Ala, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Muhalefetin, 1 Mayıs için Taksim konusunda muhalefetin ısrarı bulunduğunun anımsatılması üzerine Ala, "Biz, 1 Mayıs'ın huzur ve güven ortamı içerisinde vatandaşlarımızın güvenliğini de devlet olarak sağladığımız bir ortamda yapılmasını istiyoruz. Bu hükümet döneminde 1 Mayıs tatil edilmiştir, bayram olarak ilan edilmiştir, ilk defa Taksim'de kutlanmasına izin verilmiştir ama biz vatandaşlarımıza çok daha güzel imkanları olan Yenikapı Meydanı'nı inşa ettik ve sunduk. Daha başka meydanlar var. Başka bir sendikamız da başka bir meydanımızda, belirlenmiş meydanda kutlamayı yapıyor" diye konuştu.
Ala, demokratikleşme paketiyle bundan sonra tespit edilecek meydanların tespiti sürecinde sivil toplum örgütlerinin de görüşlerinin alınması kuralını getirdiklerini, vatandaşların temel hak ve özgürlüklerinin, bayram kutlamalarının çok daha iyi, şık bir ortamda yapılması için bütün düzenlemeleri ve tedbirleri aldıklarının altını çizerek, "Burada tek birimin ya da sendikanın ya da başka birkaç sendikanın talebiyle bütün vatandaşlarımıza sorun üretecek bir kararı istemek doğru değil, vermek de doğru değil. Bir yasaklama yok, bunun açıkça adını koyalım. Zaten orası kutlama yeri değil. Kutlama yeri olarak belirlenmiş yerlerde de bu talep edenler bu platformlar gelip gayet nezih bir biçimde, şık biçimde 1 Mayıs Bayramlarını kutlayabilirler. Orası da Yenikapı'dır, Maltepe'dir, başka bir sendikamız da Kadıköy'de kutlayacaktır, onun için adını doğru koymak gerekir. Süreçlerde onların da görüşleri alınarak, kamu otoritesi tarafından belirlenecektir" değerlendirmesini yaptı.
Taksim'in neden açılmadığı sorusuna Ala, şu yanıtı verdi:
"Peki neden Yenikapı'ya gidilmiyor, Yenikapı'da merkez değil mi? Biz, toplantı yerine karar verirken onlarca faktör dikkate alınır, bir olumsuzluk halinde tahliye planları, şehrin diğer çalışan insanlarının ve esnafın zarar görmemesi, vatandaşın yollarının kesilmemesi. Bir kutlama olduğu zaman bütün İstanbul duruyor. 15 milyon insanın seyahat özgürlüğünü kısıtlamak zorunda kalıyoruz. Biz tedbirler ve güvenlik alabilmek için bu nedenle bunlar yapılmamıştır. Sonuçta bir mekandır. Onun için Yenikapı da Maltepe de İstanbul'da şehrin merkezi değil, diyebileceğimiz bir yer var mı? Kadıköy şehrin merkezi değil midir? Bunun için eski çok eskilerde kalmış. Taksim eskiden belki İstanbul'un merkeziydi. Ama şimdi onlarca merkez var ve bu iş için çok uygun mekanlar var. İktidar partisi toplantılarını Kazlıçeşme'de yapıyor. Yenikapı'da yapıyor. Böyle birini ayrıcalık durumu sağlanmış olsa burada itirazları anlarım. Ama itiraz edenler kendilerine ayrıcalık sağlanması istiyorsa burada da bir yanlışlık var. Biz sonuç olarak 1 Mayıs'ın doğru dürüst bir şekilde ve yine şehrin meydanında, seçebilirler Maltepe olabilir, Yenikapı olabilir. Valiliğin, kamu otoritesinin, yerel otoritenin belirlediği bir yerde, bizim de güvenliğini aldığımız biçimde huzur ve güven ortamı içinde kutlanmasını arzu ediyoruz."
