Gedikli, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yaşanabilecek finansal gelişmelere ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin önünde kısa bir zaman içinde 2 önemli seçimin olduğunu belirten Gedikli, bunun yanı sıra önümüzdeki yıl G-20'ye de dönem başkanlığı yapacak olmasından dolayı tüm dünyanın gözünün Türkiye üzerinde olacağını söyledi.
Bu süreçte Türk iş dünyasının dünyada bilinirliğinin artması için önemli çalışmalar yapılması gerektiğini anlatan Gedikli, "Dolayısıyla Türkiye'nin siyasi gündeminin yanı sıra böylesine uluslararası öneme sahip bir organizasyon için atılacak adımlar için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu çalışma içindeyken bir de Türkiye'nin ayağını bağlamak, milletin huzurunu bozmak, ülkenin istikrarına engel olmak isteyen parazit, paralel yapılarla da mücadele ediyoruz" diye konuştu.
Küresel mali krizden tüm ülkelerin etkilendiğini ancak Türkiye'nin bu krize büyük bir direnç gösterdiğini belirten Gedikli, şunları kaydetti:
"Son zamanlarda çeşitli kredi derecelendirme kuruluşları 'gelişmiş ekonomiler sana söylüyorum, Türkiye sen anla' mealinde açıklamalar yapıyor. Bende şuna dikkati çekmek istiyorum. Polonya'nın notu 'A' iken Türkiye'nin notu ile ilgili olumsuz yorum yapmakla kim ne kazanıyor, buna bakmak lazım. 17 Aralık'tan 30 Mart'a kadar geçen sürede piyasalarda oluşturulmaya çalışan algı operasyonu tutmadı. Şimdi çok daha uyanık olunması gereken bir döneme giriyoruz. Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimlere yaklaşırken finansal operasyonların artabileceğini düşünüyorum. Herkesin bu konuda azami dikkatli olması gerekiyor."
- "Güçlü lider, siyasi istikrar ve milli irade ekonomide de başarıyı getiriyor"
Güçlü lider, siyasi istikrar ve milli iradenin sonucunun her alanda olduğu gibi ekonomide de başarıyı getirdiğini belirten Gedikli, Türkiye'nin 2023 hedeflerine de bu yolla ulaşabileceğinin altını çizdi. Bülent Gedikli, siyasi istikrarın, ekonominin gücünü artırdığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yılın ilk çeyreğinde ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,2 arttı ve 38,6 milyar dolara ulaştı. Dolayısıyla ihracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 62,5'ten yüzde 68,2'ye yükseldi. Ayrıca, cari açıkta önemli bir gerileme oldu. Yine kısa vadeli dış borç stoku bu yıl ocakta yaklaşık 4 milyar dolar azalarak 125,8 milyar dolar seviyesine geldi. Sanayi üretimine bakarsak, orada da artış var. Gerek yabancı yatırımcı gerek yerli yatırımcı için ise en önemli gelişme, yerel seçimlerin sonuçları oldu. Seçim sonuçlar, siyasi istikrarın devam edeceğini, Türkiye'nin yoluna mayın döşemeye çalışanların başarıya ulaşamadığını kamuoyuna göstermiş oldu."
