Altın Kayısı Ramada Otel'de düzenlenen programda sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Kurtulmuş, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok partili siyasi hayatı boyunca 30 Mart'ta en enteresan seçimi yaşadıklarını belirterek, "En zor seçim kampanyasını geride bıraktık" ifadesini kullandı.
Seçim sürecinde yaşananlara değinen Kurtulmuş, "Sanki bir yerel seçim olmanın çok ötesinde, Türkiye'de hükümetin önünün kesilmesi, sayın Başbakanımızın önünün kesilmesi ve Türkiye'nin ileriye doğru gidişinin önüne geçilmesi için her türlü tertip ortaya konuldu, her türlü operasyon yapıldı" diye konuştu.
Bu süreçte AK Parti'ye karşı, her türlü gizli ve açık ittifakların ortaya konulduğunu, içeride ve dışarıda akla hayale gelmedik ittifaklar ve koalisyonlar oluşturulduğunu belirten Kurtulmuş, "İki cümle etrafında toplanması mümkün olmayan, hayat tarzları, dünya görüşleri, geleceğe bakışları, geçmiş referansları birbirinden neredeyse taban tabana zıt olan kimselerin, grupların, AK Parti karşısında bir araya gelip saf tuttuklarını ve bir şer ittifakı kurduklarını hep beraber gördük" dedi.
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Ulusal düzeyde böyle bir ittifak ortaya çıktığı gibi aynı zamanda maalesef şehirler bazında da bazı ittifaklar ortaya çıktı. Bu ittifakın amacı, hepsinin amacı farklıydı. Kimisi Türkiye'de ekonomik kriz çıkarmak istedi, kimisi Türkiye'yi Ukrayna'dan bin beter hale getirmeye çalıştı, devleti yönetilemez hale getirmeye gayret etti. Polis teşkilatı başka telden çaldı, emniyet mensupları başka telden çaldı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakanı'nın bakanlarıyla kriptolu telefonlardan yaptığı konuşmalar dinlendi. Dışişleri Bakanlığı'ndaki en mahrem toplantının konuşmaları kaydedildi, ifşa edildi acaba hangi kaynaklara, hangi ülkelere, hangi dış servislere kim bilir hangi servisler yapıldı. Türkiye'de Milli İstihbarat Teşkilatı'nın Suriye Türkmenlerine götürdüğü yardım konvoylarının önü kesildi. MİT mensupları yerlere yatırılarak sanki düşman bir kuvvetmiş gibi muamele gördü. Türkiye'de 2012-2013 yılları arasında 509 bin kişinin usulsüz ve kanunsuz olarak dinlendiği ortaya çıktı. Sayın sayabildiğiniz kadar, 50 bin tane rezalet. Böylece savcıların başka telden çaldığı, polislerin başka telden çaldığı, hükümetin bunlar üzerinde söz geçiremez hale getirildiği bir Türkiye oluşturulmaya çalışıldı."
"İçeride ve dışarıda binbir türlü farklı niyetlerle bir araya gelmiş olan gruplar, hiç akla hayale gelmeyecek ittifaklar yaptı" diyen Kurtulmuş, "Kimisi beddua etti, kimisi kasetler düzenledi. Kimisi dediğim gibi MİT operasyonları yaptı, kimisi raporlar yazarak Türkiye'yi şikayet etti" ifadesini kullandı.
Tüm bunların, Türkiye'nin gelişmesinin ve büyümesinin önlenmesi amacıyla yapıldığını belirten Kurtulmuş, "Allah'a çok şükür, bu millet, çok partili siyasi hayatımızda her zaman darbelerin sonuçlarını bile sandıklarda düzeltmeyi başarmış olan bu millet, 30 Mart seçimlerinde de bütün bu provokasyonların, tertiplerin, tuzakların cevabını verdi ve oyunu bozdu" dedi.
- "Hepsi, hukuk önünde hesabını verecek"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Türkiye, seçim sonuçlarında farklı bir manzarayla karşılaşsaydı bugün Türkiye'de çok farklı şeyler konuşuyor olacaktık. Hatta ve hatta 17 Aralık operasyonları, 25 Aralık operasyonları hedefine ulaşmış olsaydı belki bugün Türkiye, Mısır gibi, Ukrayna gibi bir hale getirilmiş olacaktı. Allah, bunlara fırsat vermedi. Milletin feraseti, milletin hayır duaları, milletin gayreti ve Allah'ın takdiriyle Türkiye çok zor, çok karanlık bir dönemeci geçmiş oldu. Bütün bunları yapanlar, Türkiye'ye karşı bütün bu operasyonu yapanların hepsi, mahkemeler önünde, hukuk önünde hesabını verecek ve Türkiye'yi sokmaya çalıştıkları bu karanlık tünelin nereye gittiğini onlar da görecek, sonuçlarını da görecek."
Hiç kimsenin bu ülkeye, bu millete ve bu devlete karşı birtakım tedbirler almaya hakkı olmadığını belirten Kurtulmuş, "Kimse kendisine verilmiş kamu görevliliği sıfatını kullanarak devleti tahrip edecek bir gücü kendisine vehmetmesin. Dolayısıyla bundan sonra bunların hepsi Allah'ın izniyle mahkemeler önünde sonuçlanacak ve herkes yaptığının hesabını verecektir" diye konuştu,
İktidarları döneminde, Türkiye'de önemli işler yapıldığını ve çok mesafe katedildiğini vurgulayan Kurtulmuş, yapacak daha çok işleri olduğunu söyledi. Sadece askeri vesayeti ortadan kaldırmanın yetmediğini ifade eden Kurtulmuş, "Hala birileri birtakım sivil vesayetlerin peşinde" dedi.
Kurtulmuş, "Bu memleket, nasıl askeri vesayete müsaade etmediyse yargı vesayetine de müsaade etmeyecektir. Bu millet, polis vesayetine de birtakım iş adamları derneklerinin vesayetine de birtakım karanlık odakların vesayet heveslerini de kursaklarında bırakacaktır. Bunu da zorla değil, bunu da yeni Türkiye'nin anayasal düzeni içerisinde yapacağız. Hiç kimse milletin almadığı bir yetkinin sahibi olmayacak" şeklinde konuştu.
Kayısı üretiminde çok önemli bir yöre olan Malatya'da yaşanan zirai don olayına değinen Kurtulmuş, mayıs ayı içerisinde kesin hasar tespit çalışmaları yapıldıktan sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla gereğinin yerine getirileceğini söyledi.
Toplantıya AK Parti Malatya milletvekillleri Öznur Çalık, Mustafa Şahin, Ömer Faruk Öz ve Cemal Akın ile Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
