Yeniçeri, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, son zamanlarda toplumu şokeden çocuk cinayetlerinde büyük artış olduğunu vurguayarak, toplumun yozlaşmasının sonucu olan cinayetlerin açlık, işsizlik, cinsel istismar ve ahlaki yozlaşma nedenlerinden ileri geldiğini, çocuk cinayetleri için idam cezasının yeniden getirilmesi gerektiğini ileri sürdü.
MİT Yasası ile devlete ve AKP'ye bağlı ve bağımlı yeni bir istihbarat teşkilatı meydana getirilmek istendiğini, getirilen denetim mekanizmasının göstermelik olacağını ifade eden Yeniçeri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Anayasaya aykırı olan yasayı Meclis'e geri göndermesi gerektiğini belirtti.
İktidarın 2015 milletvekili seçimlerinde "daraltılmış bölge" sisteminin uygulanması düşüncesini tartışmaya açtığına işaret eden Yeniçeri, "AKP'nin hedefi, bu sistemle seçime girip en az 350-360 milletvekili çıkarmak, ardından jet hızıyla Anayasa'yı değiştirip Erdoğan'ın köşke cumhurbaşkanı olarak çıkıp başkan veya partili cumhurbaşkanı olarak devam etmektir. AKP millete karşı entrika peşindedir. Ama milletin de elbette başka bir hesabı olacak" dedi.
Yeniçeri, "daraltılmış bölge MHP'yi mi vuracak?" sorusuna, MHP'nin oyunu 2 milyon 300 bin artırdığını, AK Parti'nin ise oyunu 2 milyon 200 bin düşürdüğünü savunarak, "Türkiye'de sağın alternatifi sağ olmuştur. AKP'nin bütün hesapları, MHP üzerinedir. MHP'nin, AKP'de ödünç oyları vardır. Çünkü AKP'lilerin yüzde 66'sı, ikinci parti olarak MHP'yi görmektedir. Hatta CHP'nin önemli kısmında da aynı şey sözkonusudur. Yükselen MHP'nin emanet verdiği oyların toplayacağını Sayın Başbakan da bilmektedir. Hesabı bunun üzerine yaptığı açık ve kesindir. Bizim de karşı hesaplarımız vardır. MHP şu anda demokrasinin sigortasıdır. MHP'yi bir takım yasal oyunlarla devre dışı bırakmaya çalışmak, kontrol edilemez bazı hadiselere neden olacaktır. Onun için akıllarını başlarına devşirmelerini, halkın iradesine saygılı olmalarını, seçim oyunu ve hileleriyle böyle bir hesabı yapmamalıdırlar" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın "Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Anayasa'da Cumhurbaşkanı'na tanınan tüm yetkileri kullanacağını" söylemesini nasıl değerlendirdiği sorusuna karşılık Yeniçeri, Erdoğan'ın kişiliğini ve ortaya koyduğu tavrı görenlerin kendisinin Cumhurbaşkanı'nın mevcut yetkilerini kullanmasıyla yetineceğini beklememesi gerektiğini dile getirdi.
Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığın yetkilerini birlikte kullanacağını savunan Yeniçeri, şöyle konuştu: " Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğunda, Cumhurbaşkanı ile Başbakanlık krizi kapımızdadır. AKP içinde kim Cumhurbaşkanı olacak değil, kim Başbakan olacak krizi yaşanmaktadır. Kolları sıvayanlar, hazırlananlar, lacivert takım elbise siparişi verenler var. Ama hiç ummadıkları bir şey olacak; Erdoğan mevcut konjonktür dikkati alındığında Cumhurbaşkanı olma ihtimali yoktur. Onun için Erdoğan mı, Gül mü tartışması yapılmaktadır. Türkiye Gül ve Erdoğan'a mahkum değil. Erdoğan ve Gül'ün karşısında yüzde 57 vardır. Yüzde 57'nin halkta karşılığı olan ciddi bir aday çıkarması halinde silip süpürecek ve Erdoğan dönemi kapanacaktır."
Yargıtay Başsavcılığı'nın, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile ilgili kararını Anayasa Mahkemesi'nden önce açıklamasının sebeplerinden birinin kulübün e-bilet uygulamasına karşı tavrına bağlayanlar olduğunu belirten Yeniçeri, "Aziz Yıldırım meselesinin iktidar için turnusol kağıdı olacağını, kendisi aleyhine verilen bir kararın Hükümet'in söylediklerinde ne kadar samimi olduğunu göstereceğini" savundu.
