Senato'dan yapılan açıklamada, Mısır'ın tarih boyunca önemli medeniyetlere beşiklik ettiği, İslam tarihi ve medeniyeti için büyük bir değere sahip olduğu bildirildi. Mısır'da son dönemlerde, demokrasi yanlılarına yönelik hukuk dışı ve insan haklarını hiçe sayan gelişmeler yaşandığı belirtilen açıklamada, yaşanan gelişmelerin insanlık adına kaygıyla izlendiği bildirildi.
Mısır'da demokratik seçimle göreve gelen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin 3 Temmuz 2013'de Genelkurmay Başkanı Abdülfettah Sisi liderliğindeki askeri darbeyle devrildiği, bunun üzerine darbeyi protesto etmek üzere sokaklara çıkan binlerce kişinin günler süren eylemler düzenlediği hatırlatılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Darbe karşıtlarının başkent Kahire'deki iki büyük toplanma alanı 14 Ağustos 2013′te, 600'e yakın kişinin ölümüyle sonuçlanan kanlı bir müdahaleyle dağıtılmış, bunun sonucunda meydana gelen birtakım asayişsizlikleri gerekçe göstererek 528 kişi idama mahkum edilmiştir. Bu idam kararları tamamen siyasi ve insanlık için utanç vericidir. Bu kararlarla, adil yargılanma ve yaşam hakkı gasp edilmiştir. Darbecilerin talepleri doğrultusunda verilmiş bu kararların; din, ahlak, insan hakları ve hukukla ilgisinin olmadığı açıktır. Bu kararlarla bir insanlık suçu işlenmiştir. Haksız bir şekilde alındığı açık olan idam kararları, Mısır halkına huzur getirmeyeceği gibi toplumsal yapıda da derin yaralar açacağı muhakkaktır. Barışın ve huzurun yolu hukuksuzluktan değil adil yargılanmadan ve demokratik yönetimden geçer. Her fırsatta demokrasi ve insan hakları havarisi kesilen ülkelerin 21. yüzyılda demokratik bir rejimi yıkarak yerine despotik, keyfi ve darbeci zihniyeti hakim kılmak isteyen eli silahlı güçlere karşı takındığı iki yüzlü tavır esef vericidir.
İstanbul'daki Gezi Olayları'nda günlerce canlı yayın yapan dış basının Mısır'daki ağır insanlık dramını görmezden gelmeleri de ibret vericidir. Ayrıca batının himayesindeki anti demokratik krallıkların, emirliklerin darbeyi desteklemeleri ve fonlamaları manidardır"
