Ege Serbest Bölgesi'ndeki (ESBAŞ) Uzay Kampı Türkiye'nin davetiyle gelen Baker, öğrencilerle bir araya geldi.
Ellen Baker, NASA'ya astronot olmak için binlerce başvurunun yapıldığını, seçim sürecinde bilim ve mühendislik alanlarında gerekli eğitime sahip olanların öncelikle tercih edildiğini aktardı.
Asıl zorlu seçim sürecinin ilk elemelerin ardından başladığını belirten Baker, her bir adayın referanslarının tek tek arandığını ve mülakat haftasında tıbbi yeterliliklerin önem kazandığını ifade etti.
Uzaya 1989-1995 yılları arasında Atlantis ve Columbia uzay mekikleriyle, üç defa giderek toplamda 28 gün 14 saat uzay uçuşu yapan Baker, yolculuk sırasında vücudunda dikkatini çeken ilk değişimin, yüzünün şişmesi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Yer çekimi çok daha az olduğu için vücut sıvısı başa yöneliyor ve yüzünüzü şişiriyor. Bu durum denge algınızı da etkiliyor. Değişikliklerin birçoğu küçük, özel aletlerle ölçülebilen şeyler. Dünya'ya geri döndüğümüzde güç ve denge kaybına uğradığımızı ve kemiklerimizin eridiğini fark ettik ancak tüm bu değişiklikler kısa süreli uzay görevinde kolaylıklar tedavi edilebilir şeylerdi."
Sunumunda uzaydan çekilmiş Ay, gün doğumu, gün batımı, yanardağ fotoğraflarına yer veren Baker, "Uzaydayken, dünyanın etrafında günde 16 kez dolanıyorduk. Uzaydan bakıldığında Dünya muhteşem görünüyor, kelimelerle tarif edilemez. Uzay mekiğinden bakarken böylesine güzel görünen Dünya'da düşmanlığın ve acıların yaşandığına inanmak gerçekten çok zor" dedi.
Baker'in sunumunu, aralarında öğretmen ve öğrencilerin bulunduğu yaklaşık 150 kişi dinledi.