Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Anne daha ölmedik

Güney Kore'de dün sabah saatlerinde bilinmeyen bir sebepten sulara gömülen “Sewol” isimli feribotta yaşananlarla ilgili yeni detaylar ortaya çıktıkça ailelerin öfkesi büyüyor. Kayıp yolcuların aileleri kendilerini ziyaret eden Güney Kore Başbakanı’na büyük tepki gösterdi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-04-18 03:08:20

Anne daha ölmedik

Çaresiz mesajlar: Güney Kore’deki gemi faciasında can kaybı 9’a çıktı, kayıp sayısı ise 287. Yolcuların batan gemiden çaresizlik içinde yakınlarına yolladığı mesajlar yürek burktu.

Söz dinleyip öldüler: Can kaybının yüksek olmasında öğrencilere ‘Yerinizden ayrılmayın’ diye talimat verilmesi ve Güney Kore’deki itaat kültürünün de etkisi olabileceği konuşuluyor.

GÜNEY Kore, son 20 yıldır yaşanan en büyük deniz faciasının yasını tutarken tüm gözler, 30 metre derinliğe batan, 287 kişinin kayıp olduğu gemide. Kuzeybatıdaki Incheon kentinden güneydeki turistik Jeju Adası’na salı gece yarısı 14 saatlik bir sefer için yola çıkan 325’i öğrenci 475 kişiyi taşıyan Sewol isimli feribot, acil yardım sinyali göndermesinden iki saat sonra sulara gömülmüştü. Beşi öğrenci, ikisi öğretmen dokuz kişinin cesedine ulaşılırken kayıp 287 kişi için arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Kötü hava koşulları, 555 dalgıç, 171 tekne, 29 uçak, ABD savaş gemisi USS Bonhomme Richard’ın katıldığı arama kurtarma çalışmalarını olumsuz etkiliyor. Dalgıçlar dün güçlü rüzgâr ve dalgalar yüzünden kamaralara giremediler.

BBC’ye konuşan üst düzey bir kurtarma yetkilisi, kalan yolcuların canlı bulunmasının mümkün olmadığını söylerken, geziye gönderdikleri çocuklarının kaza haberlerini alan aileler sinir krizi geçirdiler. Limanda kurulan merkezde denizden gelecek haberleri bekleyen anne babalar, öğrendikleri çok az bilgiyi birbirleriyle paylaşarak teselli bulmaya çalıştı. Park isimli bir anne kazadan sonra kızının, “Can yeleklerimizi giyiyoruz. Anne bize beklememizi ve bir yere ayrılmamamızı söylediler” dediğini aktardı.

SON MESAJI: SENİ SEVİYORUM

16-17 yaşındaki öğrencilerin ve diğer yolcuların ailelerinin basınla paylaştığı mesajlar şöyle:

Shin Young-jin isimli öğrenci: “Anne, bunu sana tekrar söyleme imkanım olmayabilir. Seni seviyorum.”
“Anne sadece mesaj atabiliyorum. Gemide insanlar var, bir şey göremiyoruz, tamamen karanlık, kadınlar çığlık atıyor ama daha ölmedik.”

Kim Woong-ki isimli 16 yaşındaki öğrenci:
“Gemi 45 derece yan yattı... Cep telefonum iyi çekmiyor.” Çocukların belki de ölümlerine yol açan “gemiden ayrılmayın” talimatlarına itaat etmelerinde Güney Kore’ye özgü disiplin sisteminin etkili olduğu söyleniyor. Bir öğrenci, “Eğer daha erken gemiden ayrılmamız söylenseydi daha fazla kişi denize atlayabilirdi. Çoğu insan, söyleneni yapıp denize atlamayıp bekledi” dedi. Koo Bon-hee isimli 36 yaşındaki kazazede de kurtarma çalışmalarının iyi yapılmadığını söyleyerek “Eğer insanlar suya atlasalardı kurtarılmışlardı” diye ekledi.

Mucize kurtuluş

Anne ve babasının can yeleği giydirdiği 5 yaşındaki bir kız çocuğunun, gemiden sağ salim kurtarılması büyük sevinç yarattı. Soyadı Kwon Ji-yeon olan çocuğun, kendisini tanımayan dört yolcu tarafından kucaktan kucağa aktarılarak yan yatmakta olan geminin güvertesine kadar ulaştırıldığı belirtildi. Küçük kızın ailesi ise hâlâ kayıp.

BAŞBAKANA ŞİŞELİ PROTESTO

Güney Kore Başbakanı Chung Hong-won, dün yolcu yakınlarının kurtarma çalışmalarını takip ettiği merkeze yaptığı ziyarette protesto gösterisiyle karşılaştı. Bazı aile yakınları, kazaya iyi müdahale edememekle suçladıkları Başbakan’a, su şişeleri fırlatırken, kurtarma görevlileri güvenliği sağlayamadı. Kurbanlardan birinin yakını, “Alnın açık, buraya nasıl gelmeye cesaret edersin. Senin çocuğun o gemide olsa aynı şeyi mi yapardın” diye bağırdı. Başbakan’ın yolunu kesen bir kadın ise; “Başbakan kaçma! Ne yapmayı planladığını söyle” diye öfkesini dile getirdi. Kurtarma çalışmalarıyla ilgili bilgi veren bir hükümet yetkilisi de aileler tarafından tartaklandı. Devlet Başkanı Park Geun-hye ise kurtarma görevlilerine çalışmalarını hızlandırmalarını söyleyerek “Zaman tükeniyor, her dakika her saniye kritik” dedi.

Haber Ara