Uslu yaptığı yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Haşim Kılıç'ın açıklamalarıyla eski siyasi gelenekleri devam ettirmek isteyen bir görüntü verdiğini belirtti.
Eski Türkiye'de yargıçlar ve bürokratların emeklilikleri yaklaştığında zehir zemberek açıklamalar yaptıklarını anımsatan Uslu, Kılıç'ın da aynı duruma düştüğüne işaret etti.
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in cumhurbaşkanlığına gelmesinde Kılıç'ın katkısı bulunduğunu belirten Uslu, "Üstelik kendisini hayrete düşürecek uygulamaları, icraatları olmasına rağmen sonuçta aynı yoldan gidiyor olması da yadırganacak bir durum. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakanı egemenlik haftası içinde oraya gelmişken seçilmiş siyasetçilerin orada paylanmayı, azarlanmayı hak etmedikleri halde çalışılıyor olması da ayrıca nezaket dışı bir üsluptur. Bunlar eski Türkiye kalıntıları" değerlendirmesinde bulundu.
Herkesin söylediği sözlere ve bunların nereye varacağına dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Uslu, bir insanın borsanın düşmesine ve dövizin fırlamasına sebep olması için eski Türkiye'de olup bitenden ders almamış olması gerektiğini belirtti.
Yeni Türkiye'nin, milli egemenlik üzerindeki vesayetlerin kaldırılması, hak ve özgürlüklerin etkin kullanımı ile halkın gücü ve rolünün öne çıkartılmasında çok önemli mesafeler katettiğini vurgulayan Uslu, "Bunları yok sayarak eski Türkiye'nin geleneklerini sürdürmek suretiyle siyasete rota çizmeye, biçimlendirmeye, şekillendirmeye, istikametini çizmeye çalışmak, siyaseti küçüksemek, aşağılamak halkın iradesini aşağılamaktan başka bir anlam ifade etmez. Yargı bürokrasisinin siyaseti ve milli iradeyi hiçe sayan yaklaşımının hiçbir şekilde kabul etmemiz mümkün değildir" ifadesini kullandı.
Kılıç'ın emekli olmasına az bir süre kaldığına işaret eden Uslu, şunları kaydetti:
"Ya emekli olur torunlarına bakar ya da çok istiyorsa cübbesini çıkartır, siyasete girer. 30 Mart seçim sonuçlarını çok iyi inceleyip değerlendirdiğini düşünüyorum. Muhalefetin tepkilerinden medet umarak, arkasına alıp yedekleyeceğini düşünerek bir Cumhurbaşkanlığı hayali varsa bunun yolu yordamı demokratik değerleri, nezaketi, seçilmişleri hiçe saymak değildir. Tam tersine demokrasinin kuralları içerisinde demokratik değerlere saygı duyarak yola çıkabilir. Kimse engel olmaz. Sonuca da razı olur."
Kılıç'ın "demokratik değerler altında yaptığım bir açıklama kimse altında bir şeyler aramasın" sözlerini de değerlendiren Uslu, açıklamanın hukuki değil, siyasi olduğunu savundu.
Uslu, siyasi bir söylemle siyasetçilere karşı bir pozisyon alarak siyasete istikamet veren sözlerin kabul edilmesinin mümkün olmadığını kaydetti.
Kılıç'ın niyetinin ne olduğunun bilinemeyeceğinin altını çizen Uslu, şöyle devam etti:
"Hangi üslupta ve beyanda bulunmuş ise o kendisinin kişiliğini benliğini yansıtır. Şu anda Kılıç, geçmişte eleştirilen bir kısım politize olmuş, militan yargıçların durumuna düşmüştür. Siyaseti küçümseyen, aşağılayan, siyasetçiye rota çizmeye, yol haritası vermeye çalışan, yaptıklarının insan hakları boyutunu görmezden gelerek, seçilmiş siyasetçileri küçük düşüren bir yaklaşım. Hatta Başöğretmen edasıyla onların azarlanarak, paylanarak gönderilmesi hiç de şık Yeni Türkiye'ye yaraşan bir durum değildir. 30 Mart seçim sonuçlarında halkın verdiği mesajı doğru okuyamayan kafa halkın bir kez daha gerisine düşmüştür."