Ala, MİT Yasası'nın TBMM'den geçtiğinin hatırlatılması üzerine AK Parti'nin sürekli demokratikleşme adımları attığını ve dün buna yenisini eklediğini dile getirerek, "Bir komisyon oluşturuldu ve istihbarat birimlerinin yıllık denetimini, onların faaliyetlerini gözden geçirecek. Onların faaliyetlerini kamuoyuyla veya kendi içlerinde değerlendirmeye tabi tutacaklar. Bu sivil otoritenin demokratik biçimde kamu otoriteleri üzerinde, güvenlik birimleri üzerindeki etkinliklerinin artırılması adımlarıdır" ifadesini kullandı.
MİT yasasında yetkilerin açıkça yazıldığına, geçmişte muğlak ve çok genel olan yetkilerin Meclis'in adını koyduğu şekilde yazıldığına dikkati çeken Ala, "Olumlu adımlardır bunlar. Ama daha önce 100 yıl öncesinin paradigmasına kodlanmış zihinler, bunları anlamakta güçlük çekiyorlar. Aslında attığınız olumlu adımı, sanki daha önce Türkiye açık, şeffaf, darbeler yaşamamış, darbelerin mevzuatları halen yürürlükte değilmiş gibi savunmaya geçiyorlar. Oysa biz darbe mevzuatlarının ortaya koyduğu düzenlemeleri demokratik süreç içerisinde Meclis'ten geçirerek, tartışarak yeniliyor, demokratikleştiriyoruz" diye konuştu.
Ala, Türkiye'ye yakışan adımlar attıklarını ancak eskiye kodlanmış zihinlerin bunu anlamakta zorluk çektiklerini ve alışacaklarını belirterek, "Sistemin merkezine parlamentoyu oturtmak zorundayız. Parlamento, bizim attığımız her adımda sistemin, düzenin merkezine oturuyor. Orasını halk seçiyor. Halk adına her türlü denetimi, gözetimi, değerlendirmeyi yapma yetkisine sahiptir. Demokratik ülkelerde de bu süreçler böyle işler. Onun için sonradan oradan denetiminin, gözetiminin olmadığı ortamlarda hangi sonuçların üretildiğini geçtiğimiz dönemlerde, daha çok yakın içinde bulunduğumuz dönemlerde yaşıyoruz. Onun için orası halka hesap verecek. Biz de oraya hesap vereceğiz. Bu son derece şık demokratik bir değerlendirmedir" değerlendirmesinde bulundu.
Adana'da MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin idari soruşturmanın hangi aşamada olduğunun sorulması üzerine Ala, "198 konuda soruşturma devam ediyor, ortaya çıktıkça da artıyor. Dolayısıyla idari ve adli soruşturmalar devam ediyor. Bunlar zaman zaman sonuçlanıyor. Bazıları savcılığa gönderiliyor. Tespit edilen suçlarla ilgili sorumlular olursa onlar cezalandırılıyor. Süreç devam ediyor. Devlette devamlılık ve süreçler esastır. Onun için her gün belki onlarcası olur ama sizin haber alma imkanız olmuyor onlardan" diye konuştu.
Ala, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıya ilişkin sürecin sorulması üzerine "Ben kendisini de aramış geçmiş olsun dileklerimi iletmiştim. Biz çok büyük bir hassasiyetle üzerinde durduk ve duruyoruz. Onun için hiçbir konu orada gizli ya da kapaklı kalmayacak" dedi.
Polis muhbirlerinin bir ay öncesinde konu hakkında bilgi sahibi olduklarına dair haberlerin hatırlatılması üzerine Ala, konuyu ciddi bir şekilde incelediklerini kaydetti. Ala, anamuhalefet partisi liderine yapılan saldırının ağır bir saldırı olduğuna işaret ederek, nefretle, şiddetle bu saldırıyı reddettiklerini ve kınadıklarını belirtti. Ala, saldırıyı soru işareti kalmayacak şekilde araştırdıklarını ve aydınlatacaklarını sözlerine ekledi.
