Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Semerci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de ilk kez 2005-2006 yılında kullanılmaya başlanan robotik cerrahinin, dünyada çok daha önceden kullanılmaya başlandığını, bu teknolojinin birçok alanda yenilikler getirdiğini anlattı.
EÜ Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz'ın özel gayretleri sonucunda hastanelerine 2012 yılında robot alındığını ifade eden Semerci, kadın doğum, genel cerrahi ve üroloji bölümlerinin birlikte bu cihazı kullandığını kaydetti.
-Robot sayesinde ameliyatlar kapalı yönteme döndü
Üroloji Anabilim Dalı olarak iki yılda robotik cerrahi ile 200 ameliyat gerçekleştirdiklerini dile getiren Semerci, şöyle konuştu:
"Robotik cerrahi sayesinde karna küçük bir takım kesilerden giriliyor. Elimizin açık cerrahide ulaşamayacağı yerlere robotun kollarıyla ulaşabiliyoruz. Avantajları çok fazla. Robot sayesinde ameliyatlar kapalı yöntemle gerçekleştiriliyor. Küçük bir kesiden vücuda giriliyor. Daha az kan kaybına neden oluyor, yara izi söz konusu olmuyor. Robotla yapılan ameliyatlarda enfeksiyon riski çok az. Komşu organların zedelenme riski çok az. Çünkü robotik cerrahide 3 boyutlu olarak karındaki organları görebiliyoruz. Ana konsoldan, robotun kollarının 7 derecelik bükülebilme özelliğini kullanabiliyoruz. Hasta çok kısa sürede taburcu olarak çok çabuk işine dönebiliyor.
Üroloji Anabilim Dalı olarak yaptığımız 200 ameliyatın yüzde 90-95'i prostat kanseri. Prostat kanserinde robotik cerrahinin daha çok artısı var. Prostat kanserini açık cerrahide yaptığımız zaman en önemli komplikasyonlardan başında hastanın ameliyattan sonra sertleşme sorunuyla karşılaşması geliyor. Robotik cerrahide, penise giden sinir ve damarları net görebildiğimiz için daha net koruyabiliyoruz ve sertleşme sorununun önüne geçmiş oluyoruz."