Türkiye Bilişim Derneği tarafından düzenlenen Bilgi İşlem Merkezi Yöneticileri Semineri (BİMY'21), Serik ilçesine bağlı Belek turizm merkezindeki Regnum Carya Oteli'nde başladı.
Bakan Çavuşoğlu, seminerin açılış programında yaptığı konuşmada, inişli çıkışlı bir Avrupa Birliği süreci yaşandığını ancak 2013 yılından bu yana pozitif adımlar atıldığını, olumlu neticeler alındığını söyledi. Avrupa Birliği sürecinde Türkiye'de reformların devam ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, Avrupa Birliği ile Türkiye'nin politikalar bakımından aynı çizgide olduğunu, hedeflerinin örtüştüğünü kaydetti.
Avrupa Birliği'nin bazı politikaları konusunda sadece Türkiye'nin ya da komşu ülkelerin değil, AB ülkelerinde yaşayan toplumların da endişe duyduklarını belirten Çavuşoğlu, AB'nin özellikle Ukrayna'da açığa çıkan dış politikasının, dünya ülkeleri tarafından eleştirildiğini bildirdi.
Çavuşoğlu, bunlara rağmen AB'nin orta ve uzun vadeli projeleriyle geçmişte birçok krizi fırsata dönüştürdüğünü anlatan Çavuşoğlu, "AB'nin 2020 stratejisinde istihdam, araştırma, geliştirme, eğitim, yoksullukla mücadele gibi hedefler ortaya konulmuştur. Türkiye'nin 2023 hedeflerine baktığımızda AB'nin hedefleriyle örtüştüğünü hatta Türkiye'yi daha ileriye götürecek hedeflerin olduğunu söyleyebiliriz" dedi.
- Kamu hizmetleri elektronik ortama taşınacak
Avrupa kıtasının demokratik, ekonomik açıdan kalkınmış, istikrarlı bir kıta olduğunu, Türkiye'nin böyle bir kıtada yer almaktan dolayı şanslı olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, Avrupa'nın gelecek 10 yılda dünyanın en rekabetçi, dinamik ekonomisine sahip olacağını kaydetti.
Bugün AB'nin bilişim ve iletişime 660 milyar avro kaynak aktardığına değinen Çavuşoğlu, "Ülkemizin bugün bilişim ve iletişim teknolojilerine ayırdığı bütçenin 30 milyar doları aşmış olduğunu görüyoruz. Bu 30 milyar doların da dünya ortalamasının üstünde olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye'nin sıralama bakımından çok iyi bir noktada olduğunu söyleyebiliriz" dedi.
Çavuşoğlu, 2003 yılında 19 bin olan geniş bant internet bağlantısına sahip abone sayısının bugün 32 milyona çıktığını, bunun 7 milyonunu sabit internet sayısının oluşturduğunu vurguladı. Toplam nüfusun yüzde 42'sinin geniş bant internet erişimine sahip olduğunu ifade eden Mevlüt Çavuşoğlu, 2019 yılında tüm kamu hizmetlerinin elektronik olarak sunulmasının hedeflendiğini kaydetti.
- Sosyal medya tartışmaları
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'deki sosyal medya tartışmalarından sonra dünyada düşünce ve medya özgürlüğü, bunun sınırı, kişilerin hak ve özgürlüklerinin korunması, özel hayatın gizliliğinin korunması, dengenin nasıl sağlanacağı konularının da tartışılmaya başlandığına işaret etti.
Bir yandan gelişme sağlanırken, diğer taraftan da dengenin iyi kurulması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Aslında atalarımız, uluslararası kurumları, AB ve Avrupa Konseyi'ni kurarken, kurucu büyüklerimiz ortaya bir vizyon koymuşlar. Sadece bir vizyon koymamışlar bunu konvansiyonlar ve sözleşmelerle desteklemişler. İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. maddesine ve 10. maddesine baktığımız zaman, gerçekten, ifade özgürlüğü ve kişinin hak ve özgürlükleri, özel hayatın gizliğinin korunması, devletin alması gereken tedbirler konusunda sadece yasal bir mevzuat ortaya koymamış, ayrıca rehberlik yapmıştır."
Henüz TBMM'de onaylanmayan Avrupa Konseyi'nin 108 no'lu konvansiyonu ile Birleşmiş Milletler'in ilgili konvansiyonunda, Avrupa Konseyi, AB ve BM'nin birçok karar ve tavsiye kararında dengenin çok iyi kurulduğu ifade eden Çavuşoğlu, "Sosyal medyada iletişim özgürlüğü ve özel hayatın gizliliğinin korunması noktasında bir dengenin global anlamda hukuki güvence altına alınması için tam bir mutabakat yok. Uluslararası terörizmle mücadelede, çevre sorunlarının çözümünde, göç ve entegrasyon konularında olduğu gibi" diye konuştu.
- Kamu kurumlarında yeterli bilgi paylaşımının olmadığı iddiası
Dijital Türkiye Platformu Başkanı Faruk Eczacıbaşı, ekonomik büyümenin sosyal kalkınmadan farklı olmadığını, dünya ülkeleri arasında Türkiye'nin sosyal kalkınmada 64'üncü sırada yer aldığını kaydetti. Eczacıbaşı, Türkiye'nin orta gelir tuzağına düşmemesi için dijital Avrupa gündeminde yer alması gerektiğini ifade etti.
Türkiye'de kamu kurumlarının bilgi verilerinin kamuoyuyla çok fazla paylaşılmadığına işaret eden Eczacıbaşı, kurumlar arasında da bilgi paylaşımı konusunda sorunlar yaşandığını bildirdi. Dünyadaki gelişmiş devletlerin daha saydam ve paylaşımcı hareket ettiğine değinen Eczacıbaşı, "Dünyadaki ülkeler bu kadar şeffaf olurken, Türkiye'de kamu kurumlarının bilgilerini paylaşmaması gerçekten düşündürücü" dedi.
Bu durumun devletin güvenilirliğini sıkıntıya soktuğunu ifade eden Eczacıbaşı, bu sorundan kurtulmak için kamu kurumlarının elindeki bilgi ve verilerin kamuya açılması gerektiğini kaydetti. Devletin elindeki bilgiler ne kadar şeffaflaştırsa vatandaşın verilerden değer üretme olanağının da o kadar artacağını belirten Eczacıbaşı, bilgi paylaşımındaki sıkıntı nedeniyle yurt dışındaki istatistik sıralamalarında Türkiye'nin genellikle veri noksanlığı ile işaretlendiğinin altını çizdi.
Türkiye Bilişim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Menteş ise bu yılki seminerin ana temasını "Futurium" olduğunu, bunun AB'nin koyduğu sayısal gündem olarak nitelendirildiğini açıkladı. Menteş, AB'nin sayısal gündemini Türkiye'nin gündemine taşımaya karar verdiklerini, bu kapsamda Dijital Türkiye Platformu olarak "Sayısal Gündem 2020 Raporu" hazırladıklarını ve buna yönelik uzman grupları oluşturduklarını bildirdi.
Seminer, 20 Nisan'a kadar devam edecek.
