Ayakta çalışma ne kadar mümkün?
Evde ya da işyerinde, uzun süreler boyunca hareketsizce oturmanın sağlığa zararlı olduğuna dair tıbbi veriler her geçen gün artıyor.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-04-16 04:32:09
Kardiyovasküler sorunlar ya da diyabete yatkınlık geliştirmek gibi.
Ofiste çalışırken tüm gün masamızda oturuyoruz. Mesai bittiğinde spor salonuna yollanmak ise bu sorunu çözmeye yetmiyor.
Peki, ortalama bir ofiste çalışma düzenini ayakta çalışmaya elverişli şekilde tasarlamak mümkün mü? Mimari açıdan ofisleri yeniden tasarlamaktan, harcamaların artmasına, ofislerin çalışma düzenlerini baştan aşağı değiştirmeye kadar karşımıza çıkacak sorunlar var.
Hem oturmaya hem ayakta çalışmaya elverişli ayarlanabilir çalışma masalarının maliyeti ise milyarca lirayı bulabilir.
Halihazırda fazla yer işgalinden kaçınmak için tasarlanan sabit ve sıkışık masa düzenleri, işteyken daha fazla alan isteyen çalışanlar için uygun değil. Ayakta çalışmayı savunanlar, bunu sadece sağlık için değil, enerji ve yaratıcılık için de gerekli olduğunu söylüyor. Bazı büyük firmalar ve kurumlar ise bu konuyu ciddi şekilde düşünmeye başladı.
ABD’li General Electric (GE) firmasının İngiltere'nin Groby kasabasındaki merkezinde işveren çalışanlara bu konuda seçenek sunmayı düşünüyor.
Şirketin mühendislerinden Jonathan McGregor şöyle diyor: “Uzun süre hareketsiz kalmanın sağlık üzerinde olumsuz etkileri olduğu artık daha da iyi bilinir hale geliyor, o nedenle ayakta çalışmaya elverişli masalar getirmeyi düşünüyoruz.”
Ancak maliyetler dikkatle hesaplanmalı. Merkezdeki yöneticiler karar vermeden önce hastalık izinlerine dair verileri değerlendirmek istemişler.
Ayakta çalışmanın maliyeti ne?
Ofisleri ayakta çalışmaya uygun hale getirmenin maliyeti tasarıma göre değişiyor.
Birleşik Krallık’taki Elite Office Furniture şirketi, ayakta ve oturarak çalışmaya izin veren masaların 50’den fazla sipariş verilmesi durumunda tanesinin 500 sterline (yaklaşık 1800 lira) mal olacağını söylüyor. Firmanın en büyük müşterilerinden olan Google, Londra ofisine yüksek miktarda satın almış bile. Ancak firma sayı konusunda bilgi vermiyor.
Başka bir Birleşik Krallık firması National Office Furniture Supplies da benzer bir fiyat veriyor ve eski masaları ofisten kaldırmanın maliyetine de masa başına 15-20 sterlin (yaklaşık 60 – 70 lira) diyor. Şimdiye kadar bu firma özel ihtiyaçları olan çalışanlar için birkaç tane benzer masa satmış.
Örneğin bir firma, bin kadar masanın değişmesine karar verse, maliyetin nasıl bir engele dönüşebileceği ortada.
Bir mesele daha var; çalışanlar ayakta çalışmayı kendi istekleri ile seçmeliler. Yoksa aksi bir durum moral bozucu olacaktır.
Ergonomi uzmanı Alan Hedge, çalışanların bu tarza ne derece uyum sağlayacağı konusunda şüpheli. Ona göre bazıları oturmaya devam etmek isteyecek. Ayakta çalışmak isteyenlerin oturanlara uyumu da zorluklardan biri.
Fakat Hedge’e göre çalışanlar yine de daha fazla hareket etmeye teşvik edilmeliler. “Oturmayı araba kullanmak gibi düşünmeliyiz… Düzenli olarak ara verilmesi gerekir” diyor. Ofis içerisinde yapılacak küçük düzenlemeler bunu sağlayabilir. Çay arabasıyla çalışanlara çay gelmesine son vermek gibi.
Oturarak çalışma nasıl başladı?
Royal College of Art’tan tasarım profesörü Jeremy Myerson işyerlerinde oturmanın yeni bir norm olduğunu söylüyor. Myerson, 19. yüzyıldaki Viktoryan dönem memurlarının ayakta çalıştığını ve etrafta daha fazla dolaştığını belirtiyor. Myerson’a göre bin yıllık bir çalışma hayatında meydana gelen garip bir değişiklik sonucunda son 100 yıldır oturuyoruz.
20. yüzyılda iş yaşamında oturmamıza neden olan değişiklik, Taylorizm. Myerson, “İnsanlar otururken onları yönetmek çok daha kolay” diyor.
Ona göre ABD ve Birleşik Krallık’ta işyerinin düzeni yatırımdan ziyade maliyet olarak görülüyor, Danimarka’da ise çalışanlar için ayakta çalışmaya izin veren masalar zorunlu hale gelmiş durumda.
Her ne kadar ayakta çalışmayı bir seçenek olarak sunmak iyi bir fikir olarak görünse de, insanları döner sandalyelerini bırakmaya zorlamanın bazı sonuçları olabilir. Myerson “Birçok insan bir masaya, bir sandalyeye sahip olmayı işlerinin güvencesi ve statü olarak görüyor” diyor.
Sonunda işleri değiştirecek olansa oturmanın sağlığa zararları konusunda delillerin artması, sağlık harcamalarının artması ve çalışanların uzun süre boyunca oturmasına engel olmanın işverenin yasal yükümlülüğü olması olacak.
Peki ya ben ayakta çalışmaya başladığımdan beri ne değişti? İlk başlarda daha uzun süre ayakta olduğum için ağrım oluyordu fakat alışmaya başladım. Bir sandalyede oturmak bana çok daha fazla sıkışmışlık duygusu veriyor. Fakat ayakta iken de, diğer meslektaşlarımdan ayrı kalıyorum. Birçoğu benim orada ne yaptığımı merak eder halde oluyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara