Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.975,32

Bist

10.125,46

Mısır'da demokrasi rüyası kabusa dönüşmek üzere

Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü İşbilir, ''Mısır’da 14 Ağustos Rabia Meydanı'nda tanklar altında ezilen demokrasi ve hürriyet rüyası kabusa dönüşmek üzere' dedi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-04-16 09:53:33

Mısır'da demokrasi rüyası kabusa dönüşmek üzere

Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir, "Mısır’da 14 Ağustos Rabia Meydanı'nda tanklar altında ezilen demokrasi ve hürriyet rüyası kabusa dönüşmek üzere. Uluslararası kamuoyu eğer buna gereken tepkiyi göstermezse Mısır için, bölge için kaos senaryolardan başka senaryo yok. Bu sonuçtan sadece Mısır’ın yerel otoriteleri değil, darbe rejimini destekleyen tüm odaklar sorumlu olacaklardır" dedi.

İşbilir, ABD’nin Maryland eyaletinde düzenlenin Küresel Donör Foromu kapsamında konuşma yaptı.

Geçen hafta Suriye-Türkiye sınırına gittiğini belirten İşbilir, buradaki yaşanan insani krize uluslararası aktörler ve İslam ülkelerinin yeterli ilgiyi gösteremediğini kaydetti.

İşbilir, “Üç yıldır devam eden kriz ve insani felaketin ürkütücü boyutlarına rağmen, insani yardım kampanyaları yetersiz kalıyor. Zira bölgeyle ilgili sahayla çok da uyuşmayan bir medya gerçeği var. Maalesef uluslararası medya, krizin insani boyutlarından çok siyasi boyutlarını gündeme getiriyor. Güç odakları medyayı çok etkili bir silah gibi kullanıp bölge fotoğrafını sahada olanın tam tersi şeklinde gösterebiliyor. Bazı marjinal örgütlerin yaptığı aşırılıkları öne çıkartarak orada yaşanan insani trajediyi saklayabiliyor” diye konuştu.

Bu konuda, Suriye’deki Keseb kasabasında “Ermeni sivillerin Suriyeli muhalifler tarafından katledildiği” yönünde çıkan yanlış haberleri hatırlatan İşbilir, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Haberleri duyunca uluslararası kamuoyu harekete geçti. Fabrikasyon bazı resimlerle desteklenen haberlerin sahayla yüzde 100 uyuşmadığını geçen hafta bölgeye gidince gördüm. Anlatılanlarla sahada olanların hiç alakası yoktu. Zaten savaşın başından beri kasaba büyük oranda boşaltılmıştı. Sadece 15 aile kalmıştı. Son bombardımanda yaralanan Ermenileri de Türkmenler kurtarmış, tedavi altına almış ve kalan tüm sivilleri güven içinde Türkiye’ye getirmişlerdi. Suriyeli muhalifler Keseb’in kiliselerini ve özel mülklerini koruma altında tutuyorlardı. Bunun gibi nice hikayeyi Suriye’den anlatabilirim. Ama bu küresel akıl tutulmasını gidermez. Bunun için topyekun sesimizi yükseltmemiz ve bu deliliğe son verecek mekanizmaları harekete geçirmemiz lazım”.

“İnsani yardım kuruluşları kendi haber ve bilgi akışını da kurmalı”

Benzer bir yanlış yönlendirmenin Orta Afrika ve Somali için de geçerli olduğu değerlendirmesinde bulunan İşbilir, yardımseverlerin algılarının da manipülatif haberlerden etkilendiğini ve bu nedenle insani krizlere yönelik yapılan kampanyaların yetersiz kaldığını dile getirdi.

İşbilir, “Medyanın yanlış yansıtması, buradaki insani felaketlere duyarsız kalmamızı haklı çıkartamaz. Çünkü istenirse bölge gerçekliği ile ilgili bilgiler alınabilir. Yardımseverlerin ve insani yardım faaliyeti yapanların böyle bir yükümlülüğü de var. Kendi haber ve bilgi akışını da kurmalı insani yardım kuruluşları” ifadesini kullandı.

“Tepki gösterilmezse Mısır için kaostan başka senaryo yok”

Mısır’da yaşananlara da dikkati çeken İşbilir, geçen yıl 14 Ağustos Meydanı’nda binlerce insanın katledildiğini ve son olarak Mısır’da mahkemenin 528 kişinin idamına karar verdiğini söyledi.

ABD, Avrupa Birliği ve Türkiye’nin başını çektiği İslam ülkelerinin bu karara karşı tepki gösterdiklerini belirten İşbilir, şunları kaydetti:

"Mısır’da 14 Ağustos Rabia Meydanı'nda tanklar altında ezilen demokrasi ve hürriyet rüyası kabusa dönüşmek üzere. Uluslararası kamuoyu eğer buna gereken tepkiyi göstermezse Mısır için, bölge için kaos senaryolardan başka senaryo yok. Bu sonuçtan sadece Mısır’ın yerel otoriteleri değil, darbe rejimini destekleyen tüm odaklar sorumlu olacaklardır. Bizler, tüm dünyadan 400 STK ve binlerce gönüllüyle sırf bu haksızlığa, hukuksuzluğa dikkat çekmek için Uluslararası Rabia Platformu’nu kurduk”.

Müslüman yardımseverlere de seslenen İşbilir, şunları belirtti:

“Yaşadığımız tüm bu felaketler şayet iyi değerlendirilirse, insanlık için yeni bir barış umudu doğabilir. Barış (Selam) sadece İslam’ın manası değil aynı zamanda Allah’ın da bir ismidir. Bu kadar küçülen dünya bu kadar felaketi kaldıramaz. Daha da önemlisi bu felaketleri sessizlik ve tepkisizlikle karşılayarak tercih edilen onursuzluk yükünü küçük dünyamız kaldıramaz. Allah’ın rahmetinden ümidimizi kesmiyoruz. İnsanlık vicdanının doğruyu bulacağına inanıyorum.”

Haber Ara