Koca, TCMB'nin PPK nisan ayı toplantısı sonrası alınan kararlara ilişkin yaptığı açıklamada, toplumun geniş kesiminde faizlerin indirilmesiyle ilgili bir beklenti oluştuğunu ifade etti. Türkiye'de faiz göstergelerinin salt ekonomik gereklilikle değişmediğini, başka etkilerin bu değişimlerde son derece ciddi rol oynayabildiğini ve sonuçları belirleyebildiğini savunan Koca, milletin zihninde seçimleri etkilemek amacıyla yapılan organizasyonların faiz hadlerinde etkili olduğu görüşünün hakim olduğunu öne sürdü.
Koca, şunları kaydetti:
"Seçimlerin istikrar getirmiş olmasının desteklenmesi ve kale alınması gerekirdi. Yani faizlerin indirilmesi gerekirdi. Eğer PPK böyle davranmış olsaydı, işadamına da tüketiciye de gelişen siyasi istikrar açısından daha büyük moral verecek ve yatırımları desteklemiş olacaktı. Şimdi insanlar bu beklentilerini bir ay daha ertelemiş oldular. Aslında önümüzde var olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve yaz sezonu, birçok sektör açısından kritik bir dönemi ifade ediyor. Bu keşfi TCMB'nin yapması iyi olurdu. ABD Merkez Bankası (Fed) parasal daralma stratejisi etkisini oluşturdu ve görülebilen bir ekonomik belirliliğe yerleşti. AB merkez bankalarının muhayyel genişleme kararı gerçekleşmeyecek gibi... Bu bağlamda ülkemizin yeniden yatırıma yönelmesini doğru bir karar olarak görüyoruz. Bu açıdan faiz indirimi gerekliydi."
Enflasyonun yıl ortasından itibaren düşme beklentisi ve halen dolar fiyatlamasındaki hareketliliğin faizin indirilmemesine yol açtığını iddia eden Koca, "Bir de Türkiye'de siyasetin taleplerinin ekonomi dışı kabul edilmek gibi bir popülaritesi oluştu. Bu da içinden çıkılması gereken bir handikaptır. Adeta siyasete ya da siyasi iradeye karşı tutum takınarak özerklik hüviyetinin korunması ispatı yapılıyor. Ancak bu tutumun da bir kısım ekonomik gerçeklikleri örtme tehlikesi göz ardı edilmemelidir" görüşünü de dile getirdi.
