AA muhabirinin partilerin önerilerinden derlediği bilgiye göre, AK Parti ve MHP, YSK kararları aleyhine başka bir makama başvurulamayacağını, CHP, seçme ve seçilme hakkına ilişkin şikayet ve itirazlar için Anayasa Mahkemesi'ne yapılacak başvurular saklı kalmak kaydıyla, kurulun kararlarının kesin olmasını önerdi. BDP, Seçim Konseyi'nin itirazlara ilişkin verdiği kararların, TBMM tarafından üye tam sayısının üçte iki çoğunluğuyla kesinleşmesini talep etti.
AK Parti, CHP ve MHP, YSK'yı, "Seçimlerin genel yönetimi ve denetimi" başlığı altında düzenledi. BDP, Seçim Konseyi kurulması önerisi getirdi.
AK Parti, CHP ve MHP, YSK'ya, seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi, dürüstlüğüyle ilgili bütün işlemleri yapma, yaptırma, seçim süresince ve sonrasında seçim konularıyla ilgili bütün şikayetleri, itirazları inceleme ve kesin karara bağlama, milletvekili seçim tutanaklarını kabul etme görevi veriyor.
AK Parti, Başkanlık ve mahalli idare yöneticiliği seçim tutanağını, MHP cumhurbaşkanı seçim tutanağını kabul etme görevinin de YSK'ya ait olmasını önerdi.
CHP, seçim süresince ve sonrasında seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları da YSK'nın inceleme ve kesin karara bağlamasını, seçimden sonra ortaya çıkan seçilme yeterliğine ilişkin eksiklikler dolayısıyla tutanağın iptaline karar vermesini, Cumhurbaşkanı seçiminin Cumhurbaşkanı Seçim Kurulu tarafından yapılması halinde buna ilişkin her türlü işlemi denetleme görevinin de YSK'da olmasını istedi.
AK Parti, CHP ve MHP YSK'nın üye sayısında hemfikir oldu. Üç parti de kurulun 11 üyeden oluşmasını talep etti ancak kurulun oluşumunda farklı önerilerde bulundu.
AK Parti ve CHP, üyelerin 4'ü Yargıtay, 3'ü Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyuyla seçilmesini önerdi. AK Parti, üyelerin görev süresini 4 yılla sınırladı.
AK Parti'nin önerisine göre, asıl üyelerden 4'ü son genel seçimde siyasi partilerin aldıkları oy oranı sıralamasına göre ilk dört parti tarafından, kanunda belirtilen niteliklere sahip kişiler arasından, seçilecek.
CHP'nin önerisine göre, 2 üye hukukçu öğretim üyeleri arasından Üniversitelerarası Kurul tarafından; 1 üye avukatlar arasından Türkiye Barolar Birliği tarafından; 1 üye de seçim işlerinde uzman hakimler arasından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından seçilecek.
MHP'nin önerisine göre, üyelerden 4'ü son milletvekili veya il genel meclisi seçimlerinde en çok oyu alan ilk 4 partinin bildireceği birer asil birer yedek üye ile Yargıtay'dan 4 Danıştay'dan 3 üye olmak üzere kendi üyesi olan adaylar arasından genel kurulları huzurunda kurayla dört yıllığına seçilecek.
AK Parti, YSK kararları aleyhine başka bir makama başvurulamayacağını hüküm altına alırken MHP, YSK'nın tam kanunsuzluk hali dışındaki kararları aleyhine başka bir makama başvurulamayacağını öngördü.
CHP'nin önerisine göre, seçme ve seçilme hakkına ilişkin şikayet ve itirazlar için Anayasa Mahkemesi'ne yapılacak başvurular saklı kalmak kaydıyla, kurulun kararları kesin olacak.
BDP ise farklı bir yapı önerdi. Seçimlerin, Meclis'in ve yargının yönetim ve denetimi altında yapılmasını, bu görev ve yetkinin Meclis'e ve Seçim Konseyi'ne ait olmasını istedi.
Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, düzen ve dürüstlük içinde yönetilmesi ve denetlenmesiyle ilgili işlemleri yapmak, seçim süresince ve seçim sonrasında şikayet ve itirazları inceleme yetkisi Seçim Konseyi'ne ait olacak.
Seçim Konseyi'nin üyelerinin bir bölümü TBMM tarafından seçilecek. Meclis'te grubu olan partilerin önerdiği birer kişi Seçim Konseyi'nde yer alacak. Ayrıca, yükseköğrenim kurumlarının hukuk ve siyaset bilimleri alanlarında görev yapan öğretim üyeleri ya da en az on yıllık mesleki deneyime sahip avukatlar arasından 3 üye TBMM tarafından üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ve gizli oyla seçilecek. 2 üye Yargıtay Genel Kurulu, 2 üye Danıştay Genel Kurulunca, kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilecek.
Seçim Konseyi'nin adaylığa ait itirazlar hakkında verdiği kararlar ile seçimlerden sonra, yasanın öngördüğü süre içinde yapılan, seçim sonucunu etkileyecek, o seçim çevresinin veya seçilenlerden bir veya birkaçının tutanağının iptalini gerektirecek itirazlara ilişkin verdiği kararlar TBMM tarafından üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ve gizli oyla onaylandıktan sonra kesinleşecek.