tüm bu unsurlar üzerinde uzlaşı sağlamaya çalışmak" şeklinde konuştu.
Avrupa enerji birliği önerisini kısa vadede yaşama geçirmenin kolay olmadığını belirten Dr. Gawlikowska-Fyk, şöyle konuştu:
"Avrupa enerji birliği için AB üyesi ülkeler arasında konsensüs sağlanması gerekiyor. Aslında bu önerilerin çok büyük bir bölümü AB içinde yeni yeni uygulanmaya çalışılan öneriler. Şimdi hedeflenen bunların bir bütünlük içerisinde daha güçlü bir şekilde yaşama geçirilmesi. Bunun için de enerji konularında farklı önceliklere sahip olan AB üyesi ülkeler arasında konsensüs sağlanması gerekiyor."
- Paris'ten olumlu sinyal
Polonya Başbakanı Tusk'un bu hafta Paris'te yaptığı temasların Avrupa enerji birliği önerisi açısından olumlu olduğunu belirten Dr. Gawlikowska-Fyk, "Fransa aslında enerji politikalarında iklim değişikliği ile mücadele önlemlerine ağırlık veren bir ülke. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Polonya Başbakanı Tusk ile görüşmesi sonrasında, bu önerilerin AB içinde tartışma için bir zemin oluşturduğunu söyledi. Bu da AB düzleminde bir uzlaşma için olumlu bir sinyal" diye konuştu.
AB'nin lokomotif ülkelerinden Almanya'nın, Avrupa enerji birliği önerisi kapsamında yer alan "Avrupa'daki fosil kaynaklı enerji rezervlerini değerlendirmesi" ve "kaya gazı alternatifinin kullanılmasına" soğuk baktığını anımsatan Dr. Gawlikowska-Fyk, "Berlin ile Varşova'nın kısa süre içinde kapsamlı bir uzlaşmaya varmaları zor olabilir. Ancak geniş bir perspektiften bakıldığında ve ortak çıkarları ilgilendiren konulara odaklanıldığında ilerlemenin daha kolay olabileceğini düşünüyorum" ifadesini kullandı.