Sudan Dışişleri Bakanı Ali Karti ile Dışişleri Konutu'nda bir araya gelen Davutoğlu, görüşmelerinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Türkiye ile Sudan arasındaki ilişkilerin çok köklü bir tarihe sahip olduğunu vurguladı.
Sudan'ın doğrudan komşusu olan ülkelerde çok ciddi gelişmeler yaşandığını ifade eden Davutoğlu, görüşmelerinde hem ikili hem de bölgesel konuları istişare etme fırsatı bulduklarının altını çizdi. İkili ilişkiler bağlamında çok önemli, büyük bir proje üzerinde çalıştıklarını söyleyen Davutoğlu, "Tigem projesi çerçevesinde Türkiye'nin teknolojik ve kredi imkanı sağladığı geniş tarım arazilerinde birlikte tarım projelerini geliştirme kararımız vardı. Bu projede gelinen son aşamayı birlikte değerlendirdik" diye konuştu. Bakan Davutoğlu, bu projenin iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik ilişkilerini geliştireceğine dikkati çekti.
Sudan'ı Afrika'nın en büyük potansiyele sahip ülkelerinin başında gördüklerini ve her zaman işbirliğine hazır olduklarını dile getiren Davutoğlu, imkanları paylaşarak ikili ilişkileri geliştirmek ve Sudan'ın kalkınması için her türlü ortak çabayı sergilemekte kararlı olduklarına işaret etti. Sudan Dışişleri Bakanı Karti'nin son dönemde Darfur ve Güney Sudan'da yaşananlara ilişkin bilgi de verdiğini belirten Davutoğlu, "Sudan'ın istikrarı Afrika'nın istikrarı demektir. Sudan'da iç barışın tesisi sadece Sudan'ın değil, Afrika'da da barışın tesisine doğrudan katkı yapar. Çünkü Sudan, Afrika'da en fazla komşuya sahip ülkelerin başında gelir" ifadelerini kullandı.
-Orta Afrika Cumhuriyeti'ni ziyaret edecek-
Türkiye'nin girişimiyle İslam İşbirliği Teşkilatı'nda (İİT) Orta Afrika Cumhuriyeti konusunda ortak bir temas grubu oluşturulduğunu hatırlatan Davutoğlu, İİT'den oluşan bir bakanlar heyetiyle Orta Afrika Cumhuriyeti'ne salı günü bir ziyaret gerçekleştireceği bilgisini verdi.
Sudan Dışişleri Bakanı Karti de Sudan'ın Türkiye'yi "büyük ağabey" olarak gördüğünü belirtti. "Türkiye'nin bölgesel gücü hem kendisi hem de bizleri daha iyi safhalara ulaştıracaktır" diye konuşan Karti, Türkiye ile ortak geçmiş ve hatıralara sahip olduklarını, geçmişte Sudan'da Türk kanı aktığını ve bunun kendileri için çok değerli olduğunu anlattı. Sudan'da çok sayıda ailenin Türk soyundan olduğunu belirten Karti, bu köklerden yola çıkarak Türkiye ile hem askeri hem de ekonomik işbirliğinde bulunmak istediklerini kaydetti. Karti, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin deneyimlerden faydalanmak istiyoruz. Sudan'a komşu bazı ülkeler bizi işgale ve kontrol etmeye çalıştı ama ne zaman böyle şeylerle karşılaşsak her zaman Türkiye'den sıcak bir dostluk bulduk. Bu nedenle bu dostluğu çok değerli buluyoruz. Türkiye'nin bilimsel ve teknolojik gelişiminden faydalanmak istiyoruz. Ülkemizde çok büyük verimli araziler var. Biz bunları Türkiye'nin teknolojisine sunmak ve ortak projeler geliştirmek istiyoruz."
İki ülke arasındaki ilişkiler ne kadar gelişmiş olsa bile ekonomik işbirliğinin henüz umulan seviyede olmadığını vurgulayan Karti, Türk şirketlerine Sudan'da ne kadar önemli potansiyeller yattığını göstermek istediklerini dile getirdi. Tigem projesinin örnek gösterilecek bir proje olacağını ifade eden Sudan Dışişleri Bakanı Karti, "Türkiye önemli bir ülke ve bize her zaman destek oldu ve çok önemli yardımlarda bulundu. Bu yüzden bölgemizde bulunmakta son derece haklı. Sudan'ın Türkiye'nin Afrika'ya açılan kapısı olmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.
-"Erdoğan'ın açıklaması ezberleri bozdu"-
Davutoğlu, bir gazetecinin Türkiye'nin 1915 olaylarına ilişkin taziye mesajına ilişkin "Türkiye'nin bir sonraki adımı ne olacak" sorusunu, şöyle yanıtladı:
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklaması dünyada ezberleri bozdu ve Türk halkının bu konuda tarihi bir adım atarak yeni diyalog ve dostluk penceresi açtığını herkes kabul etti. Aslında bu mesajın muhatapları öncelikle devletler değildi. Dünyanın her yerinde yaşayan Ermenilere yönelik, insani bir mesajdı. Ermeni toplumlarından bize gelen tepkiler ve diasporadan gelen tepkiler olağanüstü olumlu. Esas muhatabımız olan tek tek Ermenilere uzatılan bu dostluk eli bu anlamda bence karşılığını gördü.
Bundan sonra Türkler ve Ermeniler karşılaştıklarında birbirlerine çok daha güçlü şekilde empati yapabilecek ve birbirleriyle daha rahat diyalog kurabilecekler. Devletlerden de son derece olumlu tepkiler aldık. Birçok ülke yayınladıkları mesajlarla destek ifade etti. ABD, Avrupa'da birçok ülkede çok geniş yankı yaptı. Bu da insani bir mesajın siyasi anlamda da olumlu sonuçlar ürettiğini ortaya koydu. Ben bu metnin istediğimiz sonuçlara ulaştığını ve önemli bir referans mektubu olarak tarihe geçtiğine inanıyorum. Bundan sonra ortak tarihi zeminde nasıl bir gelecek inşa edeceğimizi de hep beraber düşünüp, birlikte tartışabiliriz. Bu aşamada önemli olan zihinleri, gönülleri ve dostluk elini paylaşmaktır."
-"Umarız Güney Sudan bir an önce istikrarına kavuşur"-
Karti ise Güney Sudan ile Sudan arasındaki barış sürecine ilişkin bir soruyu yanıtlarken, Sudan ile Güney Sudan arasında bir savaş olmadığının ancak Güney Sudan'da bu savaşın devam etmesini isteyen ve batıdan destek gören bazı gruplar olduğunun altını çizdi. Güney Sudan ile 9 anlaşma imzaladıklarını ancak bunların hala hayata geçirilemediğini anlatan Karti, bunun ana sebebi olarak Güney Sudan'da güçlü bir iradenin olmayışını gösterdi. Karti, "Güney Sudan'da ana unsurlar kendi aralarında çatışmaya doğru gidiyorlar. Bu savaşa hiçbir katkımız olmasa da biz de bundan etkileniyoruz. Umarız Güney bir an önce istikrarına kavuşur ve aramızda yapılan anlaşmalar gerçekleşir" dedi.