Özden, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kars'ta 9 yaşındaki Mert Aydın'ın öldürülmesinin çok üzücü olduğunu dile getirdi.
Zaman zaman yaşanan bu olayların herkesi derinden etkilediğini, yaraladığını, perişan ettiğini vurgulayan Özden, "Bu tip olayların olmadan önlenmesi icap ediyor. Olduktan sonra zaten birtakım cezalar, yargılamalar olacaktır. Suçlu mutlak suretle cezasını bulacaktır. Yargımız onun cezasını gerektiği şekilde verecektir" dedi.
Bu tip olayların toplumda infial uyandıracak, istenmeyen birtakım olumsuz etkilere yol açabilecek türden olaylar olduğunu dile getiren Özden, Kars'ta da görüldüğü gibi bir halk hareketine dönüşebildiğini söyledi.
Özden, olayın failinin yakalandıktan sonra gerekli cezaya çarptırılacağını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Ama olmadan önlemenin yolu neler olabilir? Toplumumuza, ailelerimize bir görev düşüyor. Toplumumuzda birtakım sapkın davranışlar gösteren kişiler eğer rehabilitasyon merkezlerine bildirilirse tedavi edilmesi sağlanabilirse bu sapkınlıkların önüne geçilebilir. Toplum içerisinde yanlış davranışta bulunan, çirkin davranış eğiliminde olanlar, uzaktan gözetim altında tutulmak suretiyle önlenebilir. Yakınları bu eğilimleri söylemekten çekinebilir ama bu şekilde ortaya çıkması insanların da canını yakıyor. Toplumun ahlaki bakımdan hoş karşılamayacağı davranış sergileyenler tedavi edilmeli. Bu tip olaylar kişilerin psikolojileriyle yakından alakalıdır. Psikolojik bir rahatsızlığın yansımasıdır. Bu tip rahatsızlıkların tedavi edilmesiyle belki önlenebilir."
Eskiden toplumun bu tip suçları işleyen kişileri dışlayarak cezalandırdığını anlatan Özden, şimdi bu kişilerin hapis cezasının ardından topluma kazandırma amacıyla normal hayata döndüğünü söyledi.
- "Cezaevlerinin rehabilitasyon merkezi olması gerekir"
Özden, hapishanelerin cezaevleri olmasının yanında rehabilitasyon merkezi olması gerektiğini, bu tip suçları işleyen insanların tedavi edilmesi gerektiğini ifade etti.
"Çocuklarımızı yolda yardıma muhtaç insanlara yardım etmesi yönünde telkin ederken şimdi tanımadığı insanlarla konuşmamasını öğütlüyoruz" diyen Özden, şöyle devam etti:
"Artık bu tip olaylar nedeniyle insanlarımızın birbirlerine güveni kalmadı. İnsanlar tedirgin oluyor. Çocuğunu tek başına okula göndermek istemiyor. Güvenlik tedbirlerini valiler, kaymakamlar, emniyet müdürleri zaten alıyor. Her insanın başına polis dikemezsiniz. Burada vicdan meselesi ön plana çıkıyor. İnsanların vicdanlarını sorgulamaları lazım. Bu tip olaylar maalesef yaygınlaşmış. Bütün suçu eğitime buluyoruz ama ahlak bilmek önemli. Okullardaki ahlaki eğitimi yoğunlaştırmalıyız. Ahlak eğitimi çok önemli. İnsanlarda vicdan gelişimi sağlanmalı, bu vicdani bir konu çünkü. Bu nasıl bir vicdandır ki minicik bir çocuğa olmayacak bir şey yapıyorsunuz. İster kız olsun ister erkek bu sonuç itibarıyla bir çocuk. Çocuk olması da önemli değil bir insana taciz ve tecavüz gibi çirkin bir durum olabilir mi? Kişiyi zorda bırakan, rızası dışında gerçekleşen bir olay."
Özden, bu tip olayların önlenmesini sağlayacak ahlak eğitimine önem verilmesi gerektiğini belirterek, "Okulda ve ailede koruyucu tarzda ahlaki eğitim vermeliyiz ve başkalarına zarar vermeyecek tarzda eğitim verilmeli. Bir insan ya iyi olur ya da kötü. Eğitimimizi çok sağlam tutmalıyız ki toplumumuz iyi insanlardan oluşsun" şeklinde konuştu